Resul-i Ekrem -s.a.v.- Efendimiz Hadis-i şerif'lerinde buyururlar ki:
"Mümin-i kâmilden başkası ile sohbet etme." (Tirmizî)
"Günahkâr ve isyankâr arkadaşlardan hazer et. Zira senin de onlardan olduğun anlaşılır." (C. Sağir)
Şâh-ı Nakşibend -k.s.- Hazretlerimiz'in de bu hususta güzel bir beyanları var:
"Görüştüğün kimseden fayda görüyorsan, onunla görüşmen vaciptir, zarar görüyorsan ayrılman vaciptir." buyururlar. Çünkü görüştüğün kimsenin hali üzerine intikal eder.
Nice nice güzel yolda olanlar, arkadaşlarının kurbanı olmuşlar; ebedî hayatlarını kaybederek, cehenneme düçar olmuşlardır.
Allah-u Teâlâ bizleri bu hususta ikaz ediyor ve buyuruyor ki:
"O gün zalimlerden her biri ellerini ısırarak 'Ne olurdu ben de o peygamberin maiyyetinde bir yol edineydim. Vah başıma gelene! Keşke falancayı dost edinmeseydim. Andolsun ki beni zikirden, bana Kur'an gelmişken o saptırdı. Şeytan insanı yapayalnız ve yardımcısız bırakıyor.' der." (Furkan: 27-28-29)
"Onlar diyecekler ki, eğer biz dinler yahut akıl eder olsaydık şu çılgın cehennem ehli ile beraber olmazdık." (Mülk: 10)
Nedamet çok, hiç de faydası yok. Zira hepsi geride kaldı.