Tarik yol demektir. Yollar beş kısımdır. Zâhir kısmı üçe ayrılır, bâtın kısmı iki yoldur ve bu iki yol âlîdir. Tarikat başka, Tarikat-ı âliye başkadır.
Zâhiri kısım:
1. Hakiki âlimler.
2. Nakilci âlimler.
3. İfsatçı âlimler.
Üç yol tariktir, iki yol âlidir. Tarik olan; zâhirî yol, tarikat yolu ve hakikat yolunun bir kısmı. Bunlar zâhirîdir.
Âlî olan iki kısımdır: Bâtınî ve Ledünî.
Ledünî olan doğrudan doğruya Allah-u Teâlâ tarafından ileriye sürülmüştür. Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizin resmî vekâletini taşır.
Bir Hadis-i şerif’te:
“Âlimler peygamberlerin vârisleridir.” buyurulmaktadır. (Buhârî)
O onun vekâletini yürütür, onun taht-ı emrindedir, onun yolunu tutmuştur. O kademin üzerinde olduğu için o ne yaptıysa aynısını bilfiil yapar, o şekilde yürütülür. Onun idaresi kendi elinde değildir, onu idare ederler.
Binaenaleyh o etrafına adam toplamaya, menfaat edinmeye memur değildir. O verilen emri yerine getirmeye, nur-i ilâhî’yi yaymaya, bütün ilâhî emirleri tatbik ve tebliğ etmeye memurdur.
Bütün gaye o çemberin içinde kalmak, nur-i ilâhî’yi yaymaktır.
Bu beşinci kısım Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizin vekâletini taşıyan tam vârislerine âittir.