O hale gelenlerin durumu şudur: O hep Hakk ile olmak, yani O’nunla olmak ister.
Şimdi sizin anlayacağınız bir tabir kullanacağız.
Hazret-i Âişe -radiyallahu anhâ- vâlidemizden rivayet edildiğine göre Seyyid-i Kâinat Sebeb-i Mevcudat -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz son hastalığında ruhunu teslim ederken şöyle duâ etmişti:
“Ey Allah’ım! Beni bağışla, bana acı, en yüce arkadaşa kavuştur.” (Buhârî, Tecrid-i sarîh: 1665)
En mühim sır. O doğrudan doğruya Allah-u Teâlâ ile arkadaş olur.
Gerçekten Resulullah Aleyhisselâm’ın vekâletini Allah-u Teâlâ ona ihsan eder, bu vekâleti yalnız onlar taşır. Bunlara “Ferd-i kâmil” denir.
Hiçbir evliyâullah bu sırrı vermemiştir. Evliyâullah’ın ulaşamayıp tarif ettiği nokta budur işte.