Muhterem Müellif bu eserini şu beyanları ile tarif ediyorlar:
“Her şeyin bir özü vardır, bu kitapların özü ise iki cümleden ibarettir:
‘Allah’a itaat edin, Peygamber’e itaat edin.’ (Mâide: 92)
Yani bununla mühürlüdürler.
Ben bir perdeden bir kabuktan ibaretim, özüm O’dur. Şu gördüğünüz kâinat da bir kabuktan ibarettir. Kâinatın da özü O’dur. O kabuğu çıkardığın zaman Öz kalıyor.
Elhamdülillah, kabuk olduğumu biliyorum. İçimde O olduğunu da görüyorum.
Özüm de Allah, sözüm de Allah... Herkes kabuğu görüyor. O’nu görmüyor.
İnsan da böyle, kâinat da böyle... Vücud O, mevcud O...
Burada ilmin hülâsası ortaya çıkıyor. Bütün Evliyâullah’ın ilmi bu kabukta idi. Mühim olan kabuğu atabilmek.
İşte size bu ilimden bahsediliyor. Nasibi olan, nasibi kadar alacak. Bu ilim Allah-u Teâlâ’nın duyurması ve göstermesi ile kâimdir.
Biz size özü anlatıyoruz. Bu marifet, bu kitabın özüdür. Bu kitabı yazmaktaki esas gayem, bu özü bildirmektir.”