İslâm’dan yüz çevirip başka din arayan kimse büyük bir sapıklığa düşmüş olur.
“Kim İslâm’dan başka bir din ararsa, onunki aslâ kabul edilmeyecektir ve o ahirette de kaybedenlerden olacaktır.” (Âl-i imrân: 85)
Diğer bir Âyet-i kerime’de şöyle buyuruluyor:
“Ve her yolun başına oturup da tehdit ederek inananları yolundan alıkoymaya ve o Allah yolunu eğriltmeye çalışmayın.” (A’râf: 86)
Durum böyle olmasına rağmen birçok sapık fırkalar ve âlim geçinen câhiller, hususiyetle Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in nurunu karartmak isteyen Vehhâbî bozmaları türemiştir.
“Bâtılı hakkın yerine koymak için mücadele etmişlerdi.” (Mümin: 5)
Âyet-i kerime’sinde buyurulduğu üzere Vehhâbîlik dinini yaymak için, Allah-u Teâlâ’nın dinini küfür püfüyle söndürmek için sinsi sinsi çalışmaktadırlar.
Allah-u Teâlâ’nın nuru, âlemlerin gurur ve sürûru Muhammed Aleyhisselâm’ın sünnet-i seniye’sini açıkça inkâr ettikleri gibi; bizzat Allah-u Teâlâ tarafından seçilip övüldüğü halde, zât-ı âlilerine yakışmayan şeyleri isnad etmektedirler.