Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
SİLSİLE-İ SÂDÂT - Şeyh Muhammed Es’ad Erbilî (Kuddise Sırruh) -45- - Ömer Öngüt
Şeyh Muhammed Es’ad Erbilî (Kuddise Sırruh) -45-
SİLSİLE-İ SÂDÂT
Dizi Yazı - Silsile-i Sâdat
1 Aralık 2001

 

Silsile-i Sâdât -33-

ŞEYH MUHAMMED ES’AD ERBİLÎ
(Kuddise Sırruh) -45-

 

ESERLERİ: Mektubât

Muhammed Es’ad Erbilî -kuddise sırruh-Hazretleri bilhassa Erbil’de bulunduğu sıralarda muhib ve müntesiplerine mektuplar yazmıştır. Daha sonra bu mektuplar sahiplerinden tek tek toplanmış ve bir araya getirilerek “Mektubât” adlı eser meydana gelmiştir.

İlk altı mektupla birlikte 36. mektup, Hicri 1327 yılında “Tasavvuf’ mecmuasında makale olarak da neşredilmiştir.

“Mektubât” adlı eser Osmanlıca olarak iki defa neşredilmiştir.

İlk neşri Hicri 1338, Milâdi 1922 yılında Seyyid Ali Kadri tarafından yapılmış olup 147 mektup bulunmaktadır. 1925 yılında yapılan ikinci baskısında ise 154 mektup bulunmaktadır.

Eserin aslı mütalâa edildiğinde görüleceği üzere, Hazretimiz mektuplarını edebî bir üslupla ve o yıllarda kullanılan dil ile yazmıştır. Bu sebeple günümüzün insanı, ifadeleri anlamakta güçlük çekmektedir.

Mektuplar H. Kâmil Yılmaz ve İ. Gündüz tarafından günümüzün Türkçe’sine göre sadeleştirilmiş ve 1983 yılında Erkam yayınevi tarafından büyük boy ve 440 sayfa olarak neşredilmiştir. Bu son neşrinde, Osmanlıca neşirlerde bulunmayan iki mektuba da yer verilmiştir. (155 ve 156. mektuplar)

Eserin ikinci tabı esas alınmış olup, eserden azami istifadeyi sağlamak maksadıyla her mektubun lâtin harfleriyle okunuşu verildikten sonra karşısındaki sayfaya günümüz Türkçe’siyle sadeleştirilmiş şekli konulmuştur.

141. Mektup’tan itibaren ondört mektubun bir kısmı Farsça bir kısmı ise Arapça’dır.

“Hakikat” dergimizin ilk sayısından itibaren her ay Hazret’imizin bir mektubu sadeleştirilmiş olarak teberrüken yayınlanmaktadır. Dikkat edilirse dört yıla yakın zamandır “Silsile-i Sâdât” dizimiz de Hazret’imize tahsis edilmiştir.

 

Rabb-i Rahîm’imizden bu yüce Zât-ı kiram’ın mânevi gölgesinden mahrum buyurmamasını niyaz ederiz.

 

Muhammed Es’ad Erbilî -kuddise sırruh- Hazretleri’nin “Mektubât” isimli eserinin orjinal baskısının kapağı.

Muhammed Es’ad Erbilî -kuddise sırruh- Hazretleri’nin “Mektubât” isimli eserinin takdimi.

 

Bu paha biçilmez eserden seçtiğimiz nurlu sözlerden bazılarını hakikat aşıklarının istifadesine sunuyoruz:

“Huzur erbabının kemâli bütün kemâlâtın üstündedir. Onların intisabı da bütün intisapların ve irtibatların üstündedir.

Allah-u Teâlâ size ve bize mukaddes matlub ve huzur nasip eylesin.” (149.Mektup)

“Bir insan söz ve davranışlarına şer’-i şerif çerçevesinde yön vermezse, onun tarikatten feyz alamayacağı açık ve gerçektir. Zira doktorun reçetesine ve verdiği ilâçları kullanıp perhize riayet etmeyen hasta gibi olur.” (132.Mektup)

“Cenâb-ı Allah nefs-i emmâremizi daima eğik ve mağlup ve mahzun, kalp ve ruhumuzu ise kendi aşk ve sevgisiyle galip, sevinçli ve mesrur eylesin.” (130.Mektup)

“Ğaffâr olduğu gibi Kahhar olan Zât-ı Ecell-ü A’lâ’nın idaresi altında bulunuyoruz. Mülkünde barınıyoruz. Her gün nimet sofrasında rızıklanıyoruz. Aklen, irfânen ve vicdanen her ihtimale karşı emrine itaat ve kulluk vazifesini ifaya gayret etmeliyiz. Yarın kıyamette ne olur ne olmaz.” (39.Mektup)

“Bugünkü günü dününden hayırlı olmayan mümin kendisini ziyanda bilmelidir.” (53.Mektup)

“Bildiğiniz gibi insan kâmil bir mümin, yani faziletli bir veli olmadıkça kalbi ‘Arş-u Rahman’ olamaz. Sayısız tecrübe ve pek çok hizmet ile doğruluk ve ehliyetini ispat etmedikçe sırların emanet edileceği bir kimse de olamaz. Nübüvvetin aydınlık güneşinin nurlu şeriat ve tarikatıyla aydınlanmadıkça nur mahzeni olamaz.” (58.Mektup)

“Sâlik kalp lâtifesini mâsivânın bataklık ve bulanıklığından temizleyince, burasının muhabbet evi, mârifet kuşunun yuvası olacağı tabiidir.” (70.Mektup)

“Babasının dünyevî mal ve servetinden mahrum kalan bir insanın hayli mahzun olacağı ve üzüleceği mâlumunuzdur. Dünya malı ile mukayese edilemeyen ahiret sevabından mahrum kalmak, şüphesiz ki câiz görülmeyen bir zarar ve ziyandır.” (131.Mektup)

“Muhabbet ve sohbet ile kazanılar feyiz ve bereketin, ibadet ve riyâzatlarla elde edilmesinin kolay olmayacağı erbabı tarafından bilinmektedir.” (74.Mektup)

“Yüce Allah’a karşı takvâ sahibi olmalı, taatte bulunmalı ve hukukullah’ı zayi etmekten çekinmelidir. Gece ve gündüz, kararda ve firarda Allah’a yönelerek masiyet tehlikelerinden sakınmalı ki, hikmetlere, nâil olabilsin, dünyada kendisine nimet kapıları açılabilsin. Kıyamet günü de bu sayede zorluklardan kurtulabilsin.” (154.Mektup)

“Bu fakir kardeşiniz bir ameli olduğuna aslâ inanmıyor. Sadece bir namaz kılıyor. Ancak onun da alışılmış bir âdetin gereği mi, yoksa çevredeki insanların diline düşüp kınanması korkusundan mı yapıyor nedir bilemiyorum. Yalnız Allah rızâsı için olduğuna hiç inanmıyorum. Nefsin hile ve aldatmacalarından emin olamıyorum. Cenâb-ı Hakk cümlemize hakiki imanı ihsân buyursun. İmanın dış yüzü ve kabuğu içinde bırakmasın. Âmin.” (73.Mektup)

“Gül yaprağının her noktasında mevcut olan gülsuyu gibi, sizin de değerli vücudunuzun her zerresine muhabbet ve huzurun doyumsuz kokusuyla kokulanmayı nasip buyursun.” (69.Mektup)

“Allah-u Teâlâ bizi ve sizi, yaratılmışların Efendisi’nin hizmetinde ve onun sünnetine tâbi olmada muvaffak buyursun. Âmin.” (151.Mektup)

“Bir kimse hizmet etmek ve bu hizmetinin karşılığında kat kat mükâfat almak isterse yalnız O Ecell-ü Âlâ olan Cenab-ı Hakk’a hizmet versin. Onun dışında kalanlarını ölü gibi faydasız ve zararsız kabul etsin.” (118.Mektup)

“Ancak kulun kendi ibadet ve tâatı ile meydana gelen yakınlık, yürüme ve hareketi ile Cenâb-ı Kuvvetü’l-Metin Hazretleri’nin cezbe ve çekiciliği arasındaki fark bir karıncanın yürüyüşü ile bir lokomotifin süratle gidişindeki farktan daha çoktur.” (100.Mektup)

“İnsan için gerekli olan tek şey her şeye gücü yeten, pek muktedir olan bir Zât-ı Ecell-i Alâ’ya kendini sevdirmekten ibarettir. Muhabbet devletine erdikten sonra dünyevi ve uhrevi saâdetin kazanılacağı da şüphesizdir.” (117.Mektup)


  Önceki Sonraki