Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
GÜNDEM - Bor Madenleri Milli Menfaatlerimiz İçin Asla Özelleştirilmemelidir - Ömer Öngüt
Bor Madenleri Milli Menfaatlerimiz İçin Asla Özelleştirilmemelidir
GÜNDEM
Şinasi Çapa
1 Mayıs 2001

 

Bor Madenleri Milli Menfaatlerimiz İçin Asla Özelleştirilmemelidir

 

Dünya ülkeleri için petrol ve su hayatın en önemli parçaları haline gelmiştir. Teknolojik gelişmeler göz kamaştırır bir şekilde mesafe katetmektedir. Ortadoğu için petrol, Ruslar için doğalgaz çok önemlidir. Bizim için de 500 milyar dolarlık bir kaynağa sahip olduğumuz Bor Madenleri aynı değeri taşımaktadır.

Son zamanlarda ülkemiz daha sıkı politikalarla batıya, ABD’ne, IMF ve Dünya Bankası’na bağımlı hale getirildi. Bütün politikalar, kültürel gelişmeler, siyasi tavırlar bu cephenin istekleriyle belirlenmeye başlandı. Özelleştirme adıyla pek çok kamu kuruluşu oldu-bittilere getirilerek, yabancıların da söz ve pay sahibi olduğu şirketlere satıldı. Bu satışlarda bolca yağma, kayırma, suistimaller ayyuka çıktı.

IMF ve ABD devamlı şekilde Bor madenlerinin özelleştirilmesi için ülkemize baskı uygulamaktadır. Oysa aynı ABD bor madenlerini özelleştirmemiş, kendi eliyle işletmektedir ve dünyada %11’lik bir kısmına sahiptir. Buna rağmen Bor ihracatından yüklü bir miktar (800 milyon dolar yılda) kazanmaktadır. Türkiye ise büyük servete rağmen daha az bir ihracat (220 milyon dolar yılda) yapabilmiştir. Türkiye’nin geleceğine ipotek koymak isteyen çevreler ısrarla bor madenlerinin hemen bir an önce satışa sunulmasını istemektedirler. Bu ise milli bir felâket olacaktır.

Bor madenlerinin özelleştirilmesi Anayasa’ya da aykırıdır. 168. Madde ile 2480 sayılı kanuna göre (2. maddesinde) “Bor tuzlarının aranması ve işletmesi devlet eliyle yapılır.” Bu yasa Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından da değiştirilemez.

500 milyar dolara yaklaşan zengin ve bakir bir kaynağı, Türkiye’yi ve yarınlarımızı yabancıların ipoteği altına sokmaya sebep olacak bir özelleştirme ülkemize felâketleri getirecektir. Bor madenleri mevcut yapısıyla bile muazzam bir servet, Türkiye’ye borçtan kurtaracak mükemmel bir kaynak ve başka ülkeleri ayağımıza getirecek ve pazarlık masasında başımızı dik tutabileceğimiz milli bir değerdir. Şimdi özelleştirilmemesi gereken kurumların başında bu müessese gelmektedir. Oysa devletin elinde gerçekten özelleştirilmesi gereken ve halen kamu kurumu olarak faaliyetlerine devam eden müesseseler bulunmaktadır. Telekom, THY, Bor İşletmeleri özelleştirilmemelidir. Türkiye’nin bağımsızlık sembolleri başka güçlerin, holdinglerin, şahısların eline verilemez, tekellere bırakılamaz.

Bazılarının bu meyanda madenlerin devletin olmasını, işletmenin özelleştirilmesini istediği görülüyor. Bu ayrı bir oyundur. Buna da müsaade edilmemelidir. ABD’nin ve dünyanın göz diktiği Bor madenleri her şeyiyle devletin elinde kalmalı, başka ülkelere, taşeron firmalara bırakılmamalı, peşkeş çekilmemelidir.

Dünya Bor rezervinin %70’i Türkiye’de bulunmaktadır. Kalan rezervin büyük bölümü ABD’de bulunmaktadır. Arjantin, Şili, Rusya ve Çin’de de bor bulunmakla birlikte iki ülkenin (Türkiye ve Amerika) rezervi %90’ın üzerindedir. Dünya üretiminin %30’u Türkiye’den yapılmakta, ABD’nin üretimi ise %45 civarındadır. ABD gelirin %60’ını, Türkiye ise %20-22’sini almaktadır.

Kullanım alanlarına gelince:

Tarımdan nükleer tesislere ve uzay çalışmalarına kadar pek çok alanda alternatifsiz bir maddedir. ABD Uzay Mekiği Challenger’ın infilakından geriye sadece Türk borlarından imal edilen kabin kesiminin sağlam kaldığı biliniyor.

Sanayinin tuzu olarak adlandırılan bor, 2300 derecede ergimesi, yangın geciktirici olarak uzay mekiğinden inşaatlara kadar pek çok alanda kullanılması gibi özelliklere sahiptir. Nükleer reaktörlerde, enerji santrallerinde, roket yakıtı olarak, akü yapımında, motor yağlarında, akaryakıtta, cam sanayiinde, fiberglas, e-glas sektöründe, elektronikte, kaliteli ve optik cam uygulamalarında, seramikte, elektrik malzemelerinde, temizlik maddelerinde, çimentoda, gübrede, ilaç yapımında, kozmetikte, boya sanayiinde, bilgisayar teknolojisinde kullanılmaktadır. Genel olarak günlük yaşantımızı şekillendiren ve artık ‘vazgeçilmezler’ olarak hayatımıza giren her şeyde Bor madenine rastlamaktayız. 250’den fazla kullanım alanıyla rakipsiz bir hazine olan Bor madenleri hangi kafayla, hangi mantıkla ve kimin için özelleştirilecek ve yarınlar daha ağır bir fatura ile başkalarına ipotek edilecek? Teknolojinin yeni ürünleri Bor madeninin değerini her geçen gün artırarak kullanım alanına sunuyor. Bunun için olmalı ki ABD, IMF ve Batı devletleri bu büyük hazinemizin özelleştirilmesi için bastırıyorlar.

Milli onurumuz, şahsiyetimiz IMF istedi diye ayaklar altına alınamaz, geleceğimiz ipotek edilemez, istikbalimiz karartılamaz. Elimizde böyle değerli bir silah olduktan sonra neden dünya piyasasında ‘biz de varız’ diye yeni bir yapılanmaya gitmiyoruz?


  Önceki Sonraki