Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Eğitim - Kış Ve Çocuk - Ömer Öngüt
Kış Ve Çocuk
Eğitim
Canan Büşra Kara
1 Şubat 2001

 

Kış Ve Çocuk

 

Her anne-baba çocuğunun sağlıklı olmasını ister, çocuklarının üzerine titrerler. Ancak anne-babanın bu hassasiyeti sergilerken aşırılığa kaçması bazen fayda yerine zarara sebep olmaktadır.

İçinde bulunduğumuz kış aylarında giyecek tercihlerinde aşırıya kaçma ve çocukların temiz havadan mahrum bırakılması bu tür hatalardan birkaçıdır.

Kışın Hazret-i Allah’ın lütfu ile vücudumuz çevremizdeki, etrafımızdaki soğuk havalara çok çabuk uyum sağlar, hatta açık ve temiz hava çocuklarımızın sağlıklı büyümesine destek verir. Ayrıca sıcak ve soğuk hava değişimi üşütmeye karşı iyi bir savunma ve koruma oluşturur. Kan; burun ve solunum yollarında bu nedenle daha iyi dolaşır ve aynı zamanda mikroplara ve virüslere karşı daha dayanıklı, dirençli bir bağışıklık kazanır. Bu demek değildir ki çocuklarımızı bir yaz havası gibi ince bir giyimle dışarı gönderelim.

Dışarısı soğuk diye çok kalın giydirmek de doğru değildir. Çünkü çok giydirilmiş bir çocuğun hareket etme özgürlüğü kısıtlanır ve dolayısı ile daha çabuk üşüyebilir. Vücut sıcaklığını dengede tutabilmek için çocuklarımıza kalın kıyafetler giydirmek yerine, tabii lifli birkaç tane normal kalınlıkta ve bol kıyafet giydirmek daha uygun olur. Sıcak tutan bir şapka kafanın üşememesini sağlar ve aynı zamanda soğuğa karşı hassas olan kulakları korur. Yün eldivenler çocuklarımızın ellerinin üşememesini sağlar. Önemli olan çocuklarımızın soğuk havalarda da dışarda rahat edebilmeleridir. Dikkat edilmesi gereken şey çocuğun üşüdüğünü anladığımızda sıcak bir mekâna geçmektir. Sıcak ve koruyucu elbiseler içindeki bir çocuk için kış mevsimi de zevkli ve eğlenceli bir mevsimdir. Hele bir de kar yağdı ise, çocuğunuz ilk defa “Kardan adamla” tanışıyorsa, minicik elleriyle kendi kartopunu yapıp atabildiğinde çocuğunuzun ne kadar çok heyecanlanıp sevineceğini kendiniz göreceksiniz. Bu arada dikkat etmemiz gereken şey, çocuklar için çok nemli, soğuk veya isli-sisli havada ya da hava sıcaklığı –15 C°’nin altına düşmüş ise evde durmak daha efdaldir. Ayrıca soğuk ve kuru hava bebeklerin ve çocukların cildini yetişkinlerinkinden daha çok yıpratır. Çünkü onların cildi yetişkinlerden 10 kat daha ince ve hassastır. Çocuklarımızı kuru ve çatlak ciltlerden korumak için bitki yağları ile ciltlerini yağlayabiliriz. Örneğin zeytinyağı ile. Zira Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz “Zeytinyağını içiniz ve sürününüz” buyurmuşlardır.

Kış günlerinde evlerimizi havalandırmayı da ihmal etmemeliyiz. Temiz hava sağlıklı bir ortam için vazgeçilmez bir unsurdur. Ancak pencerelerimizi açtığımızda hava ceryanına da dikkat etmemiz gerekir. Çünkü hava ceryanı insan sağlığı için tehlikeli bir durum olduğu gibi henüz çok hareket edemeyen fakat çok daha kolay terleyebilen bebeklere zarar vermesi daha çok muhtemeldir.

Evdeki kuru ve sıcak hava insanı aynı zamanda susatır. Burda çocuklarımıza bitki çayları vermek çok yerinde olur. Hem çocuk ısınmış olur hem de içi yumuşamış olur.

Bu mevsimde çocuklarımızın beslenmesi de çok önemlidir. Özellikle soğuk ve temiz havada daha çok kalori harcanır. Bu nedenle yemeklerimiz bol kalorili gıdalarla (pekmez, bal, peynir, meyve şurupları gibi) takviye edilmelidir. Böylece vücut ısısı ve direnci çoğalacağından hastalıklara karşı da bir korunma sağlanmış olur.

Bildiğimiz gibi bebeklerin genelde mekanı “yer”dir. Sıcak hava yukarı yükseldiğinden dolayı yer daha soğuktur. Bunu biz büyükler ayaklarımızın üşümesinden anlayabiliriz. Emekleyen çocuklarımızın üşütmemeleri için yere kalınca bir battaniye serilebilir, yün pantolon veyahut da kilotlu çorap giydirirek korunmaları sağlanabilir. Fakat burada da yine çok giydirip rahat hareket etmelerini engellememelidir.

Kış mevsiminde, yaz mevsiminde olduğu gibi uzun zaman dışarıda durulmadığı bir gerçektir. Bu nedenle aile dört duvar arasında birbiriyle daha uzun görüşme imkanı bulur. Ebeveynler olarak bizler bu imkanı değerlendirmeliyiz ve her alanda öğüt vermenin yanında davranışlarımızla da çocuklarımıza güzel bir numune olmaya çalışmalıyız.

Çünkü her geçen gün ve kış bizim onlardan veya onların bizden ayrılacağı günlere ve kışlara doğru yaklaşıyor.

Hiçbir zaman unutmamamız gerekir ki Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif’lerinde:

“Kişinin arkada bırakacağı en büyük miras hayırlı evlattır.” buyurmuşlardır.


  Önceki Sonraki