Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Efendi Hazretleri'nin Hayat-ı Saadetlerinden İnciler ve Hatıralar (161) - Nurlu Sözler, Hikmetli Beyanlar - Ömer Öngüt
Nurlu Sözler, Hikmetli Beyanlar
Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Efendi Hazretleri'nin Hayat-ı Saadetlerinden İnciler ve Hatıralar (161)
Dizi Yazı - İnciler ve Hatıralar
1 Eylül 2024

 

Muhterem Ömer Öngüt
-kuddise sırruh- Efendi Hazretleri'nin
Hayat-ı Saadetlerinden İnciler ve Hatıralar (161)

 

Nurlu Sözler

Hikmetli Beyanlar:

"Biz bildiğimizle amel edersek, bilmediğimizi Hazret-i Allah bildirir. Bildiğimizle amel etmezsek, Hazret-i Allah bize bildiğimizi de unutturur.

Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif'lerinde:

"Kim bildiği ile amel ederse, Allah ona bilmediklerini öğretir." buyuruyorlar. (Keşfü'l-Hafâ)

Kim bildiği ile amel ederse, Allah-u Teâlâ ona bilmediklerini öğretir."

"İnsanda birçok sıfat-ı hayvaniyeler var. Maazallah bunlardan bir tanesi bile insanın imanını götürebilir ve ebedi hayatı kaybettirir. Bunlardan kurtulmak için çok çalışmak, her türlü çareye başvurmak lâzım."

"Ders hatırlatma mahiyetindedir. Hakikatte bütün ders Kur'an-ı kerim'den alınır. Bir müslüman Kur'an-ı kerim'e tâbi olacak. Emrettiğini yapacak, nehyettiğinden sakınacak."

"Allah'ımız inşallah zamanla hak ve hakikatten gafil olan insanları ikaz edip uyandırmaya, hakikat yolunu tarif atmeye sizi vesile kılar.

Onlara vesile olabilmek için, insanın üzerinde Mevlâ'nın ikram ve ihsanı olacak. İnsan da bu nimetin O'nun ve O'ndan olduğunu bilecek. Kendisinde hiçbir şey olmadığını itiraf edecek, bütün icraatlarını O'nun için yapacak.

O zaman Mevlâ dilerse onu başkalarına vesile kılar, nimetinin ziyadesini de ihsan eder."

"O ışık hidayet ışığıdır, iman ışığıdır. O ışıktan mahrum olanların kendileri de hayatları da karanlıktır. Binaenaleyh siz ancak Hazret-i Allah'a itaat edenlerle ünsiyet edin. Diğerleri ile selâmlaşın geçin."

"O arkadaşın nefsi büyük günahlar işliyor. Daha doğrusu hepimizin nefisleri günah işliyor. Dolayısı ile nefsimizi tezkiye etmedikçe cidden kurtuluş yolu bulamayız. Bu büyük hatalar imanımızın zaafından geliyor. Allah'ımız cümlemize kâmil iman ihsan eylesin."

"Bir deniz kenarına gelindiği zaman, o denizin büyüklüğünü düşünüp azâmet-i İlâhiyeyi temaşa ederek "Allah-u Ekber" demek icap ediyor.

Çünkü insan Hazret-i Allah'ın ululuğunu ve azametini her zaman tefekkür edemiyor. Halbuki her zerrede O'nun büyüklüğü mevcuttur. Sarhoş olduğumuz için düşünemiyoruz. Ancak böyle bir vesile ile insan birazcık olsun kendine geliyor."

"Allah'ım rızâna uymayan her şeyden sana sığınırım, demek çok faydalıdır."

"Bir abid resme bakar cisme bakar. Derûni noktalara aşina değildir.

Cenâb-ı Hakk'ın manaya ulaştırdığı kimseler ise derûni noktalara nazar eder. Resme değil, resmin ötesine bakar. Aradaki fark çok büyüktür."

"Güzelden tecelli olunca güzel söz söylenir. O güzel sözden istifade edilir."

 

Rüyâlara Verilen İbretlik Tabirler:

"O gördüğünüz çıplak insanlar imanı olmayan kimseler. Müslümanlara kuş bakışı bakıyorlar, hakaretle nazar ediyorlar. Fakat eğer Hazret-i Allah düzeni bir bozarsa onların durumları çok vahimleşecek.

Hazret-i Allah dilerse eskiyi yıkar, yenisini yapar. Nasıl isterse öyle yapar."

Mânâda bir merdivenden denizin dibine doğru indiğini gören kardeşimize sözleri:

"Daima iniş yapmamız, mahviyet içinde bulunmamız lâzım. Büyüklük taslamak, Hazret-i Allah'ın gadabına vesile olur. Aşağılarda olmayı tercih edelim. Aşağıda misafirlik katı vardır."

"Denizde balıklar gördüm. Kimisi sakin sakin yüzüyorlardı. Kimisi zıplayıp suyun dışına fırlıyorlar, tekrar içine düşüyorlar. Kimisi de ölmüştü."

Şeklinde rüyâsını anlatan bir misafire şöyle buyurdular:

"Evet, kimisi kendi âleminde yüzüyorlar, yollarına devam ediyorlar. Kimisi mânevi cereyanın tesirinde cezbeye tutulmuşlar, kendilerinden geçiyorlar. Diğerleri de boğulup helâke mahkûm olmuşlar."