Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Efendi Hazretleri'nin Hayat-ı Saadetlerinden İnciler ve Hatıralar (157) - İmanı Kurtarmak İçin - Ömer Öngüt
İmanı Kurtarmak İçin
Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Efendi Hazretleri'nin Hayat-ı Saadetlerinden İnciler ve Hatıralar (157)
Dizi Yazı - İnciler ve Hatıralar
1 Mayıs 2024

 

Muhterem Ömer Öngüt
-kuddise sırruh- Efendi Hazretleri'nin
Hayat-ı Saadetlerinden İnciler ve Hatıralar (157)

 

İmanı Kurtarmak İçin:

Rüyâsında devamlı ayakkabısını arayan bir kardeşe sözleri:

"Allah'ım hakikati buldursun. Gideceği yola çok dikkat etmesi lâzım. Yiyeceğin lokma; helâl mi, şüpheli mi, haram mı? Söyleyeceğin sözden sonra özür dileme. Gideceğin yola çok dikkat et! Gitmeden evvel hesabını yap. Bu yol benim için hayırlı mı hayırsız mı? Hayırlı diye içinden bir tasdik gelirse nefsine mağlup olma. O zaman yola çık! Hayır bu yolda sana zarar gelecekse yola çıkma!

Zaman seyyiat zamanı. Seyyiat zamanı demek; ateş zamanıdır. Allah'ım imanımızı korusun. İman korumak için ne lâzım geliyorsa onu yapın. Bunun için iyi bir arkadaş şart. Hazret-i Allah'a ve Resulullah'a yakın bir arkadaş edinin. Çünkü çok arkadaşın fikri sizi bozar. Fakat az arkadaş ihlâslı olursa size yön verir. Bugün en mühim şey imanı kurtarmak. Şu gördüğünüz insanlar imansız yaşıyor. Kendi kazandığı parasıyla haram yiyor.

Bu nasıl olur?

Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'lerinde şöyle buyuruyor:

"Allah'ın âyetlerine inanan müminler iseniz, üzerlerine Allah'ın ismi anılmış (Besmele ile kesilmiş) hayvanlardan yiyin." (En'âm: 118)

Bu sizin için mübahtır, bunlardan yiyip istifade edebilirsiniz.

"Kesilirken Allah'ın adı anılmayan hayvanlardan yemeyin. Çünkü onu yemek muhakkak ki bir fısktır, Allah'ın yolundan çıkmaktır." (En'âm: 121)

Bu Âyet-i kerime'ler hayvanı keserken Allah-u Teâlâ'nın adının anılmasının ilâhi bir emir olduğuna, terk etmenin haramlığına ve o etin katiyetle yenilmeyeceğine doğrudan doğruya delâlet etmektedir.

Allah'tan başka birinin adı anılarak kesilen veya kesilmeden ölen hayvanlardan sakın yemeyin. Çünkü Allah'ın âyetlerine iman etmek, Allah'ın helâl kıldığını helâl görmeyi ve yasakladığı şeylerden sakınmayı gerektirir.

Hayvanı keserken Allah'ın ismini anmak vâciptir. "Bismillahi Allahu Ekber" demek ise müstehaptır.

Tesmiyenin tam kesilme halinde bulunması şarttır. "Besmele" çektikten sonra bir şey yer içer, başkası ile konuşursa önce çektiği "Besmele" kifayet etmez, yeniden çekmesi gerekir.

"Besmele" unutularak terk edilmiş olursa zararı olmaz.

Besmelesiz kesilen hayvanı yemenin açık bir zararını anlamasanız bile, gizli ve mânevî zararının ve bir cezâsının olduğunu muhakkak biliniz.

Besmelesiz kesilen hayvanların yağ ve benzeri şeyleri de etle beraber mütalâa edilir, onların yenilmesi de haramdır.

Hayvanı kesecek olanın boğazlamaya ehliyetli olması lâzımdır. Müslüman bir erkek ve kadın kesebileceği gibi, kesmesini bilen ve "Besmele" çekebilen bir çocuk da kesebilir.

Kasaplardaki etin nasıl kesildiği bilinmiyor. Paranla alıyorsun, ama haram yiyorsun. Buradan başla yağlara dikkat et, her şeye dikkat et imanını kurtarmak için.

Bu benim için hayırlı mı, hayırsız mı, iyi mi, değil mi? Buna bakın! Şüphe edersen haramdır yemen.

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif'lerinde şöyle buyuruyorlar:

"Şüpheli şeylerden kaçınanlar, dinini ve namusunu korumuş olurlar." (Buhârî. Tecrîd-i sarîh: 48)

Hazret-i Âişe -radiyallahu anhâ- Vâlidemiz;

"Siz asıl ibadetten gaflet ediyorsunuz. O ise şüpheli şeylerden sakınmaktır." buyurmuştur."

 

Nurlu Sözler Hikmetli Beyanlar:

"O'nun indirdiğini kimse kaldıramaz, O'nun kaldırdığını da kimse indiremez."

"Aslında tesadüf diye bir şey yok. Fakat biz hakikaten gafil olduğumuz için tesadüf deyip geçeriz. Her şeyde Hazret-i Allah'ın ezeli tasarrufu hüküm sürüyor da bilmiyoruz."

"Gönül sevdiğini hakikaten arıyor ve görmek istiyor. Tasavvur buyurun ki Hazret-i Allah bu muhabbeti yerleştirirse ahirette ne kadar aranacak."

"Yük çekici olun, yük olucu olmayın. Verici olun, alıcı olmayın."

"Bazı emirler rumuzlu geçer, aslını bildirmezler. O rumuzu alabilirsen, emre itaat etmiş olursun. Açmadıklarını yine onlar açmadıkça biz de bilemeyiz. İleride zuhur edecek bir hususu daha önce rumuz olarak verirler, o anda;

"Biz sana söylemiştik" derler.

Amma ne söylenmişti? Bildin bildin, bilemedin büyük kayıp. Bu kadar ince emirler vardır."