Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Hakikat Dergisi 368.SAYI - Ömer Öngüt
368.SAYI, Mayıs 2024
Hakikat 368. Sayı

Bismillahirrahmanirrahim

"Allah-u zül-celâl vel-kemâl Hazretleri'ne; O'nun sevdiği ve beğendiği şekilde bitmez-tükenmez hamd-ü senâlar olsun.

Peygamberimiz Efendimiz'e, diğer peygamber kardeşlerine, hepsinin Âl ve Ashâb-ı kiram'ına, etbâına, ihsan duygusuyla kıyamete kadar onlara tâbi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar salât-ü selâmlar olsun."

 

Muhterem Okuyucularımız;

Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki; hakiki ile sahtenin, doğru ile eğrinin, hakikat ile dalâletin, iman ile küfrün karıştığı, karıştırıldığı; imanların yandığı bir devirdeyiz. Pisin temize galebe çaldığı, her geçen günün bir öncekini arattığı, çok hızlı bir çürümenin, yozlaşmanın yaşandığı bir zamandayız.

Kimsenin kimseyi dinlemediği, çocuğun anne-babasına asi olduğu, nefislerin alıp başını gittiği, küçücük bir şeyden cinayetlerin yaşandığı bir devir.

Halk şaşkın, insanlar dünyaya meftun, helâle-harama aldırış eden yok; sahtekârın, hırsızın, yalancının baş tacı edildiği bir devir.

Bunun en büyük müsebbibi toplum karşısında imanın, İslâm'ın, ahlâkın, faziletin, doğrunun, istikametin temsilcisi olma makamlarını sahtelerin işgal etmesi, bu sahtelerin her birinin dünyalık elde etmek, kendi kurduğu dini devam ettirmek, taraftar toplamak için İslâm'ın emirlerini çiğnemeleri, haram ile iştigal etmeleri, menfaat için İslâm'ın izzetini ayaklar altına almaları, sıradan bir müslümanın dahi yapmayacağı menhiyatları işlemeleridir. Bozulma bunlardan başladı, fitne bunlardan çıktı, yine bunlara dönecek.

Bunların fitneleri çok zararlara sebep oldu, olmaya devam ediyor, çok daha büyük zararların yaşanması tehlikesi var. Bu durum İslâm için, vatanımız için, milletimiz için çok büyük bir tehlikedir. Çünkü temel çürük olursa onun üzerine hangi bina inşa edilebilir? Yıkılmaya mahkûmdur.

Bu sebeple; halkın bilmesi için, İslâm ahlâkının neşv-ü nema bulması için, toplumun çürümemesi için, kişinin imanının kaybolmaması için; bu çürüklerin, sahtelerin, İslâm ahlâkını ayaklar altına alanların, kısaca hakiki ile sahtenin ayrımının yapılması çok büyük bir önem arzetmektedir.

Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Hazretleri bu vazifeyi bîhakkın yerine getirmiş büyük bir mutasavvıf, büyük bir Allah dostu idi. İslâm'a, imana, vatana zarar verenleri, kim olursa olsun hepsini ifşa ettiler. Eserler neşrettiler. Onun bu irşadını anlayamayan çok kimse oldu. Hâlbuki o Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif'lerle itiraza yer bırakmayacak şekilde, adeta keskin bir kılıca benzeyen kalemi ile bu fitnelerin, bu fitneleri çıkartanların üzerine gitti.

Bu Zât-ı âli'nin duyurduğu bu hakikatleri değişik vesilelerle dergimizde hatırlatıyoruz, defaatle dikkat nazarlarınıza arzediyoruz. Geçtiğimiz ay "Âhir Zaman Âlimleri" hakkındaki beyanlarını hatırlattık. Bu dergimizde de "Sahte Mutasavvıflar"ı ve alâmetlerini; hakikisini ve hakikisinin alâmetlerini arzetmeye çalışacağız. Herkes bu aynada kendisine baksın. Halkımız bu sahtelere kapılmasın, imanını muhafaza etsin.

Her asırda sahte mutasavvıflar, sahte mürşidler olmuştu ancak hiçbir zaman bugünkü kadar ortalığı bunlar işgal etmemişti. Her geçen gün bu sahtelerin İslâm'a ve müslümanlara verdikleri zararlar, bu şeyh şeytanlarının içyüzleri ortaya saçıldıkça; Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Hazretleri'nin mücadelesinin ne kadar büyük ve haklı olduğu, yapmış oldukları ikaz ve irşadın ne kadar doğru ve lüzumlu olduğu anlaşılıyor, ayan beyan görülüyor. Halk FETÖ başta olmak üzere din kurucu bölücülerin, âhir zaman âlimlerinin, sahte mutasavvıfların, sahte şeyhlerin içyüzünü yeni görmeye başladı. Oysa bu Zât-ı âli seneler önce hepsini haber verdi, halkı uyardı.

Dikkat ederseniz görünüşte her şeyleri var. Kalabalıklar, mal-mülk de edinmişler, dünyalıkları güzel, kisveleri yerinde. Ancak bir tanesi ölünce arkasından gelenler post kavgasına, rant kavgasına başlıyor, birbirine düşüyor, paramparça oluyorlar. Öyle bir zaman ki adeta şeyh yağmış.

Halbuki Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Hazretleri en mühim bir hakikati şöyle duyurmuşlardır:

"Hakk yolunun yolcusunu Hazret-i Allah seçer ve tayin eder."

O'nun tayin etmediği, O'nun vazife vermediği, kendi nefsinin öne sürdüğü kimse O'nun yoluna "Ben tayin edildim" diye ortaya çıkarsa âkıbeti nedir? Bunlar:

"Resul'üm! Gördün mü o nefis arzusunu ilâh edineni? Artık ona sen mi vekil olacaksın? (Onu şirkten sen mi koruyacaksın?)" (Furkân: 43)

Âyet-i kerime'sinin muhatabı olanlardır.

•••

Baki esselâmü aleyküm, ve rahmetullah...


Başyazı ve Makaleler
Başyazı - İslâm'a, İmana, Vatana, Millete Büyük Zararlar Veren SAHTE MUTASAVVIFLAR ÂHİR ZAMAN ŞEYHLERİ - Ömer Öngüt
Başyazı
İsmail Yavuz
İslâm'a, İmana, Vatana, Millete Büyük Zararlar Veren SAHTE MUTASAVVIFLAR ÂHİR ZAMAN ŞEYHLERİ