Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Gündem - Dış Tehditler Büyüyor! - Ömer Öngüt
Dış Tehditler Büyüyor!
Gündem
Uğur Kara
1 Mart 2024

 

Dış Tehditler Büyüyor!

Düşmanın İçimizde Meydanı Boş Bulmaması Lâzım!

"İç düşman dış düşmanın yapamadığı zararı yapar."
(Ömer Öngüt -kuddise sırruh-)

 

Gündemimizde ilk zamanlardaki kadar yer bulmuyor ancak; Gazze'de yaşanan büyük insanlık dramı; İsrail'in insaf, izan, vicdan, uluslararası hukuk, savaş hukuku, insan hakları, medeniyet gibi bütün insanî değerleri ayaklar altına alan vahşet ve soykırımı ara vermeden devam ediyor. Masum insanları, çocukları bile-isteye, açıkça, hedef alıyor, öldürüyor.

Bu rezaleti durdurmaya gücü ve kudreti bulunan Avrupa ve Amerika bu vahşet ve soykırımı canlı yayında seyrediyor, destek veriyor. Bu soykırımı durdurmak isteyen ülkelere karşı ordularıyla, silahlarıyla engel oluyorlar. Dünyanın en zorba zihniyetinin eylemlerine, dünyanın en büyük zorbası Amerika kol-kanat geriyor.

Bu savaş küçük gibi görünüyor ancak sonuçları itibarıyle birçok şeyi temelden sarstı. Bölgemizde durum çok daha nazik hâle geldi.

Bu zorbaların o kadar silahlarına rağmen psikolojik, stratejik kayıpları o kadar büyük ki; kendi sonlarını başlatmış oldular. Bu bakımdan büyük bir tarihi kırılmanın başlangıcındayız.

Ukrayna Savaşı da ilk günkü gibi devam ediyor. Rusya ilk günlerde düştüğü büyük zaafiyeti kıyım makinesine gönderir gibi asker göndererek, adeta etten bir duvar örerek durdurdu. Sonrasında biraz kendi toparlandı, biraz İran, Kuzey Kore, dolaylı yoldan Çin desteği ile, biraz da Batı'nın Ukrayna'ya destekten yorulması sebebiyle öne geçmeye başladı. Ve fakat hâlen insiyatifi ele alabilmiş değil. İki sene oldu. Bakalım bu savaş nereye evrilecek? Sovyetler Birliği'ni sona erdiren Afganistan işgaliydi. Ukrayna işgali de Rusya Federasyonu'nun sonunu getirecek bir aşamaya doğru gidiyor. Zira özellikle İngiltere Rusya'ya karşı bir üstünlük peşinde. Batı'nın Ukrayna'ya daha sofistike silahlar vermesi ihtimali var.

Dikkat ederseniz Suriye'de, Irak'ta, Gazze'de yaşanan işgallerde işgalci güçler şehirlerle beraber sivil, yaşlı, kadın, çocuk gözetmeden bombardıman ve yıkım yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar. Bu zorbalığı Amerika'sı, Rusya'sı, İsrail'i hepsi yapıyor. Esed ve İran uzantısı milislerin de zulum ve vahşette bunlardan aşağı kalır yanı yok. Ancak İsrail'in ırkçı, fundamantalist sapkın düşüncesi, soykırım niyeti ve bu niyetini dünyanın gözü önünde suçlu duruma düşmekten çekinmeden icra etmesi kendilerini hiçbir ülkeyle, hiçbir milletle kıyas kabul etmez bir yere koyuyor.

İsrail Gazzelileri bombalaya bombalaya güneydeki Refah bölgesine sıkıştırdı. Şimdi orayı da bombalıyor. Buna rağmen Hamas'a karşı bir zafer kazanamaması İsrail'in bütün ayarlarını, imajını bozdu. Bundan sonra İsrail için zor günler var. Meselâ İran'ı vurmayı, Amerika'ya vurdurtmayı kafaya koydular ancak hemen dibinde İran destekli Hizbullah gibi örgütlerin bulunması elini kolunu bağlıyor. Lübnan'a da saldırmak istiyor, fakat elindeki bütün bombaları tükettiği hâlde Gazzelilerin iptidai silahlarla yaptığı direnişle baş edemeyen İsrail silahlı Lübnan Hizbullah'ına karşı ne yapacak?

Bütün bu hengâmede Türkiye'nin düşmanlığını çekmek için ellerinden geleni yapıyorlar, PKK'yı destekliyorlar ve Türkiye'nin Suriye ve Irak'ta düzen kurmasını engellemeye, terörü Türkiye'nin içine taşımaya çalışıyorlar. Çünkü Türkiye'den çok çekiniyorlar. Niyetleri kötü olduğu için güçlü bir Türkiye istemiyorlar..

Yahudi yıllardır tâa Uğur Mumcu suikastinden beri Türkiye ile İran'ı harp ettirmeye, kendi işini böylece görmeye çalıştı. Türkiye ahmak İran'ın bütün düşmanlıklarına rağmen bu oyuna gelmedi ancak musallat ettikleri terör belâsı sebebiyle çok zarar gördük.

Bunların kötü niyetlerine, hâinliklerine, ortalığı karıştırmaya matuf hareketlerine çok dikkat etmek lâzımdır. Çok sıkıştılar, gerek dünyayı, gerek bölgemizi, gerek bizi kendi içinde karıştırıp birbirine düşürmek, büyük ateşler, büyük savaşlar çıkartmak için her şeyi yapabilirler. Zira kendi güçleri ile istediği neticeyi alamadılar, çareyi yine insanları birbirine düşürmekte arayacaklardır.

Bu yüzden özellikle iç cephede birlik ve bütünlük içinde bulunmak, her türlü bölücüye ve bölücülüğe karşı hızlı ve kararlı mücadele etmek lâzımdır. FETÖ'den ihraç edilenlerin yargı kararı ile iade edildiği, Öcalan'a özgürlük zırvalarının milletvekili kisvesi altında söylendiği, bölücü partilerin kapatılmak bir yana milyonlarca liralık hazine yardımının iadesine karar verildiği bir ülkede bu ciddiyetten ve mücadeleden ne kadar bahsedebiliiz? Her şeyin siyasallaştırıldığı bir zehirli ortamda iktidar hırsı için FETÖ'ye, PKK'ya, DHKP-C'ye müzahir yapı ve partilerle işbirliği yapanların olmasını ne ile izah edebiliriz?

Bu zaaflara karşı mücadeleyi sadece yöneticilerden beklersek, millet olarak topyekün bir bilinç ve kararlılık göstermezsek bunun altından nasıl kalkabiliriz?

Hepsinden kötüsü düşman bu zaaflarımızı kullanmak istemez mi? Kullanmayı düşünmez mi?

Diğer yandan bir bölücü grubun bölücü olduğunu anlamamız için ille FETÖ gibi ihanetinin aşikâr mı olması lâzım. Mutlaka millet olarak burnumuzun sürtülmesi mi gerekiyor?

Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- "İç düşman dış düşmanın yapamadığı zararı yapar" buyurarak yıllarca bunlarla mücadele etti.

Bu gibi tehdit ve tehlikelerden kurtulmak, vatanımızı, milletimizi selamete ulaştırmak istiyorsak, idarecisi, bürokratı, memuru, halkı ile beraber milletçe topyekün bir bilinç ve kararlılık içinde olmamız lâzım. Her sektörde, her alanda; dinini, vatanını, milletini düşünen; küffarın memleketimize, değerlerimize, ekonomimize nüfuz etmesine engel olan; dirayetli, riayetli, tutumlu, israftan çekinen; liyakatli insanların önünü açmamız lâzım. Yoksa her seferinde tökezlemeye devam ederiz.


  Önceki Sonraki