• Cenaze namazı; gasledilmiş, musalla taşına konulmuş müslüman bir ölü için müslümanların, abdestli ve kıble tarafına yönelerek kıldıkları bir namaz ve ölü için yapılan bir duâdır.
Ayrıca cenazeye katılan müslümana da çok büyük bir sevap vardır.
• Cenaze için yapılan duânın hâlisâne olması gerekir. Ölünün istifade edeceğine inanarak samimi bir şekilde duâ etmelidir.
Abdullah bin Mesud -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyurmuştur:
“Ölü üzerine namaz kıldınız mı, ona ihlâsla duâ edin!” (Ebu Dâvud: 3199)
Hadis-i şerif’te görüldüğü üzere cenaze sâlih bir kişi olsa da, olmasa da hüküm aynıdır. Çünkü günahlara bulaşan kimse, mümin kardeşlerinin duâ ve şefaâtlerine daha çok muhtaçtır. Şu sebepledir ki onlara getirilmiş, önlerine konmuştur.
Sen sen ol, Hakk ile kulun arasına girme. Çünkü bilmezsin. “Allah rahmet eylesin!” de geç. İyiyse iyi, kötüyse kötü. İyi zannınla kaybetmezsin, belki iyiyse kötü zannınla kaybedersin. Onun için hüsn-i niyetle hareket edilmelidir.
Ebu Hüreyre -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz diğer bir Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyurmuştur:
“Bu kabirler sahiplerine karanlıklarla doludur. Allah onlar için kıldığınız namazla kabirleri onlara aydınlatır.” (Ebu Dâvud: 3199)
• Cenaze namazı ümmet-i Muhammed’e âit hususiyetlerdendir.
“Onlardan ölen kimsenin namazını sakın kılma!” (Tevbe: 84)
Âyet-i kerime’si cenaze namazının farziyetini göstermektedir.
Cenaze namazı kılmak farz-ı kifâyedir. Bir beldede tek kişi bile kılsa, diğer müslümanlardan yükümlülük düşer. Çünkü cenaze namazında cemaat şart değildir. Yalnız bir erkeğin veya yalnız bir kadının bu namazı kılmasıyla farz yerine getirilmiş olur.
• Namazı kılacak olanların, ayakkabılarını çıkarıp üzerine basmaları taharet yönünden ihtiyattır. Çünkü cenaze namazıyla diğer namazlar arasından hiç fark yoktur.
• Cenaze namazının rüknü tekbirler ve kıyamdır. Bu namazda rüku ve secdeler olmadığı gibi Kur’an-ı kerim okumak ve teşehhüd de yoktur.
• Cenaze namazının şartı niyettir. Bu niyetle ölünün erkek veya kadın, erkek çocuğu veya kız çocuğu olduğu tayin edilir. İmam olan kimse; Allah-u Teâlâ’nın rızâsı için hazır olan cenaze namazını kılmaya ve o cenaze için duâ etmeye niyet ederek namaza başlar. Cemaat arasında ister kadın bulunsun, ister bulunmasın, imamete niyet etmesi gerekmez.
Cemaat için: “Uydum imama” demeleri niyet olarak kâfidir.
Ardından imam ellerini kaldırır: “Allahu Ekber” diyerek açıktan tekbir alır, cemaat de gizlice tekbir alırlar ve namazda olduğu gibi eller bağlanır. Herkes içinden: “Sübhaneke” duâsını okur. “Veteâlâ ceddük” dedikten sonra: “Vecelle senâük” cümlesi ilâve edilir.
Sonra eller kaldırılmaksızın, baş ve göz hareketi yapılmaksızın aynı şekilde ikinci tekbir alınır, “Allahümme salli ve bârik” duâları okunur. Yine eller kaldırılmadan üçüncü tekbir alınır ve hem ölü için, hem de bütün müslümanlar için duâ okunur. Duâ bilmeyenler duâ niyeti ile “Fâtiha Sûre-i şerif”ini okurlar.
Yine eller kaldırılmadan dördüncü tekbir alınır, önce sağa sonra sola selâm verilerek namazdan çıkılır. Bu dördüncü tekbirden sonra namaz sona erdiğinden eller yanlara bırakılabilir. Her iki tarafa selâm verilmesi vâcip olduğundan, ellerin de sol tarafa selâm verildikten sonra bırakılması uygundur.