Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
KUR'AN-I KERİM TEFSİRİ - Fâtiha Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (29) - Ömer Öngüt
Fâtiha Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (29)
KUR'AN-I KERİM TEFSİRİ
Dizi Yazı - Tefsir
1 Ocak 2022

 

Fâtiha Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (29)

Besmele-i Şerife'nin Önemi, Fazileti, Hikmeti ve Esrarı (26)

 

Bazı Zevât-ı Kiram'ın Bu Husustaki Beyanları (1)

Abdulkerim-i Cili -kuddise sırruh-Hazretleri şöyle buyuruyor:

"Semâvi kitaplarda ne varsa Kur'an-ı kerim'de, Kur'an-ı kerim'de ne varsa hepsi Fâtiha-i şerif'te mevcuttur. Fâtiha-i şerif'te ne varsa hepsi 'Bismillâhirrahmânirrahîm' de vardır. Besmele-i şerif'te ne varsa "Be"nin altındaki noktadadır.

Bu nokta insanın kendini bilmesidir ki Hazret-i Allah orada tecelli eder.

"Nefsini bilen Rabb'ini bilir." sırrıdır.

Mahviyyettir. "Be"nin altındaki nokta Cenâb-ı Hakk'ın yüce kitabının her sûresinde mevcuttur. Her harf aslında noktadan mürekkeptir. Nokta her harfe zaruri ve mevcut olduğu gibi her surede "Be"nin tecelliyatını müşahade edersiniz." (El Kehf Verakiym fi Şerhi)

Hazret bu noktada tevhidi kast ediyor.

Niyazi Mısrî -kuddise sırruh- Hazretleri bir gazelinde şöyle buyuruyorlar:

"Sen seni bilmektir ancak Pir'e ülfetten garaz,

Noktayı fehm eylemektir ilm-ü irfandan garaz.

Hakkı bunca Enbiyâ kim geldi davet eyledi,

Vahdet'in sırrı bilinmektir o davetten garaz."

Niyazi Mısrî Hazretlerinin şiiri şöyle bitiyor:

"Nefsini bilen erermiş bir tükenmez devlete,

Fakr-ü Fahri'dir Niyazi bil ol devletten garaz."

Emir Sultan -kuddise sırruh-Hazretleri de bu hususta şöyle buyuruyorlar:

"Bunca kesret kim zuhur eder bir noktadır.

Devredip ol nokta âhir buldu Adem'de sebat." (Yâsin-i Şerif Şerhi)

Hüner; noktayı anlamaktır, zerreyi bilip hiçliğe ulaşmaktır.

Hasan Sezâî -kuddise sırruh-Hazretleri bir gazelinde şöyle bahsediyor:

"Aşkına bir noktanın bir devr ider devvârı çarh

Pertevinden zâhir oldu noktanın envâr-ı çarh."

Muhyiddîn İbnü'l-Arâbî -kuddise sırruh- Hazretleri de "Ankâ-i Muğrib Fî Ma'rifeti Hatmü'l-Evliyâ ve Şemsü'l-Mağrib" kitabında şöyle buyurmuşlardır:

"Sırlı fikirler ile cismânî âlemde sırrı yazana yolculuk başlayıp, ilâhi hükümranlığın dehâsı kalbimin üzerini kaplayınca, nûrun ateşi ve kararsızlığı zuhûr etti. İşte Hâkim-i Mutlak ile hakkın tanzimi hususunda bu sıfattan arınınca, makâmın hissesiyle halkın tümüne sırt çevirip, bu hali üzerine galip olursa bu şekilde cismâniyetten korunur, vehimlerden kurtulur ve tam olarak selâmet bulur. O zaman kalbine bir nokta konur, bu da onu, Rabb'ini ve O'nun Zât'ını bilmeye sevk eder. İşte bu hikmet nedeniyle ondan yüz çevirdim ve kendisi hakkında bilmesi gerekli olan şeylerin bir kısmından bahsedip onu sâbitledim. Hiç şüphesiz sülûk, Hakk'a doğru kuvvetle çekilmek ve O'nun dâvetine icâbet etmektir. Sübhân olan Allah'ın kulu üzerinde irâdesini yürütmesi ve O'nda tahakkuk etmesi; onu mânen uyandırıp koruyarak fiillerini icrâ etmesidir."


  Önceki Sonraki