Allah-u Teâlâ, ibadet edilen zât olduğu için Allah değil, Allah olduğu için kendisine ibadet edilir. O’nun ilâhlığı, tapılmaya ve kulluk edilmeye lâyık olması kendiliğindendir.
Bir insan puta tapar, ateşe, güneşe veya sevdiği bazı şeylere tapar. Taptığı zaman onlar ilâh olurlar.
Bir Âyet-i kerime’de de şöyle buyurulmaktadır:
“Resul’üm! Gördün mü o nefis arzusunu ilâh edineni?” (Furkân: 43)
Bunlardan vazgeçilip cayıldığı zaman onlar ilâhlık özelliklerini kaybederler. Halbuki insanlar Allah-u Teâlâ’yı ister Mâbud tanısın, ister tanımasınlar, O bizzat Mâbud’dur. O’na herkes ibadet ve kulluk borçludur.
O öyle bir Allah ki, yalnız kendi kendini bilir ve yalnız kendi kendisini metheder. Öyle bir Allah ki gerek insanı ve gerekse kâinâtı yoktan var etti. Nâmütenâhi nimetlerle donatıyor, merzuk ediyor, terbiye ediyor. Her âzâyı yeri yerine koyuyor. İnsana sıfat veriyor ve o sıfatı ile beraber çıkarıyor. Ona göz vermiş, kulak vermiş, el vermiş, ayak vermiş, gönül vermiş, akıl vermiş, beyin vermiş ve saha-i imtihana koymuş. Emirlerini ve nehiylerini bildirmiş. Yaratıyor, yaşatıyor, öldürüyor ve yine diriltecek, hesaba çekecek.
Bir Hadis-i kudsî’de buyurur ki:
“Benim cinlerle ve insanlarla önemli bir hadisem var! Ben yaratıyorum, benden başkasına ibadet ediliyor. Ben rızıklandırıyorum, benden başkasına şükrediliyor.” (Taberânî)
Bu kadar ihsan-ı ilâhî’ye karşı zâlim ve câhil olan insan bunu yapıyor.
Âyet-i kerime’sinde ise şöyle buyuruyor:
“Çünkü insan çok zâlim ve çok câhildir.” (Ahzâb: 72)
•
Rahman İsm-i şerif’i: Dünyada kendisine inananı inanmayanı, itaat edeni etmeyeni ayırdetmeden yarattığı bütün mahlûkatına sayısız ve bol nimetler bahşeder, onları korur.
Bu da Allah-u Teâlâ’ya mahsus bir isimdir. Fakat zât ismi değil, sıfat ismidir, “Rahmeti büyük” mânâsınadır.
“Rahmetim ise her şeyi kuşatmıştır.” (A’râf: 156)
İnanmayanlar da bu dünyada rızıklanırlar. Allah-u Teâlâ onlara mühlet verir, geçici bir zaman için bir servete, bir mevkiye nâil olabilirler. Fakat bu sadece geçici bir faydalanmadır. Süresi kısadır, sonu hüsranla biter. Bu durum haklarındaki ilâhî azabın artmasına sebep olur.
“İman edip sâlih ameller işleyenler için, Rahman bir sevgi peyda edecektir.” (Meryem: 96)
En güzel isimler Allah-u Teâlâ’nındır, o en güzel isimlerle O’na kulluk yapmak ve duâ etmek gerekiyor.
“Rabb’inize yalvara yakara gizlice duâ edin. Çünkü O, haddi aşanları sevmez.” (A’râf: 55)
Duâ esnasında sesi fazla yükseltmemelidir.
“Islah olmuşken yeryüzünde bozgunculuk yapmayın.” (A’râf: 56)