Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
ASHÂB-I KİRAM -Radiyallahu anhüm- HAZERÂTI'NIN HAYATI - HAZRET-İ EBU BEKİR SIDDÎK -Radiyallahu Anh- (77) - Ömer Öngüt
HAZRET-İ EBU BEKİR SIDDÎK -Radiyallahu Anh- (77)
ASHÂB-I KİRAM -Radiyallahu anhüm- HAZERÂTI'NIN HAYATI
Dizi Yazı - Ashâb-ı Kiram -r. anhüm-
1 Nisan 2020

 

ASHÂB-I KİRAM -Radiyallahu anhüm- HAZERÂTI'NIN
HAYATI

"Ashâbım Yıldızlar Gibidir. Hangisine Uyarsanız Hidayeti Bulmuş Olursunuz." (Beyhâkî)

HAZRET-İ EBU BEKİR SIDDÎK -Radiyallahu Anh- (77)

 

Ufuk-ı Mübin:

Said bin Müseyyeb -radiyallahu anh-den şöyle rivayet edilmiştir:

“Hazret-i Ebu Bekir -radiyallahu anh-in hastalığı ağırlaştığında Ashâb-ı kiram’dan birkaç zevât-ı kiram ziyaretine gelmişlerdi.

Bir ara kendisine:

“Ey Resulullah’ın halifesi! Bize tavsiyede bulun, zira bu hastalık sebebiyle endişe ediyoruz!” dediler.

Ebu Bekir -radiyallahu anh- bu söze cevaben:

“Allah-u Teâlâ’ya arz olunacak birtakım kelimeler vardır ki Allah-u Teâlâ sabah ve akşam bunları okuyan kimsenin ruhunu “Ufuk-ı mübin”e yükseltir.”dedi.

“Ufuk-ı mübin nedir?” diye sordular.

“Arşın altında düz bir ovadır. Orada bahçeler, ağaçlar ve nehirler vardır. Orayı her gün yüz rahmet kaplar.

Her kim ki bunları okuyarak vefât ederse Allah-u Teâlâ onun ruhunu işte o mekâna koyacaktır.”dedi ve devamla:

“Allah’ım!

Mahlûkatı yaratırken elbette ki senin ona hiçbir ihtiyacın yoktu. Onu halkedip yaratman senin ona ikramından ibarettir.

Sonra mahlûkatının bir kısmını cennetlik bir kısmını da cehennemlik olarak iki kısma ayırdın. Yâ Rabb’i! Sen beni cehennemliklerden eyleme, cennetliklerden kıl.

Allah’ım!

Sen insanları yaratmazdan evvel onlara çeşitli istikametler murâd buyurdun ve onları muhtelif fırkalara ayırdın. Bazılarını bedbaht (şaki), bazılarını bahtiyar (said) eyledin. Bazılarına doğru yolu, bazılarına ise şaşkınlığı nasip eyledin. Beni senin taatın ile bahtiyar eyle. Sana isyan edip de bedbaht olanlardan eyleme!

Allah’ım!

Yaratmadan evvel her insanın neler işleyeceğini biliyordun. Hiçbir kimse senin malûmun olan şeyin haricine çıkamaz. Beni kendi taatında kullandığın, ibadetinde daim kullarından eyle.

Allah’ım!

Sen murâd etmedikçe kimse bir şey isteyemez. Murâd buyur da beni sana yaklaştıracak şeyler isteyeyim.

Allah’ım!

Kulların bütün hareketlerini sen takdir buyurdun. Senin iznin olmadan hiçbir şey hareket edemez. Benim bütün hareketlerimi senin rızân ve takvân üzere eyle.

Allah’ım!

Hayrı da şerri de sen yarattın ve kulların bazılarını hayra, bazılarını şerre hâdim kıldın. Beni hayra hâdim olanlardan, hayır işleyenlerden eyle.

Allah’ım!

Cenneti ve cehennemi sen yarattın ve bunlardan her birine ayrı ayrı insanlar ve sâkinler murâd ettin. Beni cehennem halkından değil beni cennet ehlinden eyle.

Allah’ım!

Sen insanların bir kısmına hidayet bahşederek hidayetinle gönüllerini ferahlatıp şâd eyledin. Birtakımlarına ise dalâlet verip şaşkınlık içinde ruh darlığına düçâr ettin. Benim göğsümü iman nuruyla genişletip ferâhlat, kalbimi imanın nuru ile ziynetlendir.

Allah’ım!

Bütün işleri sen takdir buyurdun ve her şey senin murâd-ı ilâhin ile sana dönecektir. Ölümümden sonrası için de, evveli için de sen bana makbul bir hayat takdir buyur.Ve beni sana yakın edip yaklaştırdıklarından kıl!

Allah’ım!

Kim itimadını ve ümidini senden gayriye bağlayarak gecesini ve gündüzünü geçirebilir? Benim yegâne dayanağım her an sensin ve ümidim daima sendedir!

Her türlü kuvvet ve kudret ancak Allah’ındır ve Âliyyü’l-azîm olan Allah-u Teâlâ’ya bağlanmak suretiyle husule gelir.

Ben sana güveniyorum Allah’ım!..” buyurdu. (Kenzü’l-Ummal)


  Önceki Sonraki