Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Hakikat Dergisi 316.SAYI - Ömer Öngüt
316.SAYI, Ocak 2020
Hakikat 316. Sayı

Bismillahirrahmanirrahim

“Allah-u zül-celâl vel-kemâl Hazretleri’ne; O’nun sevdiği ve beğendiği şekilde bitmez-tükenmez hamd-ü senâlar olsun.

Peygamberimiz Efendimiz’e, onun diğer peygamber kardeşlerine, hepsinin Âl ve Ashâb-ı kiram’ına, etbâına, ihsan duygusuyla kıyamete kadar onlara tâbi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar salât-ü selâmlar olsun.”

 

Muhterem Okuyucularımız;

Yaratmak; olmayanı, bilinmeyeni ortaya koymak, hiç yoktan var etmektir. Bu da yalnız Hazret-i Allah’a mahsustur.

Her şeyi nizam ve intizam içinde yoktan var eden, her yarattığını birbirine uygun, yeni bir icat ile numunesiz olarak yaratan O’dur.

Âyet-i kerime’lerde şöyle buyurulmaktadır:

“Allah her şeyin yaratıcısıdır. O her şeye vekildir.” (Zümer: 62)

Her şeye ihtimamla bir şekil ve hususiyet verir, düzenler ve en güzel bir biçimde terkip eder. Yarattığı şeylerde güzelliğinin kemâlini gösterir.

“Allah ne dilerse yaratır.” (Âl-i imran: 47)

Bir şeyi yaratmak istediğinde; onu düşünüp tasarlamaya, zamana, mekâna ve numuneye muhtaç değildir. Kâinatı ve içindeki her şeyi misilsiz, benzersiz yaratmıştır. Her şeyin en güzelini, en güzel hikmetlerle yaratan O’dur.

İnsanların yaptığı, sadece O’nun verdiği akıl sayesinde yaratılanların sırlarını keşfetmekten ibarettir.

O öyle bir Allah’tır ki, öyle bir azamet sahibi ki; her şeyi yoktan var ediyor. Yaratıyor, yaşatıyor ve öldürüyor. Murad ettiği şey “Ol!” emriyle oluyor ve ona hayat veriyor. Yaşaması için dilediği kadar müddet veriyor, sonra da yok edecek.

Zaman ve mekânı yaratmadan önce O var idi. Onları yaratmadan önce nasıl idiyse, yarattıktan sonra da aynıdır.

Evvel O, Âhir O, Zâhir O, Bâtın O...

Cemâl ve Kemâl sıfatlarında dâim, noksan ve zevâl vasıflarından münezzehtir.

Zâtı yarattığı varlıklara benzemediği gibi, sıfatları da mahlûkâtın vasıflarına benzemez.

Âyet-i kerime’lerde şöyle buyruluyor:

“En yüce vasıflar Allah’ındır.” (Nahl: 60)

“Âlemlerin Rabb’i olan Allah’ın şânı ne kadar yücedir.” (A’râf: 54)

Her cihetten Tek’tir. Varlığının başlangıcı yoktur. Varlığı daimidir, nihayete ermez.

Allah-u Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri vardır ve birdir.

O Ehad’dır. O’ndan başka bir mevcud yoktur.

Hadis-i şerif’te şöyle buyuruluyor:

“Allah var idi ve Allah’tan başka bir şey mevcud değildi.” (Buhâri)

Herkes O’nu bu mülkün içinde, mekânların içinde arıyor. Halbuki bütün mekânlar O’nda mekândır. O’nun mekânı yoktur.

“Yüzünüzü hangi cihete çevirirseniz çevirin, vech-i ilâhi oradadır.” (Bakara: 115)

Hazret-i Allah her şeyden her şeye yakındır. Bu bilinmediği için her şey biliniyor, O bilinmiyor.

Her şey görülüyor, O görülmüyor. O ise her şeye her şeyden yakındır.

Halbuki gören için O var, başka bir şey yok. O “Var!” dedi göründüler, “Yok!” dediği zaman hiçbir şey yok. Yine O’ndan başka hiçbir şey yok.

Varlığını koyduğu zaman oluyorsun sen-ben, çektiği zaman oluyorsun bir maske bir hiç!

Bir Âyet-i kerime’de şöyle buyuruluyor:

“Yeryüzünde bulunan her şey fenâ bulacaktır. Ancak azamet ve ikram sahibi olan Rabb’inin veçhi (zâtı) bâki kalacaktır.” (Rahman: 26-27)

Var olan Hazret-i Allah’tır.

Bunların sırrı ise bir zerrenin sırrında saklıdır. O sır çözülürse her şeyin sırrı meydana çıkacak.

Gaye Yaratan’ı bilmektir.

Bir kul için mümkün olabilen en üstün rütbe, en büyük kazanç O’nu tanımak, yalnız O’nu sevmek, buyruklarına seve seve itaat etmektir.

Dostluğu kazanılmaya ve sevilmeye en lâyık olan mutlak varlık O’dur.

Baki esselâmü aleyküm, ve rahmetullah...


Başyazı ve Makaleler
Başyazı - Gerçek Mürşid Hazret-i Allah’tır - Ömer Öngüt
Başyazı
İsmail Yavuz
Gerçek Mürşid Hazret-i Allah’tır