Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
TASAVVUF'UN ASLI HAKİKAT VE MARİFETULLAH İNCİLERİ - Hastalıklara Karşı Okunacak Şifâ Âyet-i Kerime'leri ve Duâlar (1) - Ömer Öngüt
Hastalıklara Karşı Okunacak Şifâ Âyet-i Kerime'leri ve Duâlar (1)
TASAVVUF'UN ASLI HAKİKAT VE MARİFETULLAH İNCİLERİ
Dizi Yazı - Tasavvuf
1 Temmuz 2019

 

TASAVVUF'UN ASLI
HAKİKAT VE MARİFETULLAH İNCİLERİ

İbtilâ ve İmtihan (34)

Hastalıklara Karşı Okunacak Şifâ Âyet-i Kerime'leri ve Duâlar

 

Şifâ Âyet-i Kerime'leri:

(Ve yeşfi sudûra kavmin mü'minin. Ve yüzhib ğayza kulûbihim)

"Allah müminler topluluğunun gönüllerine şifâ versin ve onların kalplerindeki öfkeyi gidersin." (Tevbe: 14 -15)

(Ve nünezzilü minel-kur'âni mâ hüve şifâun ve rahmetün lil-mü'minîne ve lâ yezîdüzzâlimîne illâ hasâra)

"Biz Kur'an'dan öyle şeyler indiriyoruz ki, müminler için şifâ ve rahmettir. Zâlimlerin ise yalnızca ziyanını artırır." (İsrâ: 82)

(Ve izâ meriztü fehüve yeşfîn)

"Hastalandığım zaman bana şifâ veren Allah'tır." (Şuarâ: 80)

(Yâ eyyühennâsü kad câetküm mev'izatün min Rabbiküm ve şifâun limâ fis-sudûri ve hüden ve rahmetün lil-mü'minîn)

"Ey insanlar! Size Rabb'inizden bir öğüt, hastalanmış gönüllere bir şifâ ve müminler için hidayet rehberi ve rahmet gelmiştir." (Yunus: 57)

(Kul hüve lillezîne âmenû hüden ve şifâun)

"De ki: Kur'an müminler için hidâyet ve şifâdır." (Fussilet: 44)

 

Hasta Ziyareti:

Dinimizde hasta ziyaretinin önemi de çok büyüktür ve Sünnet-i seniyye'dir. Hadis-i şerif'lere göre müslümanın müslümandaki haklarından birisidir.

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz, Hazret-i Ali -radiyallahu anh-den rivayet edilen bir Hadis-i şerif'lerinde buyururlar ki:

"Bir müslüman sabahleyin bir hasta müslümanı ziyaret ederse, yetmiş bin melek akşama kadar ona rahmet okurlar.

Eğer akşamleyin ziyaret ederse, yetmiş bin melek sabaha kadar istiğfar ederler.

Aynı zamanda o kimse için cennette toplanmış meyveler vardır." (Tirmizî)

Hazret-i Ömer -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif'lerinde şöyle buyurmuştur:

"Bir hastanın yanına vardığında sana duâ etmesini iste. Çünkü onun duâsı meleklerin duâsı gibidir." (İbn-i Mâce: 6422)

Bir kimse hastayı ziyaret ettiği zaman onun için iyilik ve âfiyet dilemelidir. Hastaya hâl ve hatır sormalı, ecel konusunda hoşuna gidecek, sevindirecek sözler sarfetmeli, tevbe etmeye ve vasiyet yapmaya teşvik etmelidir.

Fâtihâ-i şerif okumak müstehaptır. İhlâs-ı şerif, Felâk ve Nass sûre-i şerif'leri de okunur.

Abdullah bin Abbas -radiyallahu anhümâ-dan rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif'lerinde şöyle buyurmuşlardır:

"Her kim henüz eceli gelmeyen bir hastayı ziyaret eder de onun yanında yedi defa:

(Es'elüllâhel- aziym, Rabbel-arşil-aziym, en yeşfîke)

'Büyük arşın Rabb'i olan Allah'tan sana şifâ vermesini dilerim.'

Derse Allah onu hastalıktan kurtarır." (Ebu Dâvud - Tirmizî)

Sa'd bin Ebi Vakkas -radiyallahu anh- der ki:

Hastalandığımda Resulullah Aleyhisselâm ziyaretime geldi ve şöyle duâ etti:

(Allahümme üşfi Sa'den, Allahümme üşfi Sa'den, Allahümme üşfi Sa'den)

"Allah'ım! Sa'd'e şifa ver! Allah'ım! Sa'd'e şifa ver! Allah'ım Sa'd'e şifa ver!" (Müslim)

Hastanın yanında uzun süre kalmak doğru değildir, çünkü hasta bundan rahatsızlık duyabilir. Gündüzün ortasında ziyaret etmek mekruhtur. Sabah yahut akşam vakitlerinde ziyaret edilmeli, Ramazan-ı şerif'te gece ziyaret edilmemelidir.

Hasta kişi Allah-u Teâlâ'ya hamdetttikten sonra hâlini, ağrısını şikâyet etmeksizin ziyaretçisine anlatabilir. Sabr-ı cemil, hiçbir yaratığa şikâyet etmeden sabretmektir.

Hastanın Allah-u Teâlâ'nın rahmet ve merhametinden emin olması gerekir. Ümidi korkudan önce gelmelidir.

Kişinin herhangi bir hastalıktan yahut dünya ile ilgili bir sıkıntıdan ve benzer durumlardan ötürü ölümü istemesi mekruhtur.

Allah yolunda şehit olmayı temenni etmek, yasaklanmış olan ölümü istemek kabilinden sayılmaz.

 

Resulullah Aleyhisselâm'ın Rukyesi:

Enes bin Mâlik -radiyallahu anh- hasta olan Sâbit -radiyallahu anh-e:

"Sana Resulullah Âleyhisselâm'ın rukyesi ile duâ edeyim mi?" buyurur.

O da: "Evet" deyince şu duâyı okur:

(Allahümme Rabben-nâs müzhibel-be's üşfi enteş-şâfi lâ şâfiye illâ ente üşfi şifâen lâ yüğâdiru sekamen)

"Ey Allah'ım!

İnsanların Rabb'i sensin, her zorluğu gideren sensin.

Şifâ ver, şifâyı ancak sen verirsin, senden gayrı şifâ verecek yoktur. Öyle bir şifâ ver ki, hasta üzerinde hastalık izi ve eseri bırakmasın." (Buhârî)

 

Ağrılara Karşı:

Abdullah bin Abbas -radiyallahu anhümâ- buyururlar ki:

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hummâ'ya ve bütün ağrılara karşı şu duâyı okumamızı öğretmişti:

(Bismillahil-kebîri eûzü billâhil-azîmi min külli ırkın ne'ârin ve min şerri harrin-nâri)

"Ulu Allah'ın adı ile, kanla kabaran her bir damardan ve ateş hararetinin şerrinden azamet sahibi Allah'a sığınırım." (Tirmizî)

 

Hastalıklardan Allah'a Sığınma:

Enes -radiyallahu anh-den rivayete göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şu duâyı okurlardı:

(Allahümme inni eüzü bike minel-cüzâmi ve-barası vel-cünûni ve min seyyiil-esgâmi)

"Ey Allah'ım! Cüzzamdan, alatenden, delilikten ve hastalıkların kötüsünden sana sığınırım." (Ebu Dâvud)

 

Her Türlü Hastalıklara Karşı:

Ebu Said el-Hudrî -radiyallahu anh- buyurur ki:

Cebrâil Aleyhisselâm, Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in yanına geldi ve:

"Yâ Muhammed! Hasta mısın?" diye sordu.

"Evet" cevabını alınca Cebrâil Aleyhisselâm şu duâyı okudu:

(Bismillâhi erkîke min külli dâin yü'zîke ve min şerri külli nefsin ev ayni hâsidin Allahü yeşfîke bismillâhi erkîke)

"Allah'ın adıyla. Sana ezâ veren bütün hastalıklara karşı, bütün kötü nefis ve hasetçi gözlere karşı sana okuyorum. Allah sana şifâ versin. Ben Allah'ın adı ile sana duâ ediyorum." (Müslim)


  Önceki Sonraki