Zikrullah Allah sevgisini tahrik ederek sonsuz bir şevk verir, zikrullahla kalpler arınır ve sükun bulur:
"Onlar o kimselerdir ki iman etmişlerdir ve kalpleri zikrullahla mutmain olmuş, sükun bulmuştur. Çok iyi bilin ki kâlpler ancak zikrullahla itminana kavuşur, huzur bulur." (Ra'd: 28)
•
Zikrullah taatlerin efdâlidir. Çünkü zikrin sevabı Allah-u Teâlâ'nın kulunu zikretmesidir.
Âyet-i kerime'sinde:
"Siz beni zikredin ki ben de sizi zikredeyim." buyuruyor. (Bakara: 152)
•
Zikrullah ibâdetlerin en kolayı ve fakat en faziletlisidir. Böylesine faziletli ve yüce olunca, elbetteki zikredenler de insanların en yücesi olur.
Hakk Celle ve Alâ Hazretleri diğer bir çok Âyet-i kerime'lerinde zikrullahı teşvik buyurarak, zikrullahla meşgul olanları meth-ü senâ etmiştir:
"Öyle erler vardır ki, onları ne bir ticaret ne de bir alış-veriş zikrullahtan, namaz kılmaktan, zekât vermekten alıkoymaz.
Onlar gönüllerin ve gözlerin halden hâle döneceği günden korkarlar." (Nûr: 37)
"Gerçek müminler o kimselerdir ki, Allah zikredilince kalpleri titrer." (Enfâl: 2)
"Onlar ayakta iken, otururken, yanları üzerinde yatarken Allah'ı zikrederler." (Âl-i İmran: 191)
"Allah'ı çok zikreden erkek ve kadınlara, Allah mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır." (Ahzab: 35)
"Takvâya erenler, şeytan tarafından bir vesveseye uğrayınca Allah'ı zikrederler. Bir de bakarsın ki onlar gerçeği görüp bilmişlerdir bile." (A'raf: 201)
"Onlar bir kötülük yaptıklarında veya kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı zikrederek hemen günahlarının bağışlanmasını dilerler." (Âl-i İmran: 135)
•
Musa Aleyhisselâm Firavun'a Hakk ve hakikati tebliğ etmek için Allah-u Teâlâ'dan emir aldığı zaman, kardeşi Harun Aleyhisselâm'ı kendisine yardımcı vermesini niyaz etmiştir.
Daha sonra Musa Aleyhisselâm'ın şöyle söylediği Âyet-i kerime'de beyan buyurulmaktadır:
"Ki seni daha çok tesbih edelim ve seni daha çok zikredelim." (Tâhâ: 33-34)
Allah-u Teâlâ duâsını kabul ederek şöyle buyurdu:
"Sen ve kardeşin âyetlerimle gidin, beni zikrimde gevşek davranmayın." (Tâhâ: 42)
•
Diğer taraftan zikrullahı sevmeyenler ve karşı çıkanlar Âyet-i kerime'lerde zemmedilmektedir:
"Allah ortaksız olarak zikredildiği zaman ahirete inanmayanların kalpleri nefretle çarpar." (Zümer: 45)
"Şeytan onlara galebe çaldı ve zikrullahı onlara unutturdu. İşte onlar şeytandan yana olanlardır." (Mücâdele: 19)
"Kalpleri Allah'ı zikretmeye kaskatı olan kimselere ise yazıklar olsun! Onlar apaçık dalâlet içindedirler." (Zümer: 22)
"Kim benim zikrimden yüz çevirirse, onun hakkı da dar bir geçimdir." (Tâhâ: 124)
"Kim Rabb'inin zikrinden yüz çevirirse, Rabb'i onu gittikçe artan bir azaba uğratır." (Cin: 17)
"Kalbini zikrimizden gâfil kıldığımız, hevâ ve hevesine uymuş, haddi aşmış kimselere boyun eğme." (Kehf: 28)
"Bizim zikrimize iltifat etmeyen ve dünya hayatından başka bir şey istemeyen kimseden yüz çevir." (Necm: 29)
"Sen Allah de, sonra bırak onları, daldıkları bataklıkta oynayadursunlar." (En'am: 91)