Amr İbn-i Âs -radiyallahu anh-den rivayete göre, Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Amr -radiyallahu anh-ı, Zât-ı Selâsil Gazası için teçhiz olunan asker üzerine kumandan olarak göndermişti.
Amr -radiyallahu anh- anlatıyor:
"Bu gazadan döndüğümüzde Resulullah'ın huzuruna girdim ve:
Yâ Resulellah! Ashâb içinde size en sevimli kimdir? diye sordum.
Resulullah: "Âişe'dir!" buyurdu.
Erkeklerden kimdir? dedim.
Resulullah: "Âişe'nin babası!" buyurdu.
Sonra kimdir? dedim.
Resulullah: "Ömer İbn-i Hattâb" buyurdu.
Sonra Resulullah bir takım ricâlin adlarını saydı.
Amr İbn-i Âs -radiyallahu anh- der ki:
Resulullah beni en sonraya bırakır korkusuyla sustum da başkalarını sormadım." (Sahîh-i Buhârî: 1488)
•
Abdullah İbn-i Abbâs -radiyallahu anhümâ-dan şöyle dediği rivâyet olunmuştur:
"Ömer İbnü'l-Hattâb -radiyallahu anh- vefât ettiği zaman onu hayır ile şehâdet ettiğimiz sırada ben, bir cemaat içinde ayakta idim, Ömer -radiyallahu anh-in nâşı tabutuna konmuştu. Cemaat Ömer İbnü'l-Hattâb -radiyallahu anh- için Allah'a duâ ettiler.
Birisi omuzuma dirseğini koymuş şöyle diyordu:
"Ey Ömer! Allah sana rahmet etti. Ben, Allah'ın muhakkak seni, iki dostunla (Resulullah Aleyhisselâm ve Ebu Bekir -radiyallahu anh-le) beraber bulunduracağını kuvvetle umuyorum.
Çünkü ben, Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-in çok defalar:
"Ben, Ebu Bekir ve Ömer'le şöyle oldum.
Ben, Ebu Bekir ve Ömer'le şöyle işledim.
Ben, Ebu Bekir ve Ömer'le şuraya gittim." dediğini işitmiştim.
Bunun için ben, Allah'ın seni "Hücre-i Saâdet'te" iki dostunla beraber bulunduracağını kuvvetle umardım.
İbn-i Abbâs -radiyallahu anhümâ- der ki:
Bir de dönüp baktım ki; bu hitâbe sahibi, Ali İbn-i Ebî Tâlib -radiyallahu anh-dir." (Sahih-i Buhârî: 1493)
•
Enes İbn-i Mâlik -radiyallahu anh- anlatıyor:
Resulullah Aleyhisselâm'a bir zât gelerek:
"Kıyamet ne zaman kopacak Yâ Resulellah!" dedi.
Resulullah Aleyhisselâm ona:
"O gün için ne hazırladın?" diye sordu.
"Farz namazlardan, oruçlardan, sadakalardan başka fazla bir ibadetim yoktur. Fakat Allah ve Resul'ünü çok seviyorum." deyince şöyle buyurdu:
"Sen sevdiğinle berabersin." (Tirmizî)
Hadis-i şerif'i rivâyet eden Enes -radiyallahu anh- der ki:
"Biz Resulullah Aleyhisselâm'ın bu sözüne sevindiğimiz kadar hiçbir şeye sevinmemiştik.
Ben de Resulullah Aleyhisselâm'ı, Ebu Bekir'i ve Ömer'i seviyorum ve bu sevgim sebebiyle onlarla beraber olacağımı umuyorum. Velev ki onların hayır işlerine benzer hayır ve ibadet işlememiş olayım." (Sahih-i Buhârî: 1495)
•
Ebu Bekir -radiyallahu anh- ile Ebu Derda -radiyallahu anh- beraberce bir yolda giderlerken dar bir yere geldiler, Ebu Derda -radiyallahu anh- önde Ebu Bekir -radiyallahu anh- arkada yürüyorlardı. O sırada Resulullah Aleyhisselâm ile karşılaştılar.
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz, Ebu Derda -radiyallahu anh-e hitaben:
"Neden Ebu Bekir'in önünde yürüyorsun? Ona hürmet etmen gerekmez miydi?" buyurmuşlardır." (Taberâni)