Hazret-i Allah Âyet-i kerime'sinde:
"Biz gökten tertemiz bir su indirdik." buyuruyor. (Furkân: 48)
Allah'ın bizim için bahşettiği bu "tertemiz su"yun kıymetini acaba bizler ne kadar biliyoruz ve bizler ebeyeynler olarak ne kadar temiz bir şekilde suyu çocuklarımıza ulaştırabiliyoruz?
Çocuklarımızın eğitimi ve yetişmesi için büyük bir gayret gösteriyor, bilinçli, bilgiye dayalı bir yol takip etmeye çalışıyoruz. Bunun gibi aynı titizliği çocuklarımızın beslenmesinde de göstermemiz gerekiyor. (Daha birkaç on yıl önce çocuklarda çok nadir rastlanan obezite gibi rahatsızlıkların günümüzde epeyce artmış olması bizlere bu konuda ayrı bir sorumluluk yüklüyor.)
Tabi beslenmemizin en önemli unsuru biliyorsunuz sudur. Susuz bir hayat düşünülemez. İnsan sudan yaratılmıştır. Ve vücut ağırlığımız çoğu sudan meydana gelir. Çocuklarda bu oran daha fazladır.
Hayatta daha iyi bir yaşam kalitesi için yeterli miktarda suyu, gerektiği gibi içme becerimizi geliştirmeliyiz.
Bir araştırmaya göre, özellikle odaklanma gerektiren bir işe başlamadan önce sakince ve yudum yudum -yani Peygamber -s.a.v.- Efendimiz gibi yudum yudum ve arada nefes alarak- içilen su, beynin reaksiyon hızını yüzde on dört arttırıyor. Yine bu araştırmaya göre su, zeka testine katılanların sadece reaksiyon hızlarında değil, kelime hafızası, görsel hafıza ve öğrenmeyle ilgili fonksiyonlarında da olumlu etki yapıyor.
Fakat ne yazık ki sularımız kaynağından evimize kadar olan yolculuğunda pek çok tehdit altında bulunmaktadır. Üstelik temizlik ve lezzet gibi endişelerle para vererek aldığımız sular plastik şişelerde uzun süre durgun halde bekleyen sulardır. Doğadaki canlılığını kaybetmektedir. Marketten aldığımız suyu hiç olmazsa evimizde sırsız toprak bir testiye koyduğumuzda bile tadı ve lezzeti değişmektedir.
Ayrıca çocuklarımızın kullandığı plastik sulukların altındaki üçgen içindeki sayıları kontrol etmelidir. 2 rakamı bulunanları tercih etmelidir. Zira ucuz plastikler sağlığa zararlı kimyasallar içeriyor. En güzeli plastik olmayanlarını tercih etmektir. Yine çocuk suluklarının seçimine dikkat etmemiz gerekir. Zira Ashâb-ı kiram Efendilerimiz Resulullah Aleyhisselâm'ın deriden yapılmış kapların ağızlarını dışa çevirmeden ve bir maşrapaya koymadan bunlardan içilmesini yasakladığını ifade etmişlerdir.
Ayrıca ebeveynler olarak Peygamber Efendimiz'in su içme adabını da bizzat kendimiz uygulayarak örnek olmamız lâzımdır. Sünnet-i seniyye'ye uygun bir biçimde su içmenin adaplarından birisi suyun içine nefes vermemek ve suyu üç defada oturarak içmektir.
"Vücut ağırlığının % 80'ini su teşkil eder. Günde yeterince su içmelidir. Yazın bu miktar artabilir.
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde:
"Size gökten su indiren O'dur. O sudan içersiniz." buyuruyor. (Nahl: 10)
Su az içilirse, böbrekler iyi çalışamaz ve kanı pisliklerinden temizleyemez.(*) Fazla içilirse bu suyu atmak için böbrekler yorulur. Su; midenin boş olduğu saatlerde içilmeli, yemek sırasında suyu az içmelidir. Yemek yerken hazım sırasında fazla su içilirse midede hazım yavaşlar ve henüz hazmolmamış gıdalar su ile bağırsaklara itilir ve bunlar oniki parmak bağırsağında ülser yapabilir. Çok soğuk su mideye zarar verir ve hazmı durdurur.
... Resulullah Aleyhisselâm su içtiğinde şöyle duâ ederdi:
(Elhamdülillahillezî sekânâ azben fürâten birahmetihi velem yec'alhü milhan ücâcen bizünûbinâ)
"Bize rahmetiyle tatlı ve lezzetli suyu içiren ve günahlarımız yüzünden onu tuzlu ve acı yapmayan Allah'a hamdolsun." (Câmiu's-sağir: 6728)" (Ömer Öngüt -kuddise sırruh-, "Allah-u Teâlâ'nın İhsan Ettiği Bitkilerdeki Şifalar", s. 223)
((*) Bu nedenle özellikle küçük yaşlardaki çocukların su içme alışkanlığı edinmesi için okul öncesi kurumlarda yemeklerden takriben 2-2.5 saat sonra "Su içme saati" uygulaması yapılabilir.)
Yeni araştırmalar sonucu şunu biliyoruz ki hücrelerin, vücudumuzun en temel yapı taşlarının kendilerine göre bir hafızaları mevcuttur. Ve çevresindeki diğer hücrelerle etkileşim ve iletişim içindedir.
Bazı araştırmacılar suyun kendisine söylenen sözlerden etkilendiğini ve molekül yapısında sözle uyumlu değişiklikler gözlemlediklerini söylemektedir. Besmele ve Kur'an âyetleri okunan bir suyun değişiminin harikulade olduğu tespit edilmiştir.
Aslında bizim cansız dediğimiz varlıklar bile kendilerine has bir ruha sahiptir.
Herkesin bildiği bir gerçek de şudur ki; evlerimizde beslediğimiz bitkilerle hergün düzenli olarak olumlu cümlelerle iletişim kurup, sevgi sözcükleri söylediğimizde gelişimleri ve canlılıkları da artmaktadır.
Buradan yola çıkarak Allah'ın en güzel bir şekilde yarattığı ve bize emanet ettiği, en güzel çiçekler olan çocuklarımızı bir düşünelim.
İşte bu nedenle çocuklarımızla iletişimimize, onlara söyleyeceğimiz sözlere azami özen göstermemiz gerekir. Çünkü söyleyeceğimiz söz çocuğun dünyasında inanılmaz büyük bir yer kaplar. Sinirlendiğimiz zamanlarda özensizce, bir anlık öfke ile çocuğumuza söylediğimiz sözlerimizin onun dünyasına ve hayatına şekil vereceğini unutmamak gerekir.
Rabb'imiz bütün evlatlarımızı "Su gibi aziz" kılsın inşallah.