Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
GÜNDEM - Terör Örgütlerine Karşı Batı'dan Destek Alabilir miyiz? - Ömer Öngüt
Terör Örgütlerine Karşı Batı'dan Destek Alabilir miyiz?
GÜNDEM
Uğur Kara
1 Mart 2017

 

Terör Örgütlerine Karşı Batı'dan Destek Alabilir miyiz?

Bizi öldürenlere, devletimizi yıkmak, vatanımızı bölmek isteyenlere sahip çıkmak "Batı"nın en kadim bir geleneğidir. Bilumum terör örgütlerine; PKK'ya, DHKPC'ye, FETÖ'ye sahip çıkmalarının sebebi budur.

 

Batı'daki ve dünyadaki muhataplarımıza başta FETÖ olmak üzere terör örgütlerini anlatmaya ve bu örgütlere karşı destek bulmaya çalışıyoruz. Ancak henüz istenilen düzeyde bir destek bulamadığımız görülüyor. Hatta ABD ve Almanya gibi ülkelerin başını çektiği Batı ülkeleri FETÖ'cüler başta bütün terör örgütlerine bizimle kötü olmak pahasına kol-kanat geriyorlar.

Bu tavırların arkasında elbette Türkiye'ye olan tarihsel düşmanlıklarının, Türkiye'yi çekememelerinin ve Türkiye'yi kontrol edememenin acısının büyük payı var. Bizi öldürenlere, devletimizi yıkmak, vatanımızı bölmek isteyenlere sahip çıkmak bu "Batı"nın en kadim bir geleneğidir. Bilumum terör örgütlerine; PKK'ya, DHKPC'ye, FETÖ'ye sahip çıkmalarının sebebi budur. Zararı kendilerine dokunmamış olsa IŞİD'e bile sahip çıkarlar.

Bu sebeple ancak kaytaracak-kaçacak yerleri kalmamacasına ısrarlı takip ve etkili-isabetli yöntemler kullanmak belki bir netice verebilir. Yoksa bizim iyiliğimizi düşünecek değiller.

Meselâ FETÖ'yü anlatırken bu Türk düşmanlarına gidip "Yahu bu adamlar bize böyle ihanet etti, bizim insanımızı böyle öldürdü, az daha devleti ele geçireceklerdi, demokrasiyi talan edeceklerdi." dediğimizde, videoları, delilleri gösterdiğimizde adamlar içlerinden büyük ihtimal şöyle geçiriyorlar:"Tüh be, başaramamışlar, çok az adam öldürebilmişler. Başarsalardı, Türkiye şimdi avucumuzun içinde olacaktı."

Küffar bu sapkın, faşist, barbar düşünsel alt yapısına kılıf arıyor ve uydurmakta zorlanmıyor. FETÖ'cülerin de yalan-dolan propagandalarının katkısıyla; "Türkiye'de baskıcı bir yönetim var, basın mensupları, binlerce muhalif hapiste. Bu darbeciler başarsa idi, Türkiye'ye demokrasi getireceklerdi." diyerek vicdanlarını rahatlatmaya çalışıyorlar. Böyle düşünmek istedikleri, kendi kendilerini kandırmak istedikleri için FETÖ'nün bu gibi bütün yalanlarına dört elle sarılıyorlar.

Bunlarda öyle bir kibir ve kendini beğenme vardır ki, kendilerinin en iyi bir yönetim anlayışına, hukuk ve adalete sahip olduklarını, dünyanın geri kalanının isteseler de bu seviyeye ulaşamayacağını düşünürler. Bu sebeple diğer ülkelerin iç işlerine karışmayı, yönetimlerini kontrol etmeyi kendilerine bir hak görürler. Kendilerini öyle bir dev aynasında görürler ki; demokrasi, adalet vs. bunları tavsiye ederken "Siz beceremezsiniz ama becermeye çalışın." havasındadırlar. Becermeye başladığınız anda da tepenize vurup elinizden almaya çalışırlar, çünkü hiçbir ülkenin kendilerinden iyi olmasını istemezler.

O halde ne yapmak lazım? Bunları, özellikle FETÖ konusunda ikna etmenin yolu var mıdır?

Ne kadar etkili olur bilemeyiz ancak bu terör örgütünü anlatırken vurgu yapılacak hususları değiştirmenin faydası olacaktır. FETÖ'nün, Avrupa'nın "Önem veriyorum", "Medeniyetimin temeli" dediği hemen bütün değerleri çiğnediğine vurgu yapmalı; bunların hırsız, yalancı, iftiracı, gaspçı, adalet ve hukuk düşmanı, mafyavari bir örgüt olduğunu ön plana çıkartmalıyız. Demeliyiz ki;

Bunlar hırsızdır. Sınav sorularını çaldılar. Şu kadar senedir, şu kadar kendi adamlarını şu sınavların sorularını çalarak devlet kademesine yerleştirdiler.

Bunlar yalancı ve iftiracıdır. Kendilerinden olmayan, kendi çıkarlarına zararlı gördükleri kişilerin aleyhinde basını ve adalet teşkilatını kullanarak şöyle şöyle yalanlarla iftiralarla insanları makamlarından ettiler, hapislere attılar. Evrakta sahtecilik yaptılar, sahte imzalar attılar, olmayan belgeler imal ettiler.

Bunlar adalet ve hukuk düşmanıdır. Bu örgütün üyesi savcılar, hakimler kendi örgütlerinin emirleri doğrultusunda adalete ve hukuka şu şu ihaneti yaptılar. Kendi örgüt üyelerinin adiliklerini, alçaklıklarını emniyet, savcı, hakim üçgenindeki elemanları vasıtasıyla şöyle şöyle akladılar. Kendilerine zararlı gördükleri nice dürüst insanı haksız yere kumpaslarla sindirdiler.

Bunlar mafyadır. Kendilerine parasal destek veren işadamlarına devlet imkanlarını da kullanarak her türlü desteği verirken, kendilerine destek vermeyen, tavır alan işadamlarının ekonomik, idari, hukuki, polisiye kumpaslarla canına okudular.

Bunlar uyuşturucu tüccarıdır. Şu şu uyuşturucu tüccarları ile şöyle şöyle alış-verişleri olmuştur.

Bunlar mahremiyet düşmanıdır. Bir gün kullanmak, gerektiğinde şantaj yapmak gayesiyle herkesi dinlerler, en özel görüntülerini kaydederler. Günü gelince kullanmaktan, şantaj yapmaktan, servis etmekten çekinmeyecek kadar alçaktırlar.

Bunlar örgütleri için her türlü adi işi yapmaktan çekinmezler. Para için her şeyi yaparlar.

Böyle bir örgütü içinizde barındırmak istiyorsanız siz bilirsiniz. Sizin de bunlardan olduğunuz, ahlaksız, yalancı, iftiracı adiler olduğunuz tescillenmiş olur. "Bunlar bizi ısırmaz" diyebilirsiniz. Ancak bunlar ısıran cinsindendir. Ellerine güç geçtiğinde, ortam kıvamını buldu dedikleri anda ısırmaktan çekinmezler. ...

Batı anlarsa bunlardan anlar. Vurguyu buraya yapmak lazım. Ki bu örgüt bunların gözünde "Türkiye'deki düzene karşı çıkan, Batı taraftarı, diyalogcu kahramanlar." olmaktan çıkıp "Yalan, dolan, iftira, kumpas, şantaj" her türlü ahlak cinayetini işleyen "adi bir örgüt" durumuna düşsün.

Bunlardan da anlamıyorlarsa, onlar adına üzülmekten, geçmiş olsun demekten başka pek bir çare de yok demektir.


  Önceki Sonraki