Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Hakikat Dergisi 278.SAYI - Ömer Öngüt
278.SAYI, Kasım 2016
Hakikat 278. Sayı

Bismillahirrahmanirrahim

"Allah-u zül-celâl vel-kemâl Hazretleri'ne; O'nun sevdiği ve beğendiği şekilde bitmez-tükenmez hamd-ü senâlar olsun.

Peygamberimiz Efendimiz'e, onun diğer peygamber kardeşlerine, hepsinin Âl ve Ashâb-ı kiram'ına, etbâına, ihsan duygusuyla kıyamete kadar onlara tâbi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar salât-ü selâmlar olsun."

 

Muhterem Okuyucularımız;

Tasavvuf, esrar odasının ilâhi sırlarına insanı mazhar eden bir yoldur.

Asıl mânâ süzülmektir. Tereyağının süzüldüğü gibi süzülmek, haddelerden geçmek... Bu hâle gelebilmek için tasavvuf elzemdir.

"Koca bir adam olarak girdim, zerre hakîr olduğumu bildim."

Tasavvuftan gaye budur. Bu hale gelebilmek için, "Fenâ"ya varmak için tasavvuf elzemdir.

Bütün gaye varlığı ifnâ etmek ve Var'ı bulmaktır. Varlığımız Var'ı bulmaya mânidir. Varlık yok edilip, Var bulunduğu zaman yapılan her iş Allah ile yapılır. Tasavvufun en son sınırı budur ve tasavvufun özüdür. Zira ancak Allah ile yapılan esastır. Bu hâle gelmeyen kimselere nefis müdahele eder, yaptıklarını nefisle yaparlar.

Tasavvuf bir ilim-irfan mektebidir. Esrar odasının ilâhi sırlarına mazhar olabilmek ve hakikatı anlamak için kurulmuş bir mektep. Bu tahsil sayesinde bütün ilimlerin özüne inilir. Altı mektep var, her mektebin de sınıfları var.

Bu ilim ve irfanı tahsil etmek için Mürşid-i kâmil'i bulmak şarttır ve elzemdir. Hakikat yolunun rehberini Allah-u Teâlâ yetiştirmiştir.

Mürşid-i kâmil Allah-u Teâlâ'nın ona bahşettiği tasarruf ile yürütür. Oldukları yerde müridânı tekâmül ettirir. Az dersle çok yol aldırır. İstidatları nispetinde geldikleri makamlara tekrar çıkarır. Yâni misâl âleminden gelmişlerdi, tekrar o âleme kadar çıkarmaya muvaffak olur. Bu bir lütf-u ihsandır. Allah-u Teâlâ o kişiye ihsan edecek ki, Mürşid-i kâmil bunu yapsın. Kalbi bozuk, yani cılk yumurta gibi olan hiçbir şey alamaz. Binaenaleyh bir insanın dünyaya gelerek birinci turu yapmasına anne-baba vesile olduğu gibi, ikinci turu yapıp dâireyi tamamlamasına da Allah-u Teâlâ Mürşid-i kâmil'i vesile kılmıştır.

Dikkat edilirse Mürşid-i kâmil'in anne-babadan çok daha mühim olduğu görülür.

Şeyh Es'ad Efendi -kuddise sırruh- Hazretleri'mizin:

"Dünyaya gelmekten murad Mürşid-i kâmil'i bulmaktan ibarettir." buyurmaları bu hakikatın bir ifadesidir ve intisab bu bakımdan lüzumludur.

İmam-ı Rabbânî -kuddise sırruh- Hazretleri: "Şeriat üç şeyle tamamlanır. İlim, amel, ihlâs." buyurmuşlardır. İlim okumakla, amel çalışmakla elde edilirse de, ihlâs ve ihlâsta daimi kalmak ancak tasavvufla elde edilir.

Allah-u Teâlâ zâhiri ilimlerin öğrenilmesi için yeryüzünden âlimleri eksik etmediği gibi bâtınî ilimleri öğretmek için tarikat ehlini de eksik etmemiştir.

İlim ve hakikat âleminde imanın kemâlleşmesine büyük bir âmil, zühd ve takvâ ile başlayıp olgun dimağlarda bir felsefe olan tasavvufun; bir takım müfsid telakkiler altında zan, nam ve menfaatler sebebiyle safiyeti ve aslı kaybettirilmeye çalışılmıştır.

Bazı câhilleri marifet ehli zannıyla aldatan, taassub ehli birkaç sahte mürşidin tasavvuf iddiasında bulunmaları, fikirlerde kararsızlık husule getirmiştir.

Her zamanda olduğu gibi bugün de tasavvuf aynen mevcuttur. Asliyetinden hiçbir şey kaybetmemiştir. Ve bu yol kıyamete kadar bâkidir. Hazret-i Allah dilediğinin devrini kapatır, dilediğinin devrini açar.

Âyet-i kerime'sinde şöyle buyurmaktadır:

"Yarattıklarımızdan öyle bir topluluk da vardır ki, onlar Hakk'a iletirler ve hak ile hüküm verirler." (A'raf: 181)

Hakk'a varabilmek için, Hakk'a götürenleri bulmak lâzımdır. Hakk'a ileteni bulursan o zaman hakikate vakıf olursun. Hakk'a vardığın zaman, gerçeği öğrendiğinde yalnız "O" olduğunu hem göreceksin hem bileceksin. Zira hep O...

Bugüne kadar bu âlî himmetleriyle Hakk yolunun saliklerini bidatçıların, ehl-i dalâletin iğva ve saptırmalarından korumuşlardır. Allah-u Teâlâ onların doğruluğunu bizzat kendisi rahmetiyle müminlere göstermiş, müminler de bu büyüklerden istifade etmişler, feyz almışlardır.

Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif'lerin nur ışığı altında ilim irfan mektebi olan "Tasavvuf" ayrıntılı bir şekilde açıklanmış ve Ümmet-i Muhammed'in istifadesine arz edilmiştir.

Baki esselâmü aleyküm, ve rahmetullah...


Başyazı ve Makaleler
Başyazı - İlim İrfan Mektebi - Ömer Öngüt
Başyazı
İsmail Yavuz
İlim İrfan Mektebi