Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Hakikat Dergisi 277.SAYI - Ömer Öngüt
277.SAYI, Ekim 2016
Hakikat 277. Sayı

Bismillahirrahmanirrahim

"Allah-u zül-celâl vel-kemâl Hazretleri'ne; O'nun sevdiği ve beğendiği şekilde bitmez-tükenmez hamd-ü senâlar olsun.

Peygamberimiz Efendimiz'e, onun diğer peygamber kardeşlerine, hepsinin Âl ve Ashâb-ı kiram'ına, etbâına, ihsan duygusuyla kıyamete kadar onlara tâbi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar salât-ü selâmlar olsun."

 

Muhterem Okuyucularımız;

Fetullah Gülen'in İslâm maskesi altında hem dinimize hem de vatanımıza yapmış olduğu büyük ihanet Türkiye'de değil İslâm dünyasında ve hatta bütün dünyada büyük bir fitneye sebep oldu. İslâm dini büyük zarar gördü. Dış düşmanın yapamadığını bu hain münafıklar yapmış oldu.

Bu hainler o kadar büyük bir zarara sebep oldu ki; millet -bu gibi kimselere kapılmamak için- hakiki İslâm'ı yaşamaya ve yaymaya çalışanlarla, din maskesi altında madde, menfaat ve iktidar hırsı peşinde koşan sahtekârları ayırt etmenin telâşına düştü, ya da kendi kabuğuna çekilmeye çalıştı. Devlet de bir daha bu gibi durumlara düşmemek için çareler düşünmeye başladı.

Esasında her türlü fitnenin ayyuka çıktığı ahir zaman devrinde yaşıyoruz. Madde ve menfaati din ve imana yeğ tutan topluluklar ortalığı istilâ etmiş bulunuyor.

İslâm'ın, vatanımızın ve İslâm beldelerinin sulh ve selâmet bulması için bu gibi bölücülerin bertaraf edilmesi gerektiği gün gibi ortaya çıkmış oldu. Görüldü ki, bunları temizlemeden uhuvvet tesis edilemez, din ve vatan selâmet bulmaz.

Bu sebeple doğru ile eğriyi, hakikat ile dalâleti, "Sırat-ı müstakim" ile Sırat-ı cahıym'i ayıracak bir rehbere, bir ölçüye büyük ihtiyaç bulunuyor.

Bunların bu ihanetleri, vahşetleri ortaya çıkmadan seneler önce Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Hazretleri uhuvvet için bu bölücülerle mücadele edilmesi gerektiğini, bunların müslüman olmadıklarını, dinde ve vatanda bölücü olduklarını ilân etmiş, eserler neşretmişti. Ömrü saadetleri bu sahtelerle, cemaat adı altında din ve vatan bölücülüğü yapan sapık fırkalarla, "Tasavvuf ehliyim" diye ortaya çıkan sahte şeyhlerle, "İslâm alimiyim" diye ortaya çıkan saptırıcı âhir zaman âlimleri ile mücadeleyle geçti.

"Yazan Allah'ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan çekinmesin, yazsın." (Bakara: 282)

Âyet-i kerimesi mucibince hiç kimseden korkmadan ve çekinmeden hakikati neşretti, hakkı duyurdu, hakikat ile dalâleti ayırdı, berzah oldu. Ümmet-i Muhammedi tenvir etti, fitne ve fesadın sönmesi için canı pahasına çalıştı, uhuvvet, birlik ve beraberlik için azâmi gayret gösterdi.

Öyle bir mücadele ki tek başına milyonlarca insanı karşısına almış, hakikati söylediği için cümle alem düşman kesilmişti. Ama o Hazret-i Allah'ın dostluğuna talip idi.

Şöyle beyan buyurmuşlardı:

"Allah'ıma yemin ederim ki; kimseye garazım yok. Ben herkese kardeş gözüyle bakarım amma kimsenin de küfrüne rızâ gösteremem. Yani yazacağımı yazarım, yapacağımı yaparım, bunu bilin!

Sırf Allah için, Allah korkusundan yapıyorum. Bir gayem, bir maksadım, bir menfaatim var mı?"

Maddeyle, menfaatle hiçbir alâkası olmayan bir yol edinmişlerdi:

"Kardeşler! Gözünüzü açın, dikkat edin!

Biiznillah-i Teâlâ satın alamayacakları bir tek kapı varsa o da buradadır. Yani bu kapı satın alınamaz.

Bu ne büyük bir lütuf.

Allah-u Teâlâ burayı desteklemiş, imanını buraya akıtmış, burası para ile, pulla, dünya ile, madde ile alınacak kapı değil. O'nun rızâsı, O'nun hoşnutluğu her şeyden mühim.

Onun için bu yol Hakk'a ait, halka ait değil. Bu sözümün altında çok ince manalar var."

Hakiki ile sahte müslümanların ayırılması için bu Zât-ı Âli bu kadar gayret etti, eserler neşretti. Ve bugün bu ayrımın zarureti iyice ortaya çıktı.

Binaenaleyh "cemaat", "tarikat" deyince hakikisi ile sahtesini ayırmak lâzım. Peki bu ayrım nasıl yapılacak, neye göre yapılacak?

Bu dergimizde bu ayrımın yapılabilmesi için ahkâm-ı ilâhî'nin ölçülerini arzetmeye çalışacağız.

Bu ay içerisinde başlayacak olan "Hicri Yeni Yıl"ınızı tebrik eder, Cenâb-ı Hakk'tan, Ümmet-i Muhammed'e hayırlara vesile olmasını niyaz ederiz.

Bâki esselamü aleyküm ve rahmetullah...


Başyazı ve Makaleler
Başyazı - Hakiki Müslümanlar Ve Sahtelerinin Ayrımı - Ömer Öngüt
Başyazı
İsmail Yavuz
Hakiki Müslümanlar Ve Sahtelerinin Ayrımı