Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
TARİHTEN SAYFALAR - Orhan Gâzî'nin Oğulları ve 749/1348 Târihli Beratı Üzerine Yeni Tespitler (1) - Ömer Öngüt
Orhan Gâzî'nin Oğulları ve 749/1348 Târihli Beratı Üzerine Yeni Tespitler (1)
TARİHTEN SAYFALAR
Hakan Yılmaz
1 Eylül 2015

 

Orhan Gâzî'nin Oğulları ve 749/1348 Târihli Beratı Üzerine Yeni Tespitler (1)

 

Osmanlı Devleti'nin kuruluş devrinden günümüze intikâl edebilmiş belge sayısı oldukça azdır. Eldeki birkaç belge ise çoğu spekülatif yorumlar üzerine kurulmuş farklı iddiâlarla "sahte" lik iddialarına maruz kalmıştır. Sade ve yalın Anadolu Türkçesi ile yazıldığı gibi, Arapça ve Farsça formatta da kaleme alındığı görülen XIV. yüzyıl Osmanlı resmî belgelerinin; Osmanlı Devleti'ni kuran Türkmenler'in şehir kültüründen ve devlet geleneğinden yoksun, Arapça ve Farsça'yı bilmesi beklenmeyen göçebe bir topluluk oldukları önyargısının ve bazen de ideolojik yaklaşımların etkisiyle çoğu zaman gülünç, basit ve mantıksız gerekçelerle ilk Osmanlı hükümdarlarının inşâ sisteminden uzaklaştırılmaya çalışılması, ilmî anlamda gerçekten çok büyük bir fâciadır.

Bu makalede; içeriği ve fiziksel özellikleri itibâriyle XIV. yüzyıl klasik Osmanlı ve beylik imlâ ve protokolüne aykırı hiçbir yönü bulunmadığı hâlde, bilimsel teâmüllere tamâmen aykırı gerekçelerle "sahte"liği iddia edilen bu berat; sıhhati, içeriği ve tarihî önemi açısından geniş bir biçimde ele alınacaktır.

 

Orhan Gâzî'nin Rebî'u'l-âhir 749 / Temmuz 1348 Tarihli Pambucak-deresi Mülk-nâmesi:

Orhan Gâzî döneminden kalma toplam 4 berat/mülk-nâme bilinmekte olup; bunlardan ikisinin aslı1, birinin fotokopisi2, diğerinin ise bir Münşe'ât mecmû'ası arasına kaydedilmiş olan sûreti3 günümüze kadar ulaşmıştır. Bu belgelerden ilki 77 yıl önce tespit edilip, fotoğrafı ile birlikte bilim dünyâsına tanıtılan; Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi'nde kayıtlı olup makâlemize konu olan 749 Rebî'u'l-âhir/Temmuz 1348 tarihli Türkçe mülk-nâmedir4.

Başında küçük bir hatla yazılmış "Hû" ibâresi ve hemen altında basit ve eğreti bir tarzda çekilmiş "Orhân bin 'Osmân" tuğrası yer alan, ana metni 20 satırdan oluşan ve bunu tâkiben "Şehede bi-mâ fîhi" ibâresiyle 7 şâhidin tek tek adları ve en sonunda bir satırlık ketebe/tahrîr kaydı bulunan bu beratta, Orhan Gâzî "Za'îmü'l-cüyûş ve'l-'asâkir Ferzend" e Pambucak-deresini bağışladığını belirtmek ve bu bağışını Şer'î açıdan tescil ettirmek üzere şöyle demektedir:

 

-Hû- / Orhân bin 'Osmân (Tuğra)

Bu mektûbuñ sebeb-i tahrîri oldur kim;

Hâl-i sıhhatümde, kemâl-i 'aklum-birle kendü memleketümde mutasarrıfiken, za'îmü'l-cüyûş ve'l-'asâkir Ferzend'e -dâme 'izzehû- Pambucak-deresi'ni milkligâ virdüm, hasbeten-li'llâh ve hâlisen li-vechihî ve tâliben li-merzâtihî ve sevâbihî ve halâsiyyen min elîme 'ikâbihî. Bu günden girü hîç âferîdenüñ anuñ milkiyyetinâ medhali olmaya, mu'ârız ve müzâhim olmaya. Her kimse kî da'vî kıla, da'vâsı bâtıl ola ve zâlim ola, Şerî'at-ı İslâm'da makbûl ve me'hûz olmaya. Hadd-i evvel Karaca-kaya, ikinci haddi Asarlık, üçinci haddi Kozcuğaz deresi, dördünci haddi Hâtûn yirine irişür; Bâzârlu Beg kızı dakı anuñ mukâbelesindedür. Hôndkâr'a on sekiz yunt virdi, irkek kolınlu. Süleymân Paşa'ya bir eyü katır ve bir tazı at virdi. Murâd Beg'e bir tazı at ve bir al at virdi. Halîl Beg'e bir at virdi. İbrâhîm Beg'e bir at virdi. Hâcı Paşa'ya vezîrlik bir kırmuzı kimha, bir hâssü'l-hâs virdi.

Şuhûd-ı 'udûl ki, bu mektûbuñ mazmûnın hâzırdılar, zikr kıldılar:

Şehede bi-mâ fîhi: Sinânü'd-dîn el-Fakîh

Şehede bi-mâ fîhi: Hacı Paşa

Şehede bi-mâ fîhi: Temür-boğa

Şehede bi-mâ fîhi: Yûsuf

Şehede bi-mâ fîhi: Nusret Beg

Şehede bi-mâ fîhi: Bahâdur

Şehede bi-mâ fîhi: Taş-temür Ağa

Ketebe fî evâhir-i Rebî'u'l-âhir sene tis'a ve erba'în ve seb'a-mî'e5.

 

Bu berat; yayınlandığı tarihten sonra önemli bir tenkid ve itirâza uğramamışken; üzerinde akademik anlamda dikkat çekecek ilk makâleyi kaleme alan İsmail Hakkı Uzunçarşılı'nın6, belgeyi içeriği ve kuruluş devrinin bazı meselelerini aydınlatacak tarihî bir materyal olarak kullanması üzerine, bir anda çoğu Avrupa'lı pek çok araştırmacının tenkid ve tartışmalarının hedefi hâline gelmiştir.

(Devamı)

 

1. Orhan Gâzî döneminden günümüze aslî şekliyle intikâl eden bu mülk-nâmelerden en eski tarihlisi 15 Rebî'u'l-evvel 724/12 Mart 1324 tarihli Farsça Mekece vakfiyesi (Bk. İBB Atatürk Kitaplığı Yzm. Muallim Cevdet, Ferman, nr.: 10) ve ikinci olarak burada üzerinde durduğumuz 749/1348 tarihli mülk-nâmedir.

2. Aslı yıllar önce kaybolan, günümüze ancak fotokopisi ulaşan mevcut en eski Osmanlı resmî belgesi olan bu mülk-nâme hakkında, bk. Feridun M. Emecen, İlk Osmanlılar ve Batı Anadolu Beylikler Dünyası, İstanbul, 2012, s. 309-311; Hakan Yılmaz, "Osmanlı Devleti'nin Kuruluş Târihine ve Osmân Gâzî'nin Sakarya Fetihlerine Işık Tutan En Eski Vesîka: 1301 (H. 700) Târihli 'Çalıca Mülk-nâmesi", HAİD, XVIII/215 (Ağustos/2011), s. 44-46.

3. Krş. Mecmû'a, İ.Ü. Ktp. TY, nr.: 5738, vr. 82a. 754 Safer/1353 Mart tarihini taşıyan bu berat, Orhan Gâzî tarafından Taşköprü'deki Hamza Fakih'e Akpınar Çiftliği'nin verilmesi nedeniyle düzenlenmiştir. Belge ilk kez S. Adnan Erzi tarafından şu makalenin içinde bilim dünyasına tanıtılmıştır: a.mlf., "Türkiye Kütüphanelerinden Notlar ve Vesikalar-I", Belleten, XIV/53 (1950), s. 101, 104.

4. Ma'ârif Vekâleti, Topkapı Sarayı Müzesi Arşiv Kılavuzu, I, Devlet Basımevi, İstanbul 1938, Levha: 1.

5. Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi, nr.: E. 10789.

6. Krş. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, "Osmanlı Tarihine Ait Yeni Bir Vesikanın Ehemmiyeti ve İzahı ve Bu Münasebetle Osmanlılarda Vezirlere Dair Mütalea", TTK Belleten, III/9 (1939), s. 99-106.

 

Orhan Gâzî'nin "Za'îmü'l-cüyûş ve'l-'asâkir" unvânını taşıyan "Ferzend"e,
Rebî'u'l-âhir 749/Temmuz 1348'de Pambucak-deresi mevkiini bağışı nedeniyle düzenlenen Türkçe berat.
TSMA, nr.: E. 10789.


  Önceki Sonraki  

Diğer Yazıları
TÜM YAZILAR