Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
KUR'AN-I KERİM TEFSİRİ - İhlâs Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (13) - Ömer Öngüt
İhlâs Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (13)
KUR'AN-I KERİM TEFSİRİ
Dizi Yazı - Tefsir
1 Temmuz 2015

 

İhlâs Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (13)

İHLÂS SÛRE-İ ŞERİF'İNİN BÂTINÎ MANÂSI (8)

 

Vâhidiyet ve Samediyet:

"Birlik" mânâsına gelen "Ehadiyet"; Allah-u Teâlâ'nın her bir şeyde kendisine âit olan sıfatıdır. Her şeyde birliğinin tecellisi görülür.

"Samediyet" ise; Allah-u Teâlâ'nın hiçbir kimseye, hiçbir şeye, hiçbir şekilde muhtaç olmadığı gibi, herkesin her ihtiyacını gidermekle hazinesinden hiçbir şeyin eksilmemesi demektir. Mutlak mâlik ve mutlak müstakil O'dur.

Hakk Celle ve Alâ Hazretleri Âyet-i kerime'lerinde buyururlar ki:

"De ki; O Allah bir tektir." (İhlâs: 1)

Allah'tan başka hiçbir mevcut yok.

"Allah Samed'dir." (İhlâs: 2)

Her şey O'na muhtaç.

Her şey O'nun yaratması ile meydana geldi, O'na muhtaç. Fakat şüphesiz ki bu bilgi ancak duyurduğu kimselere aittir. İnsan "Kul hüvellahü Ehad" deyince Hazret-i Allah'ı birliyor, kendisini de Hazret-i Allah'tan ayrı olarak tutuyor. Bu bilgiyi yalnız ve yalnız O'nun öğrettiği kimse bilir, anlatılmakla bilinmez. Fakat sizlerin yetişmesi için zan ile de, ilmen de olsa bunlar söylenip açılıyor. Bunlar ancak Allah-u Teâlâ'nın öğretmesi ve göstermesi ile bilinir. "Kul hüvellahü Ehad" deyince; Yaratan O, hepsi içindedir, halk kendisini dışarıda sanıyor, Hazret-i Allah'ı bilmeye, bulmaya, ölçmeye çalışıyor. Zaten sen yaratılmışsın, içeridesin.

Bu noktayı bir kavrarsanız bu ilmin özünü kavramış olursunuz.

Âyet-i kerime'de:

"O herşeyi çepeçevre kuşatandır." buyuruyor. (Nisâ: 126)

Her tarafı çepeçevre çevirmiştir. Ondan başka vücud yok. Ondan başka mevcut yok. "Ol!" diyor görünüyorsun, "Öl!" diyor ölüyorsun. Yine O, yine O, yine O.

Daha hayatta iken kimisi oluyor, kimisi ölüyor. Kâinat da böyle. İşte Hazret-i Allah budur. Fakat mahlûkun aklı Halik'a yetmez. Hazret-i Allah olduran ve öldürendir.

Âyet-i kerime'de:

"O her an yeni bir iştedir." buyuruluyor. (Rahman: 29)

Yaratan her şeyi bilir. Yaratılan ise Allah-u Teâlâ'nın bildirdiği kadarını bilir.

Her şey O'nunla kâim olduğu için O'na muhtaç. Her şey O'na muhtaç. Çünkü O:

"Doğurmamış, doğurulmamıştır." (İhlâs: 3)

Kendisi başkasını doğurmamış, başkasından da doğmamıştır. Ezelî ve ebedîdir. Ezelde de ebedde de hep birdir.

Çocuğu, babası, eşi olmaktan münezzehtir.

Allah-u Teâlâ İhlâs Sûre-i şerif'inin sonunda, ilâhî sıfatlarının hepsinin neticesini beyan buyurmuştur:

"Hiçbir şey O'nun dengi ve benzeri değildir." (İhlâs: 4)

Nitekim diğer bir Âyet-i kerime'de:

"O'nun benzeri bir şey yoktur." buyuruluyor. (Şûrâ: 11)

O'nun yaptığı gibisini yapacak da yoktur...


  Önceki Sonraki