Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Eğitim - Özel ve Güzel Bir Hediye - Ömer Öngüt
Özel ve Güzel Bir Hediye
Eğitim
Canan Büşra Kara
1 Haziran 2015

 

Özel ve Güzel Bir Hediye

Halime Hanım daima çantasının içinde "ilaç" diye tabir ettiği, İslam'ın güzelliklerini anlatan, küçük kitapçıklar taşırdı.

 

Halime Hanım, öğretmenlik yılları boyunca öğrencilerinin gönüllerine doğruyu ve güzeli ekmeye çalışmış, ekilen güzelliklerin büyüyüp çoğalması için de daima Hazret-i Allah'a dua etmişti.

Birçok arkadaşı emekli olduktan sonra, her şeyden elini eteğini çekerek dinlenmek adına günlerini tüketiyorlardı. Oysa ki Halime Hanım için bu hayat tarzı bir ömür israfıydı. O çalışmalıydı hem de daha çok çalışmalıydı. Çünkü elinde ömür denen sermayeden artık çok az kalmıştı. Ebedî hayatta rahat etmek için ve her şeyden önce pişman olmamak için, elde fırsat dilde ruhsat varken, her anını değerlendirmeliydi. Bu nedenle her sabah kalktığında, o güne uyandığı için şükreder ve:

"Allah'ım bana hediye ettiğin bu günümü hayırlara vesile kıl" diye dua ederdi.

Halime Hanım daima çantasının içinde "ilaç" diye tabir ettiği, İslam'ın güzelliklerini anlatan, küçük kitapçıklar taşırdı. Ve "Hangi kitap kime nasip olacak, o kişide nasıl bir güzel etki bırakacak?" diye merak eder, bir kişiye daha İslâm hakikatlerini ulaştırabilecek olmanın heyecan ve mutluluğunu yaşardı.

Nasıl mutlu olmazdı ki; Allah için, Allah'ın dininin ve nurunun yayılması için çalışıyordu. "Allah'ım bunu da benim için bir cihad kabul et." diye dua ediyordu. Ölürse bu yolda bu uğurda ölmeyi istiyordu, belki böylece o da şehitler kervanına dahil olurdu.

Bu büyük ve yüce gaye Halime Hanım için çok büyük bir sevinç kaynağı idi. Bu kaynak ona enerji oluyor, koştukça koşanlar gibi, o da çalıştıkça çalışmak istiyordu. Ve her daim bu ulvî duygularla, çantasını yanından ayırmıyordu.

Yalnız son zamanlarda kitapları koyduğu çantasından memnun değildi. Memnuniyetsizliği ta öğretmenlik yıllarından kalan ve birçok kez tamirat gören eski bir çanta olmasından da kaynaklanmıyordu. Çantadan memnun olmamasının tek bir sebebi vardı. O da çantasında daha çok kitap taşımak istemesinden kaynaklanıyordu. Daha hafif ve içine daha çok kitap alan bir çantaya ihtiyacı vardı. Bunun için birçok çantacıya da bakmıştı. Fakat gönlüne yatan bir çanta bulamamıştı.

O gün pazar alışverişi yapacaktı. Buna rağmen yine çantasını ve kitaplarını yanından ayırmayacaktı. Çantasına kitapları yerleştirirken gayr-i ihtiyari ağzından şu iki kelime çıktı;

"Allah'ım çanta!" dedi.

Bu sözünü duyan eşi: "Sabreden derviş muradına erermiş" dedi. Halime Hanım da gülerek mutlu bir şekilde kapıdan çıktı. Sokaklarında kurulan Çarşamba pazarının içerisinden geçerken, pazarın tam ortasında düzgün giyimli, işaret parmağına çantalar asmış bir adam gördü. Adam pazarın ortasında öylece bekliyordu. Halime Hanım adamın elindeki çantalara yaklaştıkça heyecanlanıyordu. Çantalara yaklaşınca gözlerine inanamadı, bunlar tam istediği gibi, hayal ettiğinden daha güzel çantalardı. Çantacıya: "Siyah rengi yok mu?" dedi. "Şimdilik bunlar var" dedi çantacı. Halime Hanım siyaha en yakın rengi seçti ve: "Kaç lira?" dedi. Çantacı: "1 lira" dedi. Halime Hanım'ın şaşkınlığı iyice arttı. Sevinç ve şaşkınlık içerisinde parasını ödeyerek yoluna devam etti.

Biraz gittikten sonra, telefonunu evde unuttuğunu anlayınca geri döndü. Bu sefer çantacı, işaret parmağına bir siyah çanta asmıştı. Sanki Halime Hanım'ın gelip alması için bekliyordu. Halime Hanım gözlerine inanamadı. Şaşkınlık içerisinde, çantacıya yaklaştı, çantacı sanki sipariş verip de, siparişini almayan bir müşteriye seslenir gibi, işaret parmağındaki siyah çantayı Halime Hanım'a uzatarak: "Alsana" dedi. Siyahı alıp öbür çantayı geri verdi. Eve geldi. Hayretler içerisinde eşine olanı biteni anlattı. "Kul sıkışmayınca, Hızır gelmezmiş." diyen eşi ile hemen camdan bakıp çantacıyı görmeye çalıştılar. Çantacı ne o an, ne de ondan sonra bir daha hiç görülmedi.

O günden sonra Halime Hanım, askıdaki çantasının yanından geçerken bile onu okşayarak seviyordu. Çantasına karşılık iki, üç çanta teklif edip değişmek isteyenleri duymazdan geliyordu. Çünkü Halime Hanım için o çanta; çok özel ve güzel bir hediye idi.

Güzel hediyelere mazhar olanlardan olabilmek duası ile…


  Önceki Sonraki