Ebu Bekir -radiyallahu anh- Efendimiz'in delâleti ile müslüman olan birçok muhterem ve mübeccel şahsiyetlerden bazılarına geçen aydan kaldığımız yerden devam ediyoruz:
Câhiliye döneminde Kureyş'in en zenginlerinden, daha sonra da İslâm'ın tanınmış düşmanlarından bir adamın oğlu olan Halid -radiyallahu anh-ın müslüman oluşuna, gördüğü korkulu bir rüyâsı sebep olmuştur.
Geniş bir ateşin kıyısında bulunurken, babası onu iterek içine düşürmeye çalışıyordu. O anda Resulullah Aleyhisselâm geldi ve onu belinden kavrayarak ateşin içine düşmekten korudu.
Bu rüyâsını Hazret-i Ebu Bekir -radiyallahu anh-e anlattığında şu cevabı aldı:
"Hakkında hayırlı olmasını dilerim. Hemen gidip Resulullah Aleyhisselâm'a tâbi ol. Ona tâbi olursan, o seni ateşe düşmekten korur. Baban ise cehennemliktir."
Sonra Resulullah Aleyhisselâm'la görüştü ve şehâdet getirerek müslüman oldu. Ancak babası diğer kardeşleri vasıtasıyla onu yakalatarak feci şekilde dövdü, güneş altında günlerce susuz bıraktı. Kardeşlerinin kendisiyle konuşmasını yasakladı. Dininden vazgeçmeyeceğini anlayınca da evinden kovdu.
Yine ilk müslümanlardan olan karısı Ümeyne binti Halid -radiyallahu anhâ- ile birlikte ilk kafile ile Habeşistan'a hicret etti.
Halid -radiyallahu anh- Resulullah Aleyhisselâm'la birlikte Umretü'l-kazâ'da, Mekke'nin fethinde, Huneyn, Tâif ve Tebük gazvelerinde bulundu, vahiy kâtipliği yaptı.
Bilâl-i Habeşî -radiyallahu anh- İslâm'ın azılı düşmanlarından Ümeyye bin Halef'in kölesi idi.
On iki kölesi içinde en çok onu severdi, müslüman olduğunu duyunca çok üzüldü, hırsını alıncaya kadar dövdü. Her gün Bathâ deresine götürür, güneşin en kızgın olduğu zamanlarda soyar, kumlar üzerine sırtüstü yatırır, büyük bir kaya parçasını göğsü üzerine koydurur, üstünü sıcak kumlarla örterdi. Sonra da İslâmiyet'ten vazgeçerek Lât ve Uzzâ'ya tapmaya zorlardı. O ise: "Ehad!... Ehad!..." yani "Allah bir!... Allah bir!..." der başka söz söylemez, bu dayanılmaz işkencelere imanıyla göğüs gererdi.
Yine bir gün büyük bir deve ipini iki kat bükerek boynuna geçirdi, sokak çocuklarına teslim etti. Onlar da onu Mekke'nin yukarısından aşağısına, aşağısından yukarısına sürükleyip dolaştırdılar, vücudu parça parça oldu.
Resulullah Aleyhisselâm onun bu şekilde işkence görmesine son derece üzülürdü.
Hazret-i Ebu Bekir -radiyallahu anh-in büyük hizmetlerinden birisi de kimsesiz biçareleri işkencelerden kurtarmak için satın alıp âzâd etmesidir. Bilâl-i Habeşî -radiyallahu anh- de bunlardandır.