Hendek, Mekkeli müşriklerin müslümanlara karşı açtıkları en tehlikeli bir savaştır. Kureyşliler'in Medine'yi basmak için giriştikleri teşebbüslerin üçüncüsüdür. İlk teşebbüs Bedir zaferiyle püskürtülmüş, ikincisi Uhud'da durdurulmuş, üçüncüsü ve sonuncusu ise Medine muhasarasında Hendek savaşına sebep olmuştur.
Nadir yahudileri Medine'den uzaklaştırılarak şehrin iç emniyeti sağlanmıştı. Medine haricinde baş kaldırmak isteyenlere karşı yapılan âni hücumlarla Arap kabileleri de kısmen sindirilmişti.
Müslümanların aleyhine hazırlanan Medine kuşatması, Nadîr yahudilerinin tertiplediği bir işti.
İhanetleri yüzünden Nadîr oğulları Medine'den çıkarılmıştı. Reisleri Hayber kalesine sığınmışlar, müslümanlardan öç almak için diş biliyorlardı. Esasen, günden güne ilerlemekte olan Müslümanlık nereye varacaktı? Bunu düşmanlar arasında en iyi anlayanlar da yahudilerdi. Yetmiş kişilik bir yahudi kafilesi, Hayber'den kalktı ve Mekke'ye geldi. Kureyşliler'e başvurdu. İçlerinde yirmi kadar reis de vardı. Müşriklere işbirliği teklif ettiler. Kabilelerini Hayber ile Medine arasında bıraktıklarını, Kureyza oğulları yahudilerinin de Resulullah Aleyhisselâm'ı arkadan vurmak için Medine'de kaldıklarını, müslümanların köklerini kazıyıncaya kadar kendileriyle birlikte hareket edeceklerini söylediler. Kureyşliler'e hoş görünmek için de:
"Sizin dininiz daha hayırlı ve sizin tuttuğunuz yol onlarınkinden doğrudur." dediler.
Bir taraftan şirk koşmaksızın bir tek Allah'a inandıklarını iddiâ ediyorlar, diğer taraftan ise Tevrat'ın üzerinde çok durduğu ve hep kötülediği putperestlik ve şirk içerisinde bulunan müşriklerin müslümanlardan daha doğru bir yola inandıklarını ilân ediyorlardı.
Bu hususta nâzil olan Âyet-i kerime'de şöyle buyuruldu:
"Kendilerine kitap verilmiş olanları görmedin mi? Tâğut'a ve bâtıl ilâhlara inanıyorlar. Sonra da kâfirler için: 'Bunlar inananlardan daha doğru yoldadır.' diyorlar." (Nisâ: 51)
Allah-u Teâlâ diğer Âyet-i kerime'sinde onların sapıklıklarını bildirerek şöyle buyurdu:
"Bunlar Allah'ın lânetlediği kimselerdir. Allah'ın rahmetinden uzaklaştırdığı (lânetli) kimseye gerçek bir yardımcı bulamazsın." (Nisâ: 52)
Yahudiler bununla da kalmayıp Mekke'ye yakın bedevî kabilelerini de ittifaklarına aldılar. Bedevîlerin müslümanlardan alınacak öçleri vardı. Necid'de oturan Gatafân kabilesi'ne de, Hayber'in bir yıllık hurma hasılatının yarısını vâdetmişlerdi. Bu suretle müslümanlığa karşı, yahudilerin teşvikiyle Kureyşliler'i ve bedevîleri içine alan büyük bir düşman cephesi kuruldu. Onları da bu şekilde harekete geçirdiler.