Mekke-i mükerreme döneminde nâzil olmuştur. Dört Âyet-i kerime, on beş kelime ve kırk yedi harften müteşekkildir.
Bu Sûre-i şerif'in bir çok isimleri vardır.
Beyan ettiği gerçekleri benimseyip inanan kimse dininde ihlâs sahibi olduğu, bu inançla ölen kimseyi de cehennemden halâs ettiği için "Sûre-i ihlâs" denmiştir.
Sûre-i tevhid: Allah-u Teâlâ'nın varlığını, birliğini, eşi benzeri, ortağı olmadığını beyan eder.
Sûre-i tecrid: Allah-u Teâlâ'yı Zât-ı Ecell-ü Â'lâ'sına yakışmayan bütün noksan sıfatlardan ayırıp, kemal sıfatları ile vasıflandırır.
Sûre-i mârifet: Mârifetullah bu Sûre-i şerif'in mânâsına tamamıyla vâkıf olmakla tamamlanır.
Sûre-i velâyet: Bu Sûre-i şerif'i kemâl-i edeble okuyan, tebliğ ettiği mânâlara nüfuz eden kimse Allah-u Teâlâ'nın sevgisini ve dostluğunu kazanır, velâyet makamına yükseltilir.
Sûre-i nûr: İnsanların gönüllerini nurlandırır.
Sûre-i muhzar: Bu Sûre-i şerif okunduğunda işitmek için melâike-i kiram hazır olur, kemâl-î edeple dinlerler.
Sûre-i esas: Bu Sûre-i şerif'in mânâsı dinin esasını teşkil eder. Göklerle yer bu Sûre-i şerif'in esası üzerine kurulmuştur.
Sûre-i necat: Okuyanın dünyada şirk ve küfürden, ahirette cehennemden kurtulmasına sebep olur.
Sûre-i samed: Bu Sûre-i şerif Allah-u Teâlâ'nın mutlak ganî olduğunu; her şeyin ve herkesin O'na muhtaç olduğunu, O'nun ise hiç kimseye muhtaç olmadığını anlatır.
Sûre-i berâet: Bu Sûre-i şerif'i okuyan bir zât için Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz:
"Gerçekten bu adam şirkten uzaklaştı." buyurmuşlardır.
"İhlâs" ve "Kâfirûn" Sûre-i şerif'leri "İki ihlâs" mânâsına gelen "İhlâseyn" adıyla; "Felâk" ve "Nâs" Sûre-i şerif'leri ile birlikte de "Muavvizât" adıyla anılır.
Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz her gün sabah namazının sünnetini edâ ederlerken "Kâfirûn" ve "İhlâs" Sûre-i şerif'lerini okurlardı.
İhlâs Sûre-i şerif'i "Tevhid akidesi"nin özünü ihtiva etmesi ve İslâm'da ayrı bir önemi olması sebebiyledir ki Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif'lerinde:
"Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki İhlâs sûresi Kur'an'ın üçte birine denktir." buyurmuşlardır. (Buhârî. Tecrîd-i sarîh: 1771)
Enes -radiyallahu anh-den rivayete göre, Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz:
"Yâ Resulellah! Ben İhlâs sûresini seviyorum." diyen bir zâta şöyle buyurmuştur:
"Onu sevmen seni cennete sokacaktır." (Tirmizî: 2903)