Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Hakikat Dergisi 248.SAYI - Ömer Öngüt
248.SAYI, Mayıs 2014
Hakikat 248. Sayı

Bismillahirrahmanirrahim

"Allah-u zül-celâl vel-kemâl Hazretleri'ne; O'nun sevdiği ve beğendiği şekilde bitmez-tükenmez hamd-ü senâlar olsun.

Peygamberimiz Efendimiz'e, onun diğer peygamber kardeşlerine, hepsinin Âl ve Ashâb-ı kiram'ına, etbâına, ihsan duygusuyla kıyamete kadar onlara tâbi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar salât-ü selâmlar olsun."

 

Muhterem Okuyucularımız;

Hiçbir peygamber yoktur ki imtihandan geçmemiş olsun. Allah-u Teâlâ o sevdiği seçtiği peygamber kullarından her birini çeşitli şekillerde imtihanlara tâbi tutmuştur. Kimisi kavmi tarafından hüsn-ü kabul görmeyip yalanlanmış, alay edilmiş, hakaret ve işkencelere mâruz kalmış; Davud ve Süleyman peygamberler gibi kimisine bol nimetler verilmiş; Eyyub Aleyhisselâm gibi kimisini de sıkıntı ve ıstıraplarla imtihan etmiştir.

Onlara verdiği bu ibtilâ ve mihnetleri onlara gazap ettiği için değil, bir iyilik ve bir mükâfat olarak bahşetmiştir. Onlar ise o ibtilânın içine ne gibi bir cevher yerleştirildiğini çok iyi bildikleri için, bir ibtilâ ile karşılaştıklarında hiç şikâyet etmemişler, son derece haz duymuşlardır.

Allah-u Teâlâ'nın bütün sevgilileri yakınlığı cefâda buldular, ilâhî rahmete ibtilâ ile kavuştular.

İbrahim Aleyhisselâm bu rahmeti ateşin içinde buldu.

Yakub Aleyhisselâm Kenan illerinde evlât hasretiyle ah ederken buldu.

Yusuf Aleyhisselâm kuyuda buldu, zindanda buldu.

Yunus Aleyhisselâm balığın karnında, karanlıklar içinde buldu.

Eyyub Aleyhisselâm hasta iken buldu.

Ashâb-ı Kehf saraylarda bulamadıkları bu rahmeti mağarada buldular.

Allah-u Teâlâ'nın biricik Habib'i -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz, Sıddık-ı Ekber -radiyallahu anh- ile beraber sığındıkları mağarada buldular.

Ey kardeş! Onlar burada buldular, sen nerede arıyorsun?

Zevât-ı kiram'dan hiçbir büyük zât hayatında tanınmamıştır. Veliler; ilim, irfan sahibi, hakiki âlimler; zâhir ve bâtın ilimlere nail olmuş muhterem zâtlar birçok eza, cefa görmüşler, ibtilâ yaşamışlardır. Bunların sayısı yüzlercedir. İçlerinde öyleleri vardır ki kimileri zehirlenmişler, kimileri asılmışlar, kimileri suikasta uğratılmışlar, böylece şehit edilmişlerdir. Niçin? Hakk dedikleri, Hakk'ı, hakikati söyledikleri için.

Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Hazretleri de;
"İbtilâ Peygamber Aleyhimüsselâm'ın sünnetidir. Peygamberlerin mirasıdır." buyurarak yaşadıkları ibtilâ ve musibetlere; sabır, sükût, tevekkül ile mukabele etmişler, her zaman; azim, cesaret, tedbir ve rızâ halinde bulunmuşlar ve şöyle buyurmuşlardır:

Sahib'imin ne takdir ettiğini bilmiyorum. Bana ne takdir ettiğini O bilir. Çekiniyor muyum? Çekinmiyorum. Ve O'na bu lütfu bahşettiğinden ötürü bu yolu açtığından ötürü şükrediyorum. Gideceğim. Kalacak değilim zaten.

Fakat hamd olsun Rabb'im cesaret vermiş, ürkeklik vermemiş. Allah'ıma yemin ederim ki; kimseye garazım yok. Ben herkese kardeş gözüyle bakarım amma kimsenin de küfrüne rızâ gösteremem. Yani yazacağımı, yapacağımı yaparım, bunu bilin! Sırf Allah için, Allah korkusundan yapıyorum. Bir gayem, bir maksadım, bir menfaatim var mı? Büyük mücadele, mücahede yapılıyor. Milyonlara karşı çıkmış, tek tek tek küfür damgası vuruyoruz. Bugün insana bir kişi, bir düşman yetiyor. Bizim karşımızda milyonlar var, deli miyim? Hayır ben deli değilim. Ben Allah rızâsı için bu yola çıktım, yapacağımı ölünceye kadar da yapacağım.

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif'lerinde buyururlar ki:

"İnsanlar içinde en ziyade mihnet ve meşakkatle imtihan olunan Enbiyâ-i izam, ikinci derecede Evliyâ-i kiram ve üçüncü derecede onlara benzeyen kimselerdir." (Tirmizî)

İbtilâ Peygamber Aleyhimüsselâm Hazerâtı'nın sünnetidir. Çünkü gelen ibtilâ nefse geliyor, ruh hayat buluyor. Rahat ve istirahat nefsin hoşuna gidiyor, bu durum onu sünepeliğe sevkediyor.

Tasavvuf yolu çok çetindir. Yolcuyu bu yolda çok çeşitli sıkıntılar bekler.

Cefâ altında, ibtilâ altında kalan; Hazret-i Allah'tan başka sığınılacak yer olmadığı için O'na sığınmış olur. İşte o zaman Hazret-i Allah ile kulun arasından perde kalkar.

İbtilâlar bilhassa Allah ehline çok gelir. Bu sebeple Es'ad Efendi Hazretleri; "İbtilânın belli başlı menzili oldum, nereden kopsa beni bulur." buyuruyor.

İnsanoğlu dünyaya imtihan için gelmiş bulunmaktadır. Muhakkak ki imtihanlara tâbi tutulacak, birçok ibtilâlara musibetlere maruz kalacaktır. Ömür imtihanlarla ibtilâlarla doludur.

İnsanlar hep imtihandadır. Allah-u Teâlâ'nın ne ile imtihana çekeceğini kişi bilemez. İmtihandan sonra gösterilecek teslimiyete göre derecesini alır. Kimin ne derece teslimiyet gösterdiğini ancak Yaratan bilir.

Bu ay içerisinde idrak edeceğimiz mübarek "Regaib ve Miraç Kandilleri"nizi tebrik eder, Cenâb-ı Allah'tan, ümmet-i Muhammed'e hayırlara vesileler kılmasını niyaz ederiz.

Bâki esselamü aleyküm ve rahmetullah...


Başyazı ve Makaleler
Başyazı - İbtilâ Peygamberlerin Sünneti Ve Mirasıdır - Ömer Öngüt
Başyazı
İsmail Yavuz
İbtilâ Peygamberlerin Sünneti Ve Mirasıdır