Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Hakikat Dergisi 243.SAYI - Ömer Öngüt
243.SAYI, Aralık 2013
Hakikat 243. Sayı

Bismillahirrahmanirrahim

"Allah-u zül-celâl vel-kemâl Hazretleri'ne; O'nun sevdiği ve beğendiği şekilde bitmez-tükenmez hamd-ü senâlar olsun.

Peygamberimiz Efendimiz'e, onun diğer peygamber kardeşlerine, hepsinin Âl ve Ashâb-ı kiram'ına, etbâına, ihsan duygusuyla kıyamete kadar onlara tâbi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar salât-ü selâmlar olsun."

 

Muhterem Okuyucularımız;

"Organ Nakli ve Vasiyeti"nin kesinlikle caiz olmadığına dair Merhum Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Hazretleri,  "İnsanın Yaratılışı ve Organ Nakli"  isminde müstakil bir eser neşretmişlerdir. Bu eserdeki hakikatler dergimizde de, çeşitli vesilelerle müteaddit defalar işlenmiştir.

Ancak bu alenî hakikatler ortada olduğu ve hatırlatıldığı halde bu büyük katliama devam edilmekte, hatta büyük teşvik görmekte, insanlar adeta zorlanmaktadır.

Nitekim geçtiğimiz ay yeni bir gelişme yaşandı. Bir kişinin "Organlarımı bağışlamıyorum" şeklinde bir imzalı beyanı yahut vasiyeti yoksa, yakınlarına bile sormadan göz korneasının alınacağına dair bir düzenleme yapılacağı yetkililerce açıklandı.

Gündemdeki tasarı yasalaşırsa, öldüğü zaman göz korneasının alınmasını istemeyen bir kimse yazılı bir belgeyi taşımak zorunda kalacak. Çünkü yakınlarınıza yazılı bir vasiyet bırakmış olsanız bile uzak bir yerde öldüğünüz takdirde sizin vasiyetiniz yetişinceye kadar "Nasıl olsa izne gerek yok!" diye göz korneanızı alabilirler.

Bu yüzden korneasının alınmasını istemeyen kimse "Doku ve organlarımın hiçbirisini BAĞIŞLAMIYORUM. Tek bir parçasının bile kullanılmasına iznim ve rızam yoktur." şeklinde bir vasiyeti imzalayarak gerekirse iki de şahit gösterip imzalattırarak tedbiren kimliğinin yanında taşıyacak. Böylece mesuliyetten kurtulacak.

Çünkü yapılmak istenen düzenleme ile aile izni kaldırıldığından aileniz "Bunun bize sözlü vasiyeti vardı, hiçbir azasının alınmasını istemiyordu." dese bile bir doktor gözünüzü aldığı zaman kanunen sorumlu tutulamıyor. Niçin? Yazılı bir beyan, vasiyet olmadığı için.

Organ Vasiyeti'nde bulunmak istemeyen, organlarının kullanılmasına rızası olmayan bir kimseyi nasıl bir duruma düşürmek istiyorlar bakar mısınız?

Böyle bir şey olabilir mi?

Bu sebeple bu önemli konuyu tekrar hatırlatmak bir zaruret olmuştur.

Bu bedenimiz Allah-u Teâlâ'nın emanetidir, mükerremdir, insanın vücudu üzerinde tasarruf yetkisi yoktur, organlarını bağışlayamaz, vasiyet edemez. İnsanın mükerrem vasfına kastedilmekte ve ilâhî emanete ihanet edilmektedir.

"Andolsun ki biz Âdemoğulları'nı üstün bir izzet ve şerefe mazhar kıldık." (İsrâ: 70)

Organlar kişi ölmeden can çekişirken alındığı için organları alınan kişi katledilmiş, organlarını vasiyet eden kişi de kendi kendini katletmiş olmaktadır.

"Kendi kendinizi katletmeyin!" (Nisa: 29)

"Beyin ölümü" denilen durumda kalp çalıştığı, nefes alıp-verme devam ettiği için ruh vücutta mevcuttur, emr-i ilâhî ile daha vade dolmamıştır. Beyin ölümü, organları alabilmek için icat edilmiş bir kavramdır. Organlar kalp atarken "Nasıl olsa ölecek" denilerek alınmaktadır. Kaldı ki beyin ölümünün tespiti çok zordur. "Öldü" denildiği halde masadan kalkan insanlar çoktur.

"Dirilten de O'dur, öldüren de O'dur." (Müminûn: 80)

Bu bir "Katliam" değil midir? Madem ki ölüden organ alınacak, morglar ölü doludur. Niçin alınmıyor? Demek ki daha ölmeyenden organ alınıyor. Bu cidden çok büyük cürümdür.

Bu sebeplerle vasiyet eden mesul olduğu gibi bu işe fetva verenler, insanları zorlayanlar da mesuldür. Büyük bir vebal altındadırlar. Her bir katliamdan bu çığırı açanlara bir hisse vardır.

Bizim vazifemiz açık bir tebliğdir, bir hatırlatmadır. Organları bağışlayıp bağışlamamak kişinin kendi bileceği iş olup herkes kendi kararından ve neticelerinden mesuldür.

Kanunlar izin vermiş, alan almış, veren vermiş, kendisi bilir. Ancak "İslâm dini'nde bu vardır" denildiği zaman hükm-ü İlâhî'yi hatırlatmak her müslümanın vazifesidir. Biz sadece hatırlatıyoruz. Mesul olmamak için.

Cenâb-ı Hakk Kur'an-ı kerim'inde şöyle buyuruyor:

"Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçir. Bu hususta sana isabet edecek eziyetlere katlan, çünkü bunlar azmedilmeye değer işlerdendir." (Lokman: 17)

Bâki esselamü aleyküm ve rahmetullah...


Başyazı ve Makaleler
Başyazı - İnsan Vücudu; Allah-u Teâlâ'nın Kullarına Bahşettiği İlâhi Bir Emanettir. Şahsa Ait Değildir ki, Organlarını Başkasına Bağışlayabilsin. - Ömer Öngüt
Başyazı
İsmail Yavuz
İnsan Vücudu; Allah-u Teâlâ'nın Kullarına Bahşettiği İlâhi Bir Emanettir. Şahsa Ait Değildir ki, Organlarını Başkasına Bağışlayabilsin.