Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
KUR'AN-I KERİM TEFSİRİ - Mâûn Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (3) - Ömer Öngüt
Mâûn Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (3)
KUR'AN-I KERİM TEFSİRİ
Dizi Yazı - Tefsir
1 Nisan 2013

 

Mâûn Sûre-i Şerif'inin Tefsiri (3)

 

Gösteriş İçin Namaz Kılanlar! (2)

Allah-u Teâlâ, Âyet-i kerime'sinde namaza üşenerek kalkanlar hakkında şöyle beyan buyurmaktadır:

"Onlar namaza kalktıkları zaman üşene üşene kalkarlar." (Nisâ: 142)

Namazdan hoşlanmadıkları için, üzerlerinde bir ağırlık varmış gibi kalkarlar. Zira onların namaz kılmaya niyetleri yoktur. Sevap ummadıkları gibi, azaptan da korkmazlar. Kalpleri bozuk, niyetleri kötüdür.

"İnsanlara gösteriş yaparlar." (Nisâ: 142)

Kıldıkları namazlarıyla riyâkârlık yapmaktan çekinmezler, herkesin görmesini ve duymasını isterler.

Bu gibi kimselere:

"Beş vakit namazını kılıyor! İbadet vazifelerini yapıyor." denilemez.

Başkaları ile birlikte bulundukları zaman kılarlar, kendi başlarına kaldıkları zaman kılmazlar. Kılarken de belirlenen vakit içinde kılmayıp, tamamen vaktin dışına çıkarırlar. Çoğunlukla o namazın vakti çıkmak üzere iken, son vakitte çabuk çabuk kılarlar. Formalite gereği namazı çabucak yerine getirirler. Meselâ ikindi namazını son vakte kadar geciktirirler. Halbuki bu vakit namaz kılınması mekruh olan vakittir. Sonra kalkarlar, kargaların yiyecek gagaladığı gibi namazı gagalarlar. Namazı sadece bir şekil olarak kılar ve kurtulurlar. Namaz vaktinin gelip geçtiğini bile hissetmezler.

Hastalıklar ibadetlerin yapılmasını güçleştirdiği gibi, kalbin mânen hasta olması da ibadetleri güçleştirir. Bu güçlük nefs-i emmâreden hasıl olmaktadır.

Âyet-i kerime'lerde:

"Rabb'lerine kavuşacak ve O'na döneceklerini umanlar ve huşû duyanlardan başkasına namaz elbette ağır gelir." buyuruluyor. (Bakara: 45-46)

Namazı emredildiği şekilde, rükünlerini ve şartlarını gözeterek kılmaya aldırmazlar. Rüku ve secdeleri doğru dürüst yapmazlar, tâdil-i erkân'a riâyet etmezler. Kılıp kılmamayı önemsemezler, namaza ilgi duymazlar. Bazen kılar bazen kılmazlar, terk etmekten dolayı üzülmezler.

Halbuki namazı terketmek küfür alâmetlerindendir.

Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif'lerinde buyururlar ki:

"İnsan ile küfür arasında yalnız namazı terketmek vardır." (Müslim)

Bir insan namaz kılmadığı zaman, kendisi ile küfür arasında bir engel kalmaz. Namaz ise insanı küfre düşmekten korur.

Namazı bırakanlar için azap vâdedildiği gibi, onların iyi kimseler olmadıkları da bir Âyet-i kerime'de beyan buyurulmaktadır:

"Onlardan sonra yerlerine öyle bir nesil geldi ki, bunlar namazı bıraktılar, şehvetlerine uydular. Bu yüzden azgınlıklarının cezalarını çekeceklerdir."(Meryem: 59)

Onlar gerek dünyada ve gerekse ahirette bu yaptıklarının cezâsı ile karşılaşacaklardır.


  Önceki Sonraki