Gerek ülkemizde ve gerekse dünyada insan için vazgeçilmez öneme haiz hayat alanlarının başında tarım gelmektedir. Gıda, insan için "olmazsa olmaz" değere sahiptir. İnsanlığı bekleyen en korkunç tehlikelerden birisi de açlık, kıtlık ve buna bağlı olarak salgın hastalıkların yaygınlaşmasıdır.
Gıdanın elde edildiği saha ise Tarım Alanlarıdır. Oysa ülkemizde kaliteli tarım sahaları plansız ve hoyratça özellikle sanayileşme ve kentleşmeye açılması nedeniyle devamlı bir şekilde daralmakta, yok edilmektedir.
Ülkemiz bir zamanlar kendi kendine yeterli ilk on ülkeden birisi olarak gösterilmesine rağmen; kullanılan yanlış yöntemler ve bilgi eksiklikleri sebebiyle ne yazık ki bu alanda bile kendimize yeterlilik değerini kaybetmeye başladık. Alanların daraltılması, miras yoluyla paylaşımı, yanlış yapılanma, bilgisizlik, gerekli önemin verilmemesi gibi sebeplerle tarımda gerekli ilerlemeyi sağlayamıyoruz, hatta geriye gidiyoruz. İhraç ettiğimiz tarımsal ürünleri bile ithal eder duruma geldik. Bu durum gelecekte ürkütücü bir şekilde dışa bağımlı olmaya ve hatta aç kalmaya sebep olabilir.
Tarım hem stratejik hem de ekonomik değeri olan bir sektördür. Konuyla ilgili Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar mühim bilgiler veriyor:
"Türkiye'de tarım nüfusunun … 15 milyonun altına inmesine karşın hala nüfusun yüzde 19,8'inin tarımda bulunduğunu belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi:
… Tarımda açığa çıkan nüfusa süratle diğer sektörlerde iş olanakları yaratılmalı. Kırsal kalkındırılırsa, başta gıda olmak üzere sanayi ve hizmet sektörleri kırsala yatırım yaparsa, insanlar yerlerinden yurtlarından olmadan, tarım dışı alanlarda geçimini sağlayabilir. Bu durumda ülke milli gelirine de daha fazla katkıda bulanabilirler. Aksi takdirde, şehirlerdeki gecekondulara milyonlarca daha insan eklenip, dev altyapı ve istihdam sorunlarıyla Türkiye cebelleşmek zorunda kalacak.
… Bugün dünyanın en büyük tarım ülkesi ABD'nin tarımda 5 milyon 270 bin nüfusu var ama yüksek verimlilik nedeniyle 1 milyar 415,5 milyon tarım nüfusu olan Çin ve Hindistan'ın toplamından fazla tarım ihracatı yapıyor. ... Tarım nüfusu sadece 409 bin olan Hollanda, 2008 rakamlarına göre, ... 79 milyar doları aşkın ihracat yapabiliyor. Almanya, 1 milyon 291 binlik tarım nüfusuna karşın, 70,8 milyar dolar tarım ihracatına, Fransa, 1 milyon 268 bin tarım nüfusuna rağmen, 68 milyar dolar tarım ihracatına sahip durumda. ... İtalya'nın tarım nüfusu 1 milyon 954 bin, tarım ihracatı 37,1 milyar dolar, İspanya'nın tarım nüfusu 2 milyon 5 bin, tarım ihracatı 36,5 milyar dolar düzeyinde. ... Sadece 134 bin tarım nüfusu olan Belçika'nın tarım ihracatı 41,1 milyar doları buluyor. ... Buna karşın 78,8 milyon insanın tarımdan geçimini sağladığı Pakistan'ın 2008 yılı tarım ihracatı sadece 2,6 milyar dolar.
… Türkiye'nin 2008 yılı ihracatının 10 milyar 564 milyon dolar olarak göründüğünü ama bu rakamın Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, son 12 aylık dönemde 19 milyar dolara yaklaştığını belirten Bayraktar, yapısal sorunların çözülmesi halinde tarımın Türkiye için büyük bir potansiyel barındırdığına dikkat çekti. Bayraktar, tarımda Türkiye'nin 2023 yılında rahatlıkla 150 milyar dolar hasıla ve 50 milyar dolar ihracata ulaşabileceğini vurguladı. " (tzob.org.tr)
Tarım ve buna bağlı olarak gıda ürünlerinin hayatımızdaki vazgeçilmez değeri bizi şimdiden kalıcı ve köklü çözümler üretmeye, aktif çalışmalar yapmaya itmektedir. Geç kalmadan tarım alanlarının ıslahı, verimli üretim teknikleri ve tarımsal ürünlerin ıslahı, tohumculuk gibi konulara büyük önem verilmelidir. Savunma Sanayii'ne destek veren üniversitelerimiz, TÜBİTAK gibi kurumlarımız aynı gayretin benzerini tarım sektörümüz için de göstermelidir. Tarım, Milli sanayi, eğitim, kültür gibi vazgeçilmez öneme sahiptir.
Türkiye'nin önündeki en önemli hayati meselelerden birisi de tarımın iyileştirilmesi, gıda güvenliğinin sağlanması ve dışarıdan gıda ihracatının en az seviyeye indirilmesidir.
Türkiye, bitki çeşitliliği, taşıdığı iklim ve toprak yapısı bakımından dünyanın nadir ülkelerinin başında gelmektedir. Gerekli önlemler alındığı taktirde hiç şüphe edilmesin ki üzerinde yaşadığımız vatan toprakları yüz milyonlarca nüfusun barınma ve beslenmesini rahatlıkla sağlayacak bir berekete sahiptir. Hollanda'nın ülkemizden götürüp kendisine mal ederek dünya piyasasına sürdüğü Türk'ün milli Çiçeği Lale'lerden ve çiçekçilikten bir yılda kazandığı miktarın 50 milyar civarında olduğu hatırlanırsa, yabancı bilim adamlarının, biyologların ülkemiz topraklarında bitki hırsızlığı yaptıkları dikkate alınırsa daha titiz davranmamız gerektiği ortadadır.