Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Hakikat Dergisi 232.SAYI - Ömer Öngüt
232.SAYI, Ocak 2013
Hakikat 232. Sayı

Bismillahirrahmanirrahim

"Allah-u zül-celâl vel-kemâl Hazretleri'ne; O'nun sevdiği ve beğendiği şekilde bitmez-tükenmez hamd-ü senâlar olsun.

Peygamberimiz Efendimiz'e, onun diğer peygamber kardeşlerine, hepsinin Âl ve Ashâb-ı kiram'ına, etbâına, ihsan duygusuyla kıyamete kadar onlara tâbi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar salât-ü selâmlar olsun."

 

Muhterem Okuyucularımız;

"Kıyamet" kelimesi "Kıyam"dan türemiş olup; dikilmek, ayağa kalkmak, ayaklanmak mânâlarına gelir ve Kur'an-ı kerim'de yetmiş yerde geçmektedir.

"Kıyâmet gününe andolsun!" (Kıyâmet: 1)

Allah-u Teâlâ üzerinde yaşadığımız bu dünyayı ve bütün mahlûkatı geçici bir zaman için yaratmıştır. Her canlının bir eceli olduğu gibi, dünyanın da bir ömrü vardır. Yarattıklarını dilediği kadar yaşattıktan sonra öldürecek, var olan her şey kıyametin kopmasıyla bir gün yok olacak ve sonsuza kadar devam edecek olan ahiret hayatı başlayacaktır.

Kıyamet günü üzerine yemin edilmiş olması, bu hadisenin muhakkak gerçekleşeceğini göstermektedir.

Dini bir tabir olarak kıyamet ise; içinde yaşadığımız dünyanın ve onun bünyesinde yer aldığı kâinatın parçalanıp dağılması, daha sonra insanların hesap vermek üzere Allah-u Teâlâ'nın huzur-u izzetinde, mahiyetini bilemediğimiz bir biçimde kıyam etmesidir.

"Her şeyi altüst eden o en büyük felâket geldiği zaman." (Nâziât: 34)

Allah-u Teâlâ üzerinde yaşadığımız bu dünyayı ve bütün mahlûkatı geçici bir zaman için yaratmıştır. Her canlının bir eceli olduğu gibi, dünyanın da kâinatın da bir ömrü vardır. Yarattıklarını dilediği kadar yaşattıktan sonra öldürecek, var olan her şey kıyametin kopmasıyla bir gün yok olacak ve sonsuza kadar devam edecek olan ahiret hayatı başlayacaktır.

Kıyamet inancı, imanın altı esasından birisi olan "Ahiret inancı"nın bir bölümüdür. Ahiret hayatı kıyametle başlar. Bunu mahşer, mizan, sırat, cennetliklerin cennete, cehennemliklerin cehenneme girmeleri ve ebedi bir hayatın başlaması safhaları takip eder.

Kur'an-ı kerim'de kıyametin kopma hadisesi, sergileyeceği görüntülere ve taşıyacağı özelliğe göre "Kıyamet", "Saat", "Zilzal, "Hâkka", "Sâhha", "Tâmme", "Ğâşiye"... gibi isimlerle anlatılmıştır. "Çarpacak olan felâket" mânâsına gelen "Kâria" da bu cümledendir.

"Çarpacak olan felâket! Nedir o çarpacak olan felâket? O çarpacak olan felâketin ne olduğunu bilir misin?" (Kâria: 1-2-3)

Kıyametin korkunç ve tüyler ürpertici bir şiddetle ses çıkartıp, gök gürlemesinden daha kuvvetli bir gürültü ve yıldırım hızından da daha hızlı bir şekilde ansızın kopacağı tasvir edilirken "Kâria" kelimesi kullanılmıştır. Bu kelimenin üç defa açıkça tekrarlanması, o korkutmayı desteklemek, dehşetini pekiştirmek içindir.

Huzeyfe'tül-Gıfârî -radiyallahu anh- Hazretleri buyurur ki:

"Bir gün aramızda konuşurken Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz yanımıza geldi."Ne konuşuyordunuz?"diye sordu. Arkadaşlar "Kıyamet gününden bahsediyorduk." dediler. Bunun üzerine buyurdular ki:

"Siz daha evvel on alâmet görmedikçe kıyamet kopmayacaktır." (Müslim: 2901)

Hadis-i şerif'in devamında arzedilen büyük alâmetler şunlardır:

Duhân (Duman), Deccal, İsa bin Meryem Aleyhisselâm'ın inişi, Ye'cüc ve Me'cüc, Dabbetü'l-Arz, Güneşin battığı yerden doğuşu, Hicaz tarafından büyük bir ateşin çıkması, biri doğuda, biri batıda, biri de Arap yarımadasında olmak üzere üç yerin batması.

Kıyamet saati Allah-u Teâlâ'nın kendi ilminde kalmasını istediği, bunun için de yarattıklarından hiç kimseyi ona muttali kılmadığı bir gaybtır.

Âyet-i kerime'de şöyle buyuruluyor:

"Resul'üm! De ki: Onu ancak Rabb'im bilir. Onun vaktini O'ndan başka bilecek yoktur.

Ağırlığını göklerin ve yerin kaldıramayacağı o saat, sizlere ansızın gelecektir." (A'raf: 187)

Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif'lerinde:

"Kim kıyamet gününü gözleriyle bakıp görmek istiyorsa; Tekvir, İnfitar ve İnşikak surelerini okusun." buyurmuşlardır. (Tirmizî. Tefsir: 18)

Çünkü bu ve benzeri Âyet-i kerime'ler kıyametin akılları baştan alacak hallerini ve orada meydana gelecek olan sıkıntıları veciz bir şekilde açıklamaktadır.

O günün şiddeti kâfirler ve münafıklar için olacaktır. Dünyadaki serkeşliklerinin ve azgınlıklarının cezasını fazlasıyla görecekler, çok büyük zorluklarla karşılaşacaklardır.

Yüzleri kararacak, gözleri göğerecek, herkesin gözü önünde rezil ve rüsvay olacaklar, kendi dertleriyle başbaşa kalacaklar, başkalarının hallerini sormaya mecalleri bulunmayacaktır.

Bâki esselamü aleyküm ve rahmetullah...


Başyazı ve Makaleler
Başyazı - Kıyamet; Zamanını Allah-u Teâlâ'nın Bildiği Dehşetli Bir Felâkettir! - Ömer Öngüt
Başyazı
İsmail Yavuz
Kıyamet; Zamanını Allah-u Teâlâ'nın Bildiği Dehşetli Bir Felâkettir!