Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
İSLÂM İLMİHALİ - Seferîlik (Yolculuk) -2- - Ömer Öngüt
Seferîlik (Yolculuk) -2-
İSLÂM İLMİHALİ
Dizi Yazı - İslâm İlmihali
1 Kasım 2012

 

İSLÂM İLMİHALİ

Seferîlik (Yolculuk) -2-

 

Oturma ve yerleşme bakımından vatan üç kısımdır:

a. Aslî Vatan:

Bir insanın doğup büyüdüğü, vatan edinip yerleştiği, ömrü boyunca barınmak istediği veya evlenip de orada yaşamak istediği yerdir.

Aslî vatan ancak kendi misli ile bozulur. Bir kimse doğup yaşamakta olduğu yerden başka bir memlekete gidip de ömrünü geçirmek üzere orada yerleşirse, birinci vatanı bozulup, ikinci vatanı "aslî vatan" olur. Artık önceki vatanına geldiği zaman en az on beş gün kalmaya niyetlenmedikçe, farz namazları iki kılar.

Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz ve Ashab-ı kiram'ından muhacirler Mekke-i Mükerreme'li idiler, orası onların aslî vatanları idi. Sonra Medine-i Münevvere'ye hicret edip de orasını vatan edinmeleri ile Mekke-i Mükerreme aslî vatan olmaktan çıktı. Oraya döndükleri zaman hep misafir namazı kılmışlardır.

Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Mekke'nin fethinde orada namaz kıldırdığı zaman "Ey Mekke'liler! Siz namazlarınızı tamamlayın, çünkü biz seferiyiz." buyurdular.

Halbuki Ashab-ı kiram'dan bir çoklarının Mekke-i Mükerreme'de evleri bulunuyordu.

Aslî vatan birden çok olabilir.

Meselâ bir insan bir şehirde otururken, başka bir şehirde de ayrıca evlenmiş olsa, her iki şehirde asıl vatanı olur, hangisine gitse mukim sayılır. Ancak bu iki şehrin birinden diğerine giderken, yolculuk esnasında seferi olur.

 

b. İkâmet Vatanı:

Yolculuk hâlinde olan kimsenin içinde on beş gün veya daha fazla kalmaya niyetlendiği yerdir.

Aslî vatana dönmekle veya bir ikâmet vatanından başka bir ikâmet vatanına gitmekle bozulur.

Bir ikâmet vatanından ayrılan kimse tekrar oraya gittiğinde on beş günden az kalacaksa yine seferi olur.

 

c.Süknâ Vatanı:

Misafirin on beş günden az kalmaya niyetlendiği yerdir.

• Cuma vakti girmeden önce şehirden çıkabilecek durumda olan bir kimsenin, Cuma günü yolculuğa çıkması mekruh değildir. Fakat vakit girdikten sonra Cuma namazını kılmadan yola çıkması mekruhtur.

• Mukim iken oruca niyet eden bir kimse, orucu akşama kadar devam ettirmek mecburiyetindedir. Ancak yolculukta geceden niyet etmediği oruçlarını kazaya bırakabilir.

• Yanında mahremlerinden biri veya kocası bulunmayan bir kadın kesinlikle sefere çıkamaz, haramdır.

• Vasıta üzerinde namaz ima ile kılınır. Rükû ve sücud yapılır. Ancak secde için, rükûdan biraz fazla eğilinir.

Tren ve Otobüs'te yön aranmaksızın oturarak namaz kılınabilir. Gemide ise mümkün mertebe kıbleye yönelmeye çalışmalıdır.


  Önceki Sonraki