Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Hakikat Dergisi 223.SAYI - Ömer Öngüt
223.SAYI, Nisan 2012
Hakikat 223. Sayı

Bismillahirrahmanirrahim

"Allah-u zül-celâl vel-kemâl Hazretleri'ne; O'nun sevdiği ve beğendiği şekilde bitmez-tükenmez hamd-ü senâlar olsun.

Peygamberimiz Efendimiz'e, onun diğer peygamber kardeşlerine, hepsinin Âl ve Ashâb-ı kiram'ına, etbâına, ihsan duygusuyla kıyamete kadar onlara tâbi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar salât-ü selâmlar olsun."

 

Muhterem Okuyucularımız;

Dünya kurulalıdan beri fitne ve fesadın ayyuka çıktığı böyle bir devir gelmiş değil.

Günahların açık olarak işlendiği ve isyana dönüştüğü, böyle bir bunalım geçirilmediği, her türlü fitnenin, her türlü kötülüğün anasının mevcut olduğu seyyiat zamanında yaşıyoruz.

İlâhî emirler arkaya atılıyor ve hükümsüz sayılıyor.

Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif'lerinde:

"Hayânın azlığı küfür alâmetidir." buyururlar. (Münâvî)

Bu hayâsızlık insanları imansızlığa sevketti. Hayâsızlık ve imansızlık neticesinde de nesil bu hale geldi. Hiçbir hüküm tanımıyor.

Cenâb-ı Fahr-i Kâinat -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Enes bin Mâlik -radiyallahu anh-den rivayet edilen bir Hadis-i şerif'lerinde şöyle buyuruyorlar:

"İnsanlara öyle bir zaman gelecektir ki, aralarında dini üzerine sabreden, ateşi elinde tutan gibidir." (Tirmizî)

Bu güçlükler içerisinde azmeden, Allah'ına yönelen, yürümeye çalışan kimseler için hem dünyada hem de ahirette büyük saâdetler vardır.

Kişinin nefsine uyması ise kendisini uçuruma atması gibidir, kişiyi doğru cehenneme atar.

Binaenaleyh çok dikkat etmek, Allah-u Teâlâ'nın hükümlerine teslim olup, kendimizi kurtarmaya çalışmak lâzımdır. Bu zamanda; kadın-erkek, inanan-inanmayan hemen bütün insanların dünyanın cazibesine daldığı bu seyyiat zamanında durum çok daha hassas ve çok daha tehlikeli bir hâl almıştır.

Ukbe bin Âmir -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif'lerinde şöyle buyurmuşlardır:

"Vallahi ben, vefatımdan sonra Allah'a şirk koşmanızdan korkmuyorum, fakat nefislerinize uymanızdan korkuyorum." (Buhârî. Tecrîd-i sarîh: 661)

Dikkat ederseniz Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz ashâbını, Ümmet-i Muhammed'i ikaz ediyor.

Neden? Çünkü nefis yedi başlı bir ejderdir. Haset, riyâ, kin, kibir, şehvet, gadap, yalancılık... gibi hayvânî sıfatlardan hangi sıfatta kişiyi yakalarsa, onu alır cehennemin ortasına kadar götürür. Tahribatı dış düşmandan daha büyüktür. Eğer dizginlenmezse Allah-u Teâlâ'nın koyduğu hudutları aşar, gayesine ulaşır. Bu hudutları aşan kimse, kendisini uçurumdan attı demektir.

İşte bu devir.

İşte bugünkü durum. Nefis ne emrediyorsa o yapılıyor. İnsanlar "Müslümanım!" diyor ancak şirk içinde yaşıyor.

"Onların çoğu Allah'a iman etmişler, fakat müşrik olarak yaşarlar." (Yûsuf: 106)

Küffar ve avanesi zaten küfür adeti üzere yaşıyor.

Ancak müslümanların da nefislerine uyduğu, giyimde, içtimai münasebetlerde, günlük hayatta ahkâm-ı ilâhi'ye riayetsizliğin, nefis ve şeytana uymanın had safhaya çıktığı bir durum, büyük bir fecaat yaşanıyor.

Bu haramların yaygınlaşmasının en büyük sebebi helâl lokmaya riayet edilmemesidir. Bugün artık bankaya girmeyen müslüman kalmadı. İnsanlar da yediğine bakmaz oldu. Haram lokma bedene girdiği zaman haram icraat olarak kendisini gösterir. Haram lokma mideyi tahrip eder, harama tahrik eder.

Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde şöyle buyuruyor:

"Kesilirken Allah'ın adı anılmayan hayvanlardan yemeyin. Çünkü onu yemek muhakkak ki bir fısktır, Allah'ın yolundan çıkmaktır." (En'âm: 121)

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz de Hadis-i şerif'lerinde şöyle buyurmuşlardır:

"İnsanlara mutlaka öyle bir zaman gelecek ki, malı helâl yolla mı, haram yolla mı aldıklarına aldırış etmez." (Buhârî)

İşte bugünkü durum.

Müslümanların gerek kendilerine ve gerekse âilesine karşı mükellefiyetleri çok ağırdır.

Zira Cenab-ı Hakk: "Kendinizi ve ailenizi ateşten koruyun!" buyuruyor.

Hani koruyan kim?

"Koru!" diye emrediyor. Kendini de evlâdını da.

Zira Resulullah Aleyhisselâm'ın "Kendini kurtarmaya bak ve halk tabakasını bırak!" buyurduğu zaman bu zaman. Halk tabakasını bırakıp kendini kurtarma zamanı. Rabb'im kurtardıklarından etsin.

Hazret-i Allah ümmet-i Muhammed'i muhafaza etsin. Gerçekten büyük bir afat yaşanıyor.

Bâki esselamü aleyküm ve rahmetullah...


Başyazı ve Makaleler
Başyazı - Ahkâm-ı İlâhî'yi Yaşamak Ve Takvâ! - Ömer Öngüt
Başyazı
İsmail Yavuz
Ahkâm-ı İlâhî'yi Yaşamak Ve Takvâ!