Daha evvel denmişti ki "Bunlar halkın muallimi"dir. Şimdi ise Hakk'ın muallimliği ve Hakk'ın talebelerine geçeceğiz.
Hakk Celle ve Alâ Hazretleri Âyet-i kerime'sinde buyurur ki:
"Allah'tan korkar, takvâ sahibi olursanız mualliminiz Allah olur." (Bakara: 282)
Allah-u Teâlâ kendi talebelerine emrediyor ve Âyet-i kerime'sinde buyuruyor ki:
"Kitab'ı öğrettiğinize ve okuduğunuza göre Rabbânîler olunuz." (Âl-i imran: 79)
Rabbânî olmak demek; Rabb'e halis kul olun, Rabb'e mensup ilim erbâbı olun, kalp kulakları ile işiticiler ve gayb gözleriyle bakıcılar olun demektir.
Enes -radiyallahu anh- den rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- "Şüphesiz insanlardan Allah'a yakın olanlar vardır." buyurmuştu.
Ashâb-ı kiram:
"Yâ Resulellah! Bunlar kimlerdir?" diye sordu.
Buyurdular ki:
"Onlar Kur'an ehli, Allah ehli ve Allah'ın has kullarıdır." (İbn-i Mâce: 215)
Kur'an ehli ne demek? Hazret-i Âişe -radiyallahu anhâ- Vâlidemiz'e Resulullah Aleyhisselâm'ın ahlâkı sorulduğu zaman "Onun ahlâkı Kur'an'dır." buyurmuştu. Kur'an ehli olanlar da bütün ahlâkını Hazret-i Kur'an'a uydurmuşlardır.
Zâhirî sabırdan bahsetmiştik, şimdi bâtınî sabırdan bahsedeceğiz.
Bütün iradesini Hakk'a teslim eder. Reyini Allah-u Teâlâ'ya verir. Artık onda hiçbir arzu ve istek olamaz. Hazret-i Allah'tan çıkacak her türlü hükme peşin olarak râzıdır. Bunlar "Sabi makamı"nda olanlardır. Burası "Kulluk makamı"dır. En mühim derûnî sabır burada gerekir. Nefis ne isterse, Allah-u Teâlâ'nın lütfu ile onu çoktan yok etmiştir, dizginini vurmuştur, Hakk'a teslim olmuştur, hiçbir arzusu kalmamıştır.
Bunlar Allah ehlidir, hıfz-u himayede ve tasarruf-u ilâhi'de bulunanlardır.
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde buyurur ki:
"Onlar o kimselerdir ki, Allah imanı kalplerine yazmış ve onları kendinden bir ruh ile desteklemiştir." (Mücâdele: 22)
Buraya ilim ve kafa işlemez. Bunun sebebini arzedelim:
Allah-u Teâlâ'nın kudsi ruh ile desteklediği kimselerden başkası, bu esrar-ı ilâhîye vâkıf olamaz.
Zira işi gören o ruhtur, işi gören o nûrdur. Herkes kişiyi görüyor. Açık söylüyorum; işi gören Allah-u Teâlâ'nın desteklediği ruhtur, işi gören Resulullah Aleyhisselâm'ın nûrudur. Bu da ancak vâris-i nebi olanda bulunur. Zira bunlar var olan Hazret-i Allah ile beraberdirler.
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime'sinde buyurur ki:
"Allah sabredenlerle beraberdir." (Bakara: 153)
Allah-u Teâlâ ancak bu kullarla beraberdir.