Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Hakikat Dergisi 203.SAYI - Ömer Öngüt
203.SAYI, Ağustos 2010
Hakikat 203. Sayı

Bismillahirrahmanirrahim

"Allah-u zül-celâl vel-kemâl Hazretleri'ne; O'nun sevdiği ve beğendiği şekilde bitmez-tükenmez hamd-ü senâlar olsun.

Peygamberimiz Efendimiz'e, onun diğer peygamber kardeşlerine, hepsinin Âl ve Ashâb-ı kiram'ına, etbâına, ihsan duygusuyla kıyamete kadar onlara tâbi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar salât-ü selâmlar olsun."

 

Muhterem Okuyucularımız;

1950 yılından beri insanları irşad ile tenvir eden Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Hazretleri'ni herkes tanırdı. O Hazret-i Allah'ın kendi nezdinden ilim verdiği hakiki âlim idi. İlmini Hakk'tan alır, hiçbir zaman şahsi menfaat, şöhret ve nam peşinde olmadan, her suale hak ve hakikat ölçüsünde cevap verdiği gibi, yoldan sapanları ikaz etmekten de çekinmedi. Bu sebeple sevenleri kadar sevmeyenleri de oldu.

Ömrünü Allah-u Teâlâ'ya adamıştı. Hayatı boyunca dalâlet fırkalarının ve âhir zaman ulemâsının saptırıcı telkinlerini Ümmet-i Muhammed'den uzaklaştırmaya ve İslâm ahkâmını hakkıyla korumaya çalıştı. Onun tek hedefi Kur'an-ı kerim'i ve Sünnet-i seniyye'yi tahriften korumak, müminlerin imânını kurtarmaktı. Bütün ömrünü bu yolda ve bu uğurda harcadı. Küfrün karşısında bir İslâm mücahidi, iman müdafii idi.

Allah için çalıştı, fisebilillâh hayatı mücadele ile geçti. Allah ve Resul'ünü sevdirmeye, Allah ve Resul'ünde birleştirmeye, Nur-i Muhammedî'nin yayılmasına, kalplere Hazret-i Allah'ı ve Resulullah'ı yerleştirmeye çalıştı. Hazret-i Allah ve Resul'ünü örnek aldı. Ömrü ibadetle ve taatle geçti.

Hazret-i Allah'a giden nurlu yolu tarif etti, mahviyet ve istikamet üzereydi, bunu tavsiye etti, öğretti. Ölçüsü Kur'an-ı kerim ve Sünnet-i seniye idi...

İlim ve Allah yolunda hizmetlerinden dolayı vakıf kurdu. Memleketin 20 küsür iline aşevleri açtırdı. Sadece Manisa'da 7000 fakir kişinin yemek yediğini duyduğunda sevincinden ağladı.

Bu ümmete en büyük hizmetlerinden biri de Kur'an-ı kerim'in tefsiri mahiyetinde olan ve tüm Âyet-i kerime'lerin içine dercedildiği "Kalblerin Anahtarı" külliyatını ümmet-i Muhammed'e hediye etmesidir. Hep Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif'ten konuşurdu. Allah yolunda "Hiçbir kınayıcının kınamasından çekinmeden" cihad etti.

Onun, Allah için ikazlarını anlamayanlar, kendilerine düşmanlık yaptığını zannettiler. Hayır! O Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif ile konuşurdu, mânen danıştı, yanlış olduğunu ikaz etti, doğru gördüğünü destekledi. Gayesi müslümanlar birleşsin, vatan selâmette olsun idi."Devlet ittifaktan, devletsizlik ise nifaktan doğar!" buyurdu.

Ümmet-i Muhammed'in uhuvveti, birlik ve beraberliği için çalıştı. "Müslümanlar, diğer memleketler bu vatanı gözlüyor, bu vatana ümit bağlamışlar, bekliyorlar." buyururlardı.

Son günlerinde hastanede iken bir sabah söylediği şu sözler son nasihat ve vasiyetleriydi:

"Din emanettir, dinine hıyanet eden, imanını kaybetmiş olur. Bunu duyurun. İster uyar, ister uymaz."

O: "Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!" (Hûd: 112) Âyet-i kerime'sini düstur edindi, bütün hayatında tatbik etti.

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz insan hayatının her safhası için, her sınıftan insan için, imanda, ibadette, ahlâkta müstesna bir numunedir.

Hayatı Kur'an-ı kerim'in canlı bir tatbiki ve tefsiriydi. Onun vekili de öyledir.

Hadis-i şerif'lerinde: "Âlimler peygamberlerin varisleridir." buyuruyorlar. (Buhârî)

O hakiki peygamber vekili idi, onun ve yolunun bağlısıydı.

Yine; Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz: "Âlimin ölümü, âlemin ölümü gibidir." buyurdular. Niçin?

Hakikat ehlinden bir âlim öldüğünde ağaçtaki kuşlar, denizdeki balıklar ağlar. İnsan-ı kâmil öldüğünde bütün âlem ona ağlar.

Bunun sır ve hikmetini size açalım.

Çünkü o; "Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik." (Enbiyâ: 107)

Hitâb-ı İlâhiye'sine mazhardır. Niçin? Onun vekili olduğu için. "Âlimler Peygamberlerin varisleridir." buyurulduğu için. (Buhari)

"Mümin kulun kalbi, Rahman olan Allah'ın arşıdır." olduğu için. (K. Hafâ)

"Emânât-ı ilâhi'yi taşıdığı" için âlem ona ağlar.

Bu zâtlar cemiyetlere mânen yön verirler, mânevi kontrolleri altında bulundururlar. Fertlerle meşgul oldukları gibi müslümanların umumi meselelerinde yardımcı ve tasarruf sahibidirler. Bu da Cenâb-ı Hakk'ın emri ile, izniyle olur.

Ahirete irtihalinin üçüncü gecesi gökyüzünde görülen nur saçan kandiller onun yıllar öncesinden haberi verilen kerametiydi.

Zât-ı âlilerinin himmet ve tasarruflarının her an üzerimizde olması niyazıyla, Hâtem-i Nebi ve Hâtem-i Veli Efendilerimiz'e ve tüm Peygamberân-ı izam ve Evliyaullâh Hazerâtı'na nâmütenâhi salât ve selâmlar ederiz.

Bu ay içerisinde başlayacak olan mübarek "Ramazan-ı Şerif" ayınızı tebrik eder. Cenâb-ı Hakk'tan hayırlara vesile olmasını niyaz ederiz.


Başyazı ve Makaleler
Başyazı - "Ben Rabb'ime Misafireten Gideceğim!" - Ömer Öngüt
Başyazı
İsmail Yavuz
"Ben Rabb'ime Misafireten Gideceğim!"