Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
MAKALE - Göz Değmesi "Nazar!" - Ömer Öngüt
Göz Değmesi "Nazar!"
MAKALE
Misafir Yazar
1 Nisan 2010

 

Göz Değmesi "Nazar!"

 

Nazar, ruhun beğenme arzusunun gözde belirmesi ve etkileyici bir kuvvet olarak karşısındakini tesir altına almasıdır.

Abdullah bin Abbas -radiyallahu anhümâ-dan rivayet edildiğine göre Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif'lerinde şöyle buyurmuşlardır:

"Nazar haktır. Eğer kaderi geçecek bir şey olsaydı, ondan önce nazar bulunurdu.

Sizden yıkanmanız talep edilirse yıkanıverin." (Müslim: 2188)

Muhammed bin Ebu Umâme, babasından şunları işittiğini anlatmıştır:

"Babam Sehl -radiyallahu anh- Cuhfe yakınlarındaki Harrar isimli mevkide yıkandı. Üzerindeki cübbeyi çıkardı. Bu sırada Âmir bin Rebiâ ona bakıyordu. Sehl, bembeyaz bir tene, güzel görünüşlü bir cilde sahipti.

Âmir 'Ne bugünkü bir manzarayı, ne de böylesine ancak çadıra çekilmiş bâkirede bulunabilen bir cildi hiç görmedim.' dedi.

Sehl daha orada iken hummaya yakalandı ve rahatsızlığı şiddetlendi, yere yıkıldı.

Durum Resulullah Aleyhisselâm'a haber verildi ve 'Başını kaldıramıyor.' dendi. Halbuki Sehl orduya kaydedilmişti. 'Yâ Resulellah! O sizinle gelemez, vallahi başını bile kaldıramıyor.' dediler.

Resulullah Aleyhisselâm 'Onunla ilgili olarak herhangi bir kimseyi ittiham ediyor musunuz? diye sordu. 'Âmir bin Rebiâ var.' dediler.

Resulullah Aleyhisselâm onu çağırtıp kendisine kızdı ve:

'Sizden biri niye kardeşini öldürüyor? Niye bir 'Bârekallah' demedin? Onun için abdest al!' buyurdu.

Bunun üzerine Âmir yüzünü, ellerini, kollarını, dizlerini, ayaklarının etrafını ve izârının içini bir kaba yıkadı. Sonra bir adam bu suyu Sehl'in üzerine arkasından döktü. Sehl aniden iyileşti." (İmâm-ı Mâlik, Muvatta')

Hadis-i şerif'ten anlaşıldığı üzere nazara karşı bazı tedbirler alınmalıdır.

Nazara uğrayan kimseyi, düştüğü rahatsızlıktan kurtarmak için gözü değen kimseye abdest aldırtıp, abdest suyunu bir kapta toplayarak o kimseye dökmek gerekmektedir.

Kur'an-ı kerim'de Allah-u Teâlâ'nın emri ile olmak üzere "Nazar Değmesi"nin ve etkisinin hak olduğuna dair delil vardır.

Nitekim Kalem sûre-i şerif'inde şöyle buyurulmaktadır:

(Ve in yekâdüllezîne keferû leyüzlikûneke biebsârihim lemmâ semizûz-zikre veyekûlûne innehu lemecnûn. Vemâ hüve illâ zikrun lil-âlemin)

"O kâfirler Zikr'i (Kur'an'ı) işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devireceklerdi ve 'O bir delidir.' diyorlardı.

Halbuki o Kur'an âlemler için bir öğüttür." (Kalem: 51-52)

Mekke kâfirleri Resulullah Aleyhisselâm'a olan şiddetli düşmanlıklarından ve kıskançlıklarından dolayı az daha nazar değdirecekler ve kem gözlerinin kötülükleriyle ellerinden gelse onu yok edeceklerdi.

Âyet-i kerime'den anlaşılıyor ki, kin ve öfkenin bedende bir hükmü ve tesiri olduğu gibi, gözlerin de karşılarındakine bakışlarına göre, iyi veya kötü bir hükmü vardır. Kimi elektrik gibi dokunur, çarpar, mıknatıslar; kimi tutkun olur, kimi de aldığı etkiyle kıskançlığından bir öfkeye düşer, türlü türlü tuzaklara kalkışır. Maddi ve mânevi bunun hangisi olursa, hedefine ulaştığında göz isabet etmesi veya nazar denilen şey olur.

Ebu Hüreyre -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif'lerinde şöyle buyurmuşlardır:

"Göz değmesi haktır. Aşırı bir hayranlıkla bakarken şeytan ve insanoğlunun hased duygusu hazır bulunur." (C. Sağir: 5747)

Enes -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif'lerinde şöyle buyurmuşlardır:

"Ümmetimin başına gelen musibetlerin üçte biri nazar değmesindendir." (C. Sağir: 1315)

Ümmü Seleme -radiyallahu anhâ- Vâlidemiz'in odasında yüzünde sarılık eseri bulunan bir kız çocuğu gören Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz:

"Bu kızcağızı okutunuz. Buna nazar değmiştir." buyurdular. (Buhârî. Tecrîd-i sarih: 1933)

Hazret-i Âişe -radiyallahu anhâ- Vâlidemiz şöyle buyuruyorlar:

"Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- göz değmesine karşı okunmasını bana emretti." (Buhârî. Tecrîd-i sarih: 1932)

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizin göz değmesine karşı okunmasını emrettiği "Kavarir-i Kur'an" adıyla anılan Âyet-ül Kürsî gibi esmâ ve sıfat-ı ilâhiyeyi ve Allah-u Teâlâ'yı zikri ihtiva eden âyetleri nüfûs-u tâhire (temiz ruh) sahipleri diliyle göz değmesi isabet etmiş olan hastalara okunmalıdır.

İmran bin Husayn -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah Aleyhisselâm bir Hadis-i şerif'lerinde şöyle buyurmuşlardır:

"Allah'ın kitabında nazara karşı sekiz âyet vardır. Birisi yedi âyetli Fatiha, diğeri de Âyet-ül kürsî'dir." (C. Sağir: 5956)

Kalem sûre-i şerif'inin son iki Âyet-i kerime'si, 5 adet Felâk, 6 adet Nas sûre-i şerif'leri de okunabilir.

Ebu Said el-Hudrî -radiyallahu anh- buyurur ki:

"Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- cinlerden ve insanın göz değmesinden çeşitli duâlar okuyarak Allah'a sığınırdı. Muavvizeteyn (Felâk ve Nâs sûreleri) nâzil olunca bu iki sûreyi esas aldı, diğerlerini terketti." (Tirmizî: 2059)

Göz değmesi, başkasının hoşlanıp gıpta ettiği bir güzellik sebebiyle husule geldiği için, tedbir olarak güzellikleri gizlemekte ve dikkat çekmemekte fayda vardır. Hazret-i Osman -radiyallahu anh- Efendimiz çok güzel bir erkek çocuk gördüğünde, sahiplerine çocuğa nazar değmemesi için tedbir almalarını tavsiye etmiştir.

Said bin Hâkim -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir şeye nazarının değmesinden endişe ettiğinde:

"Allah'ım! Mübarek kıl ve ona zarar verme." buyururlardı. (C. Sağir: 6648)

Kişi bir şey hoşuna gidince "Allah onu sana mübarek kılsın." mânâsına gelen "Bârekallah" demekte acele etmelidir. Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bunu tavsiye buyurmuşlardır. Herhangi bir şey hoşuna giden herkesin tebrik duâsı okuması vâcibtir.

Bir Hadis-i şerif'lerinde "Kim hoşuna giden bir şey görür de derhal 'Maaşallah Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh = Allah istemiş, kuvvet sadece Allah'ındır.' derse, onun nazarı ona zarar vermez." buyurmuşlardır. (Bezzâr)

Dilimizde "Mâşallah" demek yerleşmiştir. "Tebârekellahu ahsenül-hâlikîn" Âyet-i kerime'si de okunabilir.

Diğer taraftan İslâm'da nazarlık takmak veya asmak yoktur. Bazı kimseler çocuğuna ve arabasına nazar boncuğu takar. Bu bir puttan farksızdır. Hazret-i Allah'a sığınıp bu gibi putlardan meded ummamalıdır.

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz nazarı defetmek için boncuk ve benzeri şeyleri çocuğun omuzuna takan kimselere:

"(Nazar değmesin diye çocuğa) yeşil boncuğu takan kimsenin muradını Allah tamam etmesin!" diye bedduâ etmiştir. (Ahmed bin Hanbel)

Üzerine bu gibi şeyleri takan kimselerin beyatlarını kabul etmemesi de çok mühimdir.

Kurşun dökme, tütsü yapma, çeşitli muskalar takma da böyledir.

Süt emme çağında bulunan çocuklar (Ümmü Sıbyan) üzerine yukarıda geçen Kalem sûre-i şerif'inin son iki Âyet-i kerime'sinin okunması çok faydalıdır.

Şeytan ve cinlerin şerrinden korunmak için Allah-u Teâlâ'ya sığınmalı, sabah-akşam şu sûre ve duâları okumalıdır:

1 Fâtiha Sûre-i Şerif'i,

1 Âyet-el Kürsi,

1 Amenerresulü,

3 İhlâs-ı Şerif,

5 Felâk Sûre-i Şerif'i,

6 Nas Sûre-i Şerif'i.

Sûre-i şerif'lerini okuduktan sonra şu duâlar okunmalıdır:

"Euzü bikelimâtillâhit-tammâti min şerri mâ halâkallâhu

Euzü bikelimâtillâhit-tammâti min şerri mâ halâka ve zerae ve berae

Euzü bikelimâtillâhit-tammeti min külli şeytânin ve hammetin ve min külli aynin lâmmetin."

"Allah'ın yarattığı şeylerin şerrinden Allah'ın şifâ veren kelimelerine sığınırım.

Allah'ın yarattığı, ektiği ve var ettiği şeylerin şerrinden Allah'ın şifâ veren kelimelerine sığınırım.

Bütün insanların, cinlerin, şeytanların, zararlı şeylerin ve kem gözlerin şerrinden Allah'ın şifâ veren kelimelerine sığınırım."