Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
TARİHTEN SAYFALAR - "Edirne-Segedin Antlaşması" ve Macar Kralı'nın Antlaşmayı Onayladığını İspatlayan Deliller (2) - Ömer Öngüt
"Edirne-Segedin Antlaşması" ve Macar Kralı'nın Antlaşmayı Onayladığını İspatlayan Deliller (2)
TARİHTEN SAYFALAR
Hakan Yılmaz
1 Temmuz 2008

 

Yeni Kaynaklara Göre,
12 Haziran-14 Temmuz 1444'te İmzalanan;
"Edirne-Segedin Antlaşması" ve
Macar Kralı'nın Antlaşmayı Onayladığını İspatlayan Deliller (2)

 

Dergimizin geçen ayki sayısında ifâde ettiğimiz üzre; şimdiye kadar Macar kralı Ladislas'ın "Edirne-Segedin Atlaşması"nı onayladığını ispatlayan en büyük deliller, resmî birer vesîka olan ve o devirde Cyriacus'un nezdinde bulunan mektup sûretleriyle, Prof. Dr. Halil İnalcık tarafından ortaya çıkarılan "Gazavât-ı Sultân Murâd bin Muhammed Hân" adlı anonim gazavât-nâmeden ibâretti. Özellikle Criacus'un mektupları, batı vesîkaları arasında her şeyden önce resmî bir hüviyet taşıdığı için, konu ile ilgili en önemli belge niteliğindeydi.

Fakat bugün ortaya çıkmıştır ki, -Ahmedî'nin "İskender-nâme"sindeki "Osmanlı Târihi" kısmı bir yana bırakılırsa-, günümüze intikâl etmiş en eski Osmanlı vekâyî-nâmesi olan Za'îfî'nin manzum "Gazavât-nâme"si de(1) en az Cyriacus'un mektupları kadar mühimdir. Çünkü bugüne kadar "kayıp" zannedilen bu gazavât-nâme de kralın "sulh"ü onayladığını muâsır bir görgü şâhidinin diliyle tasdik eden, o dönemden kalma kesin bir vesîka değerindedir.

 

Gelibolu'lu Za'îfî'nin,
Kralın "Sulhü Onayladığını" İspatlayan Mısrâları:

Sultan İkinci Murâd döneminin önde gelen şâirlerinden ve pâdişâhın yakın muasâhiblerinden olan Gelibolu'lu Za'îfî Mehmed'in "Gazavât-ı Sultân Murâd İbn-i Muhammed Hân" adlı manzum gazavât-nâmesinde belirttiğine göre; Halil Paşa bir gün devlet erkânına sulhün fazîletinden sözederken, ansızın huzûruna Despot'un ülkesinden bir elçi gelmiş ve berâberinde "kralın da sulh taraftarı olduğunu" ileten bir mektup getirmişti.

O, eserinin elimizdeki mevcut yegâne nüshasında(2) bunu şöyle ifâde eder:

"Bular bu sözlere dutmışıken gûş

İçarü girdi ol-dem bir-iki çâvuş

Didiler: Vılk-ili'nden geldi ilçi

Gicâ gündüz urıb atına kamçı

Didi Paşa ki: Tîz içarü girsün

Varısa bitisin tîz bize virsün

Çû destûr oldı ol-dem girdi ilçi

Getürdügi bitiyi virdi ilçi

Alıb Paşa dahî okudı der-hâl

Hiç eglenmayiben kılmayıb ihmâl

Bunı yazmış kim: İy Paşa-yı kâmil!

Oñar katuñda her murâd hâsıl

İşitdüm kim çerî dirmiş Murâd Hân

Kim ide Üngürüz ilini vîrân

Ve-lî bunlar dahî dizdi yarâğın

Hem itdi iline şöyle yasâğın

Kim evden-eve irkâgin süraler

Geçen yılca iki er divşüraler

Şu resme ideler Türk-ile cengi

Ki yâkût ola yirüñ yüzi rengi

Ve-lîkin hâsılı yokdur savâşuñ

Dahî yavuz olur cengi yavâşuñ

Ne yirde ceng olursa az eger çok

Olur ol-demde nica kişiler yok

Çû hâsıl yokdurur ceng-i cedelden

Kişi vâz gelse yegdür bu 'amelden

Bes eyle olsa murâdum budur iy cân!

Ki barışa bizüm-ile Murâd Hân

Harâcumızı nayise viravüz

Kalan 'ömri bu vech-ile süravüz

Keremden bu işe ikdâm eyleñ

Dahî hâlüm Şeh'a i'lâm eyleñ

Ki niçe bî-günâh sürdi ilümden

İşidürken eyü sözler dilümden

Olan oldı, hele n'itmek gerekdür?

Bu demden barışık itmek gerekdür

Kırâl dâhî bu söze uyısardur

Çerînüñ tedbîrini yuyısardur."(3)

Za'îfî'nin manzum olarak naklettiği bu mektup sûreti, kralın da "sulh" taraftârı olduğunu ve Osmanlı tarafına kendisini savaştan vazgeçmiş gibi göstermeye çalıştığını şüpheye imkân bırakmayacak bir biçimde tasdik etmektedir.

Gelibolulu Za'îfî Mehmed'in Despot tarafından gönderildiğini haber verdiği bu mektup, anonim "Gazavât-nâme"de bizzat kral tarafından gönderilmiş gösterilir ki,(4) bu, Cyriacus'taki mektuplardan birine mutâbık düşmektedir.(5) Diğer Osmanlı kaynaklarında "sulh"ten sözedilirken "kral"dan çok "Despot"un zikredilmesi, antlaşmaya onun öncülük yapmasından ve müzâkereler boyunca onun diğerlerinden daha ön plâna çıkmasından kaynaklanmış olmalıdır. Çünkü Despot, esir oğullarını kurtarmak ve kaybettiği topraklara yeniden kavuşmak gâyesiyle, kral Lâdislas'ı ve müşâviri Yanoş'u, Osmanlılar'la sulh yapmaları için -rüşvet dâhil- her türlü yöntemle iknâ etmeye çalışmıştı.(6) Dolayısıyla Osmanlı kaynaklarının sırf bu nedenle bile olsa, onu ön plâna çıkartmalarından daha tabii bir şey olamazdı. Bâzı batı kaynakları, "Hıristiyanlığın kahramânı" saydıkları için Despot'un Yanoş'a verdiği bu büyük rüşveti bile "savaş masraflarının ödenmesi" (!) ya da "ileride yapılacak olan haçlı seferine teşvik" (!) diye göstermekten çekinmemişlerdir.(7)

Za'îfî, Balta-oğlu Süleyman Bey'in Despot'a ve "kral"a giderek sulhü onaylatmasını ise "Gazavât-nâme"sinde şöyle özetliyor:

"Meger kim bir kulı vârıdı Şâh'uñ

Adı 'Balta-oğlı'yıdı ol sipâhuñ

Didi Paşa âña kim: İy kişi sen

Meger kim bitürasin bu işi sen!

Hem ol begler bu fikri hôş görirler

Be-cidd Balta-oğlı'n âña göndürirler

Varur ol-dâhî Yorgi'ye, kırâla

Barışub and virür ol bed-fi'âle."(8)

Burada Balta-oğlu Süleymân Bey'in "Yorgi"den, yâni Despot George'dan sonra, and metnini "kral"a da imzalattırdığı açık ve kesin bir ifâde ile tasdik görmekte; o dönemde yaşamış bir görgü şâhidinin diliyle Prochaska'nın "sulhün kraldan habersiz imzâlandığı" iddiâsını kökünden çürütmektedir.

Za'îfî'nin başka bir kaydına göre, antlaşmanın üzerinden henüz bir-iki ay bile geçmeden, Macar kralı antlaşmayı bozmak ve Türkler'le yeniden savaşmak için bahâne aramaya başlamış; müşâviri Yanoş'a (Yanko) antlaşmayı imzâlamış olmasından duyduğu pişmanlığı dile getirerek dert yanmıştı:

"Didi kırâl âña kim: İy vefâ-dâr!

Ki sensin kamû işlerden haberdâr

Nedür çâre bu işüñ bitmesine

Çeriyile Türk iline gitmesine?

Ki bu fursatda bir iş bitüravüz

Alıb Rûm-ili'ni hôş oturavuz

Didi Yankô: Bu kayduñ olmasaydı

Ki yokdur göre diyû kimse kaydı

Ger olursa baña sinden icâzet

İdem bir iş ki añıla tâ kıyâmet

Tapuñ and içdise ben kul varayım

Tamâmet leşkerüñ kaydın görayim."(9)

Görüldüğü gibi, burada da Yanko'nun ağzından kralın "and içtiği" ve bu andı bozmanın çârelerini aradığı açıkça zikredilmiştir. Za'îfî'nin II. Murad henüz hayattayken kayda geçirdiği bu mısralar, elli dokuz yıl önce ortaya çıkan anonim "Gazavât-nâme"den sonra, ondan daha kuvvetli bir tasdikle kralın antlaşmayı onayladığını ispat etmektedir.

 

Kralın "Sulhü Onayladığını" Kanıtlayan
Diğer Deliller:

Osmanlı Devleti zamânında her yıl düzenli olarak pâdişâhlara sunulan "Târihî Takvîm"lerden birindeki muâsır bir kayıtta da, kralın temsil ettiği Üngürüs (Macaristan)'ı taraflar arasında gösteren oldukça mühim satırlara rastlıyoruz. Sulhün imzalandığı târihten bir yıl sonra, 849 (m. 1445) yılında Sultan İkinci Murâd'a takdim edilen bu "Târihî Takvîm"de,(10) antlaşmanın kralın ülkesi olan Macaristan (Üngürüs), Sırp despotu George Brankoviç (Vılk-oğlu) ve Hunyadi Yanoş (Yanko) arasında imzâlandığı açıkça zikredilmiş ve şöyle denilmiştir:

"...Murâd Hân kâfir melikleriyle ve Üngürüs ve Vılk-oğlı ve Yanko'yla musâlahat idüb Rûm ilinden ba'zı hisârlar ve yirler virdi ve oğlın Murâd Hân kendü yirine diküb, kendü Karamân-oğlı İbrâhîm Beg üzerine varub, Yiñi-şehr'de oturub, Karamân'dan ilçi gelüb, musâlahat idüb, Murâd Hân Beg-şehri ve Seydi-şehrin ve Okluk-hisârın ve Ak-şehr'i ve Karamân'ın cemî'-i hisârların virüb, sadaka ve ihsân idüb ve Karamân-oğlı'n ve çerîsin alub gideliden berû bir yıldur."(11)

Prof. Dr. Halil İnalcık kralın sulhü onayladığını ispâta çalışırken, daha önce bu takvimdeki kayıtlara dikkati çekmiş; ancak kendisinin "Pâris'te kopye ettiğini" belirttiği bu takvimdeki konumuzla alâkalı en mühim ibâre olan "Üngürüs" kelimesini atladığı için, takvimdeki kaydın "kısa ve noksan" olduğunu söylemiştir.(12) Halbuki takvimin Pâris'teki aslında "Üngürüs" açıkça zikredilmiştir. Dolayısıyla resmî bir vesîka niteliğindeki bu "Târihî Takvîm" de, kralın "sulh"ü onayladığını gösteren en önemli delillerden birisidir.

Macar kralının antlaşmayı onayladığını ispatlayan muâsır kaynaklardan birisi de, Varna Savaşı sırasında İstanbul Boğazı, Karadeniz ve Tuna'daki Burgonya gemilerinin kaptanı olan Waleran'ın anlattığı olayların, amcası Jehan de Wavrin tarafından kaydedildiği "Anciennes Chroniques d'Angleterre" adlı kroniktir. Bu eserde Wavrin, yeğeninden nakille kralın "sulh"ü onayladığını açıkça belirterek: "Macaristan kralı denizaşırı hıristiyanlardan yardım alamayacağı söylentileri yaygınlaşınca danışma kurulunu topladı. Burada Tuna nehri üzerindeki birçok geçit ile kaleyi devretmesi kaydıyla, Yüce Türk (II. Murad) ile barış yapılmasına karar verildi. Bunu yaptı ve barış akdedilerek yeminle imzalandı." demiştir.(13)

Wavrin'in yeğeninden aktardığı diğer bir bilgiye göre; antlaşmadan bir süre sonra Papa'nın kardinali Macaristan topraklarına gelmiş ve Türkler'le yeniden savaşması yönünde kralı o kadar tahrik etmişti ki, nihâyetinde "Kral ve senyörleri Türkler'le akdettikleri barış muâhedesini bozmaya" karar vermişti.(14) Dolayısıyla "Wavrin'in bu kayıtları da açıkça göstermektedir ki, Macar kralı "sulh"ü kesin olarak onaylamış ve sonra da büyük bir "ikiyüzlülük" örneği göstererek onu bozmaya kalkışmıştır!..

Macar kralı Ladislas'ın "sulh"ü imzâladığını kanıtlayan elli yıl önceki delillerden sonra, o devirde yazılmış yegâne kaynak olan, ancak bugün ortaya çıkan Za'îfî'nin "Gazavât-nâme"sindeki önemli kayıtlar, 849 târihli "Târihî Takvim"de "Üngürüs"ün de taraflar arasında zikredilmesi ve J. Wavrin'in, yeğeni Waleran'ın ağzından kralın ahidnâmeyi imzâladığını açıkça belirtmesi, Ladislas'ın anlaşmayı gerçekten onayladığını ve 1444'te Tuna sınırını geçmekle de onu açıktan açığa ihlâle kalkıştığını bir kez daha ispatlamış olmaktadır.

İkiyüzlü ve dönek haçlı zihniyetinin açık bir numûnesini sergileyen Ladislas, çok geçmeden bu kalleşliğinin cezâsını canıyla ödemiş; Varna Savaşı'nda "Koca Hızır" adlı bir yeniçeri tarafından başı kesilerek mızrağın ucuna dikilmiş ve bozduğu antlaşma metniyle birlikte savaş meydanında teşhir edilmiştir!..(15)

 

(1) Sultan II. Murâd'ın 1444 Karaman Seferi, Varna Savaşı ve Mora Seferi'yle ilgili bilinmeyen pek çok bilgiyi ayrıntılarıyla ortaya koyan ve o dönemde yazılmış en eski Osmanlı târih kaynağı olması nedeniyle Türk târihi açısından büyük bir öneme sâhiptir.

(2) Afyon Gedik Ahmed Paşa İl Halk Ktp., nr.: 18749/1, vr. 1b-100b.

(3) Gelibolu'lu Za'îfî Mehmed, "Gazavât-ı Sultân Murâd İbn-i Muhammed Hân", Afyon Gedik Ahmed Paşa İl Halk Ktp., nr.: 18749/1, vr. 32b-33b.

(4) Krş. H. İnalcık - M. Oğuz, "Gazavât-ı Sultân Murâd bin Muhammed Hân", s. 32 / vr. 29b.

(5) Krş. O. Halecki, "The Crusade of Varna", s. 79.

(6) J. W. Zinkesien, "Geschichte des Osmanischen Reiches", c. I, s. 623-624.

(7) Krş. J. Dabrowski, "L'année 1444", s. 22-27.

(8) Gelibolu'lu Za'îfî, a.g.e., vr. 33b.

(9) Gelibolu'lu Za'îfî, a.g.e., vr. 34a-34b.

(10) Bibliotheque Nationale, Ancien Fonds Turc, nr.: 180; Prof. Dr. Osman Turan, "İstanbul'un Fethinden Önce Yazılmış Tarihî Takvimler", s. 10-31, TTK neşri, 1954.

(11) Bk. Bibliotheque Nationale, Ancien Fonds Turc, nr.: 180, vr. 4b.

(12) H. İnalcık, "Fatih Devri Üzerinde Tetkikler ve Vesîkalar", s. 23-24. TTK yayını, Ankara, 1954.

(13-14) Jehan de Wavrin, "Anciennes Chroniques d'Angleterre", C. İmber'in "The Crusade of Varna"sına ek, s. 171-172. trc.: Ayda Arel, İstanbul, 2007.

(15) Krş. "Mufassal Osmanlı Târihi", c. 1, s. 331. bas.: İskit Yayınevi, İstanbul, 1957.


  Önceki Sonraki  

Diğer Yazıları
TÜM YAZILAR