Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Hakikat Dergisi 168.SAYI - Ömer Öngüt
168.SAYI, Eylül 2007
Hakikat 168. Sayı

Bismillahirrahmanirrahim

"Allah-u zül-celâl vel-kemâl Hazretleri'ne; O'nun sevdiği ve beğendiği şekilde bitmez-tükenmez hamd-ü senâlar olsun.

Peygamberimiz Efendimiz'e, onun diğer peygamber kardeşlerine, hepsinin Âl ve Ashâb-ı kiram'ına, etbâına, ihsan duygusuyla kıyamete kadar onlara tâbi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar salât-ü selâmlar olsun."

 

Muhterem Okuyucularımız;

Herkes dünyada kimin bayrağı altında bulunmuşsa, kime uymuş, kimi desteklemiş, kimleri rehber edinmişse, ahirette de onun bayrağı altında bulunacaktır. Peşine düşüp gittiği liderini orada nereye götürürlerse onlar da oraya gidecek. Dünyada olduğu gibi ahirette de bir ve beraberdirler. İyiler iyilerle beraber cennette, kötüler kötülerle birlikte cehennemde olacaklardır.

Âyet-i kerime’de şöyle buyuruluyor:

“Firavun kıyamet gününde milletine öncülük eder, onları cehenneme götürür. Gittikleri yer ne kötü yerdir!” (Hûd: 98)

Allah-u Teâlâ’nın hükmü hatırlatıldığı zaman bir müslümanın tüyleri ürperir. Oysa birçoklarının kılları kıpırdamadı.

Allah-u Teâlâ’nın emirlerini çiğneyen, hükm-ü ilâhi’yi hükümsüz kılmaya, küffarın hükmünü yürütmeye çalışanlara destek vermekle sen de hükm-ü ilâhi’yi kabul etmemiş oluyorsun. Bu küfür önderlerine tâbi olmakla kendi “iman”ını “imam”ına peşkeş çekmiş oluyorsun.

Dünyada onunla beraberdin, onu desteklemiştin, ahirette de onunla berabersin. İlâhi hüküm budur. Buna göre herkes kendi durumunu kontrol etsin.

“İnsan sınıflarından her birini biz o gün imamlarıyla (önderleriyle) beraber çağıracağız.” (İsrâ: 71)

Şunu çok iyi bilin ki buradaki gaye nerede olduğunuzu ve nereye gideceğinizi göstermek.

Biz işi sıkı ciddi tuttuk. Büyük bir azim ve gayretle, hiçbir kınayıcının kınamasından çekinmeden, hiçbir zalimden korkmadan bu neşriyatı, bu cihadı yaptık.

Ama ilân etmeseydik, bildirmeseydik, mesul olurduk. Çünkü herkes imtihanını verecek.

Allah-u Teâlâ bu dünyayı bir imtihan sahnesi olarak yaratmıştır.

“O hanginizin daha güzel amel işleyeceğinizi imtihan etmek için ölümü ve hayatı yaratandır.” (Mülk: 2)

Bu bir imtihan sahnesidir. Sahneye koyuyor. İmtihanını veren göçüyor; ama iyi, ama kötü... Ne alimler, ne zâlimler...Nemrudlar, firavunlar hepsi geldi geçti...

Hiçbirisine kalmadı, ama bugünkülere de kalacak değil.

Öyle bir devirde yaşıyoruz ki, kıyametin yaklaştığı her türlü fitnenin zuhur ettiği bir devir. Çok tehlikeli bir devir. Bir kimse silah dayayıp imanını ver dese imanını vermeyecek nice kimseler, farkına varmadan imandan soyuluyor. Bu kadar büyük fitneler var. Allah’ım korusun! Delil mi arıyorsunuz? İşte Hadis-i şerif:

Enes bin Mâlik -radiyallahu anh-den rivayet edilen bir Hadis-i şerif’lerinde Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuştur:

“Kıyamet kopmazdan önce karanlık gece kıtaları gibi fitneler olacak. Bu karışıklıklar içinde kişi mümin olarak sabahlayıp kâfir olarak akşamlar, mümin olarak akşamlayıp kâfir olarak sabaha çıkar. Birçok kimseler azıcık bir dünyalık karşılığında dinlerini satarlar.” (Tirmizî: 2196)

İşte devir o devir. Çok tehlikeli bir devir. İmansız iken son nefesi vermek ne kadar büyük tehlike! Ebedi hayat mevzu bahis. Allah’ım korusun!

Abdullah bin Ömer -radiyallahu anhümâ-dan rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyurmuştur:

“Fitnelerden uzak durun! Şüphesiz ki fitnelerde dil (tesir bakımından) kılıç darbesi gibidir.” (İbn-i Mâce: 3968)

Görüldüğü üzere ahir zamanda, çok büyük fitnelerin arasında yaşıyoruz. Öyle bir zaman ki...

“Birtakım fitneler olacaktır. Kişi o fitnelerde mümin olarak sabahlayacak ve kâfir olarak akşamlayacaktır.

Ancak Allah’ın, ilim ile (kalbini) ihyâ ettiği kimseler (bu tehlikeden) müstesnâdır.” (İbn-i Mâce: 3954)

Allah-u Teâlâ’nın ilmi ile ihyâ ettiği kimselerin dışındakiler çok büyük bir tehlike üzerindedir. Çünkü ilim olmayınca “söz” imanları götürüyor.

Fitnelerin dışındaki bu zümre sayıları az bir topluluktur. Bunlar Hadis-i şerif’lerde “Garipler” olarak tarif edilmişlerdir.

Hadis-i şerif’te şöyle buyuruluyor:

“Garipler sayıları pek az olan sâlih kişilerdir. Bu kişiler sâlih olmayan bir topluluk içinde yaşarlar. Yaşadıkları bu topluluk içinde kendilerini seven az, buğz eden ise çoktur.” (Ahmed bin Hanbel)

Resulullah Aleyhisselâm göre göre tarif ediyor.

İşte fazilet buradan geliyor, bu zorluktan geliyor. Az ama çok kıymetli.

Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde şöyle buyurmaktadır:

“Ey iman edenler! Siz kendi nefislerinizi ıslah etmeye bakın. Siz doğru yolda bulundukça yoldan sapanların size zararı olmaz.” (Mâide: 105)

Bâki esselamü aleyküm ve rahmetullah...


Başyazı ve Makaleler
Başyazı - "İnsan Sınıflarından Her Birini Biz O Gün İmamlarıyla (Önderleriyle) Beraber Çağıracağız." (İsrâ:71) - Ömer Öngüt
Başyazı
İsmail Yavuz
"İnsan Sınıflarından Her Birini Biz O Gün İmamlarıyla (Önderleriyle) Beraber Çağıracağız." (İsrâ:71)