Küffârın İslâm vatanını parçalamak, müslüman Türk nüfûsunu içten içe kırmak için yaklaşık iki asırdır sahneye koyduğu sinsi plân, o günden bugüne kadar hiç değişmemiştir. Önce “azınlık hakları”yaygarasını koparıp “hak-hukuk” nâraları atan, istedikleri hakları elde edince de şımarıp diş göstermeye ve müslüman halkı katletmeye kalkışan bu “küffâr” zihniyeti, aynı çirkin oyunu bugün de tertip etmektedir.
Fakat onlara hayranlık duyan ve her emrine âmâde olan zamanın “küfür birliği” mübtelâları, bu sinsi kâfirlerin bu “hak-hukuk” safsatasının arkasında yatan asıl niyeti görmezler, görseler de görmezlikten gelirler. Ne kadar çok tâviz verilirse, “gözlerini oyacak karga”ları ne kadar çok beslerlerse, o kadar iyi olacağını zannederler!..
İnsanlıktan çıkmış barbar haçlı gürûhuna “medeniyet”in ne olduğunu öğreten, savaş hukukuna riâyet etmeyen kâfirlere bile adâlette kusur etmeyen, himâyesi altında yaşayan zımmîlere her zaman şefkatle muâmele eden Türk milleti, dünyaya öğrettiği bu insânî değerleri; tarihleri soykırım ve katliâmdan, sömürü ve yağmadan öteye geçmeyen leş kargalarından öğrenecek değildir!..
Osmanlı târihçilerinden Oruç Beg “Tevârîh-i Nesl-i Âl-i ‘Osmân” adlı eserinde, Türkler’in henüz Osmanlı Devleti kurulmadan önce, ermeni beldelerini fethederken dahî onların canlarına ve mallarına dokunmadıklarına işâret ederek; “Yüregîr geldi, ol Mîs’in kal’asın aldı ve ândan İrmenîler’den ‘ahdla, peymânla Atana ve dahî Tarsûs’ı aldılar. İrmenîler’i incitmediler, geru yirlü yirinde kodılar.” demiştir.(1)
Kan içici ermeni çetelerinin bugün duygu sömürülerine malzeme, geçmişteki kanlı soykırımlarına “kılıf” yapmaya kalkıştıkları “tehcir” meselesi, yaptıkları bunca vahşete ve katliâma rağmen, aslında Türk milletinin nankör kâfirlere karşı gösterdiği sabır ve metânetin bir nişânesidir!..
İttihad ve Terakkî taraftarlarının “hak” ve “hürriyet” safsatalarıyla iyiden iyiye şımaran ermeniler, çok geçmeden Doğu ve Güneydoğu Anadolu topraklarında “birçok müslimânları katl ettiklerine ve bazı İslâm köylerini tahrîb eylediklerine” rastlanmaya başlamıştı.(2) Böylelikle “meşrûtiyyetde; ‘Ölünceye kadar berâberiz!’ nakarâtını” dillerinden düşürmeyen ermeniler, kısa bir müddet sonra büyük bir öfkeyle; “Ne vakıt olsa İslâm’ları keseceğiz, artık korkmayacağız!” tehdidini dile getirmekten çekinmez olmuşlardı.(3)
Ne gariptir ki, devleti içten yıkmaya kalkışıp, “türlü fenâlıklara ve zarârlara sebep” olan ermenilere karşı, o devirde Müslüman Türk devletinin bekâsı için en sert tavrı “kürd beyleri ve Hamîdiyye süvârî ‘alayları zâbitleri” koyuyorlardı.(4) Öyle ki, kendilerini asırlardır gözeten Müslüman Türk halkına revâ gördükleri işkenceler nedeniyle, “kürdlerin cebir ve zoruna karşu ermenîlerde kımıldamağa imkân” kalmamıştı.(5)Fakat ne kadar yazıktır ki, küffârın tahrîkiyle oynanan bu çirkin oyuna bugün onlar da âlet oldular!..
Ermeni soykırımına karşı mücâdele veren bu Kürt önderler arasında “Bedî’üz-zamân Sa’îd-i Kürdî demekle ma’rûf olan (tanınan) Molla Sa’îd” de bulunuyordu.(6) O’nun izinde yürüdüklerini iddiâ eden, fakat sözde “soykırım” iftirâsında; “hak-hukuk”, “düşünce özgürlüğü” gibi kılıflarla el altından ermenilere destek veren çığırtkanlar, kimin izinde yürüdüklerini ve kimlere hizmet ettiklerini açıklamak zorundadırlar!..
Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesini fırsat bilen ermeniler, yıllarca aynı köyde yaşadıkları, hatta kapı komşusu oldukları Müslüman Türk halkını katletmeye, insanlık dışı katliâmlarla; kadınların ırzlarına geçmeye, çocukları öldürmeye ve mallarını telef etmeye kalkışmışlardı.
Bugün “Başbakanlık Osmanlı Arşivi”nde kayıtlı olan, dehşet ve ibretle okunan, okuyanların aklını ve kanını donduran sayısız belgede açıkça görülür ki; “sömürü” ve “katliam”la beslenen Fransız kâfirlerinin tahrîkiyle, Anadolu’daki Türk köylerini basarak binlerce mâsum Türk’ü, bebek, çocuk, kadın, ihtiyar demeden katleden ermeni çeteleri, binlerce Müslüman Türk’ün ocağını söndürerek, yüzlerce İslâm köyünü mezbahaya çevirerek, aslında “tehcir”den çok daha fazlasını haketmişlerdi!..
Dergimizin 2005 yılı Ekim ayında kaleme alınan “Ermeni Çetelerinin Türkler’e Uyguladığı Vahşet ve Soykırım” başlıklı makalede bu belgelerin bir kısmını yayınlamıştık. Burada konuyu uzatmamak için naklettiğimiz bilgileri özetleyeceğiz.
Ermeni mezâliminden kaçarak beldelerini terk eden Bitlis’in Hizan kazâsına bağlı yedi Türk köylüsü, köye döndüklerinde geride bıraktıkları halkı; “erkekler anneden uryân gibi edilmiş çıplak bir kadınla bağlanarak ikisi bir ipten asılmış; beri tarafda (kadınların) başları kesik, memeleri koparılmış, yarı kesilmiş çocuklar kucaklarına verilerek uzatılmış; diğer taraftan vechen (yüzce) güzel olan kızlar aşırılmış, biraz yakışıklı olmayanların nâmûs mahalleri parçalanmış oldukları hâlde yerlerde açık yatıyor” hâlde bulmuşlardı.(7) Katliâma bizzat şâhit olan kazâ müftüsü ve kasaba halkından iki kişi bu soysuzların; “nüfûsu parçalamaktan, çoluk-çocuk öldürmekten, diri diri gözlerini oymaktan ve ateşte yakmaktan utanmadıkları”nı gözyaşları içinde anlatmışlardı.(8)
Aynı kazaya bağlı Horos köyünden iki Türk köylüsü, baskınlar nedeniyle çocukların ve kadınların biraraya toplandığı “Bekrân mahallesi”nden “pek acı” ve yürek parçalayıcı “feryatlar” duyup mahalleye vardıklarında; “birçok kadınların derisi yüzülerek ağaç dallarından asılmış, birçok erkeklerin gözleri oyuldukdan sonra ağaçlara bağlanarak nişân alınmış, birçok çocuklar yarılarından kesilmiş; hâsılı korkunç ve tarîf olunmaz bir manzara” ile karşılaşmışlardı.(9)
Ermeni milislerinin Kars’ın Erivan ve Kağızman ilçelerine bağlı köylere yaptıkları baskınlarda ise, vahşî bir biçimde “bütün kızların ırzları”na geçtikleri görülmüş ve köyde yaşayan “gençler ve çocuklar baltalarla öldürülmüş”; yapılan eziyetler yalnız bununla kalmayıp, öldürülenlerin “gözleri kızdırılmış şişlerle çıkarılmış ve kazganlara konarak yakılmış”tı.(10) Köyde yaşayan bütün halk, “ağızları, burunları kesilerek” ve “gözleri oyularak imhâ edilmiş”lerdi.(11) Çeteci ermenilerin Türkler’e yönelik “soykırım” hırslarını bu da tatmin etmemiş; köydeki “yeni doğurmuş gelinler, kazganların içine konarak ateşlenmiş” ve eşkiyâ sürüsü “yanmak esnâsında, kundakdaki çocuğunu, babasının eliyle yanan annesinin kucağına koydurmak ve sonra babalarını yakmak” gibi çirkin bir “vahşet” örneği sergilemişlerdi!..(12)
Öte yandan iki Türk ailesi, Kars’a doğru giderken “ermeniler bunların ellerini kesüp, yanlarında vücûtlarını delerek açtıkları ceplere” koymuşlar; “burunlarını, kulaklarını ve dudaklarını kesüp, göğüslerin de derilerini soyarak yaptıkları ceplere doldurmuşlar, gözlerini oyup çıkarmışlar, fecî’ bir sûrette” katletmişlerdi!..(13)
Diyarbakır’da ise Türk köylerine dadanan ermeni çeteleri, vahşet ve gaddarlıkta resmen çığır açmışlar; “birtakım İslâm’ların cesetlerini parçalayarak ateşte pişirip, sağ olanların önüne atarak” yemeğe zorlamışlardı!..(14)
Ermeni vahşeti bununla da bitmemiş; “Çukur’un ‘Müsürü’ karyesi ahâlîsinden on beş nefer kesildikden sonra parça parça” edilmiş, Baltan köyünden ise “iki kişinin Meşkan karyesi önünde şehîd edilerek na’şları kelblere (köpeklere) yedirilmiş”ti!..(15)
Van taraflarında bir köyü basan ermeni çapulcu sürülerinden birinin çete reisi ise, “soykırım” esnâsında: “‘Yaşasın ermenistan! Kahrolsun Osmanlılar!’ diyerek köpek gibi bağırıyor” ve bunu söyledikten sonra “gebe kadınların karnını deldirmekten, çocuğu çıkararak havaya attıktan sonra tabancasıyla nişân almaktan çekinmiyor”, diğer kasaplar da “bunu taklîd ediyor”du!..(16)
İnsanlıktan zerre kadar nasip alan herkesin utanç duyacağı bu çirkin “soykırım”a cür’et edenler, bugün “soykırım” yaygarası kopararak, kendi çirkeflik ve rezilliklerini Türkler’e atfetmeye kalkışan arsızların ta kendileridir!
Asılsız hikâyeler uydurarak, salya-sümük ağlayarak, duygu sömürüsü yapmaya kalkışan bu soykırımcı kasapların niye “tehcir” edildiğini merâk edenler, yukarıdaki belgeleri dikkatle incelesinler!
Asırlar boyunca şefkatten ve adâletten başka bir şey görmedikleri “ev sâhibi”ni hem soykırıma uğratmaya kalkışan, hem de “soykırımcı” yalanıyla bastırmaya çalışan “yavuz hırsızlar” şunu çok iyi bilsinler ki; Türk milleti lâf kalabalığı ile oldu-bittiye getirilecek, yalanla-dolanla “aptal” yerine konulacak bir millet değildir!..
(1) Oruç bin ‘Âdil el-Edrenevî, “Orûç Beg Târîhi / Tevârîh-i Nesl-i Âl-i ‘Osmân”, Manisa İl Halk Ktp., Genel, nr. 5506/2, vr. 5a-5b.
(2-3) Abdurrahman Şeref Efendi, “Abdurrahmân Şeref Efendi Târîhi”, TTK Ktp. TY, nr.: 542, vr. 69-71.
(4) Abdurrahman Şeref Efendi, a.g.e., vr. 61.
(6-9) BOA, HR. SYS. 2872/2, Belge nr.: 167-175.
(10-12) BOA, HR. SYS. 2878/81.
(13) BOA, HR. DH. KMS. 53-3/15, Belge nr.: 13.
(14) BOA, HR. SYS. 2872/4, Belge nr.: 3.
(15) BOA, HR. SYS. 2872/2, Belge nr.: 11.
(16) BOA, a.g.e., Belge nr.: 135-143.
R E S İ M L E R
01. Ermeni çeteleri tarafından katledilen iki Türk’ün kesik başı. Massacre Extreted By Armenian On The Turks During World War I Pictures.
02. Çeteci ermenilerin Erincan’da gözlerini oyarak fecî şekilde katlettikleri Türk köylüleri. Massacre Extreted By Armenian On The Turks During World War I Pictures.
04. Ermeniler 25 Nisan 1918’de Subatan köyünde kadınları ve çocukları öldürmüşler, hamile kadınların karınlarını yararak bebeklerini dışarı çıkarmışlardı. Massacre Extreted By Armenian On The Turks During World War I Pictures.
05. Sivas’ta ermenilerin yaptığı çirkin katliâmda boğazı kesilip, süngüyle karnı deşilerek öldürülen Jandarma Mustafa. Massacre Extreted By Armenian On The Turks During World War I Pictures.
06. Soykırımcı ermeniler tarafından gözleri oyularak katledilmiş bir Türk. Massacre Extreted By Armenian On The Turks During World War I Pictures.
07. Erzincan’da yapılan soykırımda, ermeni milisleri tarafından tecâvüz edilen ve kafası ezilerek öldürülen bir Türk kadını. Massacre Extreted By Armenian On The Turks During World War I Pictures.
08. Bayburt’ta ermeniler tarafından insafsızca katledilen savunmasız kadınlar ve çocuklar. Massacre Extreted By Armenian On The Turks During World War I Pictures.
09. Ermeniler’in Erzincan'da ırzına geçerek öldürdükleri “Pakize” adlı bir Türk kadınının cansız bedeni. Massacre Extreted By Armenian On The Turks During World War I Pictures.
10. Subatan köyünde soykırıma uğratılan kadın ve çocukların bir duvar dibinde bulunan cesedleri. Massacre Extreted By Armenian On The Turks During World War I Pictures.
11. Başları ve kolları koparılarak katledilmiş Türk cesedleri. Massacre Extreted By Armenian On The Turks During World War I Pictures.
12. Soykırımcı ermenilerin Diyarbakır’da Türkler’in cesedlerini parçalayıp ateşte kızarttıklarını ve sağ olanlara zorla yedirmeye kalkıştıklarını gösteren belge. Başbakanlık Osmanlı Arşivi, HR. SYS. 2872/4, nr.: 3.
13. Ermeniler’in çirkin soykırım esnâsında, parçaladıkları cesedleri köpeklerin önüne attıklarını Bâb-ı âlî’ye bildiren rapor. BOA, HR. SYS. 2872/2, nr.: 11.
14. Papazlarıyla birlikte Osmanlı Devleti’ne karşı Ruslar’la işbirliği etmeye yemin eden, “Tero” ve “Haço” çetelerine mensup bir grup soykırımcı ermeni.