Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Hakikat Dergisi 157.SAYI - Ömer Öngüt
157.SAYI, Ekim 2006
Hakikat 157. Sayı

Bismillahirrahmanirrahim

"Allah-u zül-celâl vel-kemâl Hazretleri'ne; O'nun sevdiği ve beğendiği şekilde bitmez-tükenmez hamd-ü senâlar olsun.

Peygamberimiz Efendimiz'e, onun diğer peygamber kardeşlerine, hepsinin Âl ve Ashâb-ı kiram'ına, etbâına, ihsan duygusuyla kıyamete kadar onlara tâbi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar salât-ü selâmlar olsun."

 

Muhterem Okuyucularımız;

Hıristiyan papası; kâinatın nûru, âlemlerin gurur ve süruru, rahmet ve merhamet peygamberi Muhammed Mustafa -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz'e alçakça hakaret ve iftiralarda bulunuyor.

"Öfkeleri ağızlarından taşmaktadır. Kalplerinin gizledikleri ise daha büyüktür." (Âl-i imrân: 118)

Allah-u Teâlâ'nın nuruna hakaret ancak bu necislere yakışırdı. Kendisine yakışanı yaptı. Kendi şerrini ortaya koydu.

Bu çirkeflerin yaptıkları çirkefliklerinin icabındandır. Yoksa kişi güneşe tükürmekle, güneşe bir zarar vemiş olmaz, tükrüğü ancak kendisine döner.

Bunlara hiç şaşmayın! İçlerindeki necaseti dışarıya atıyorlar, murdarlıklarını ortaya dökmüşler. Çünkü onlar İslâm'ı küçük düşürmek için böyle yaptılar.

Allah-u Teâlâ'nın; "Pistir, murdardır, necistir." diye tarif ettiği bu pis adam nura nasıl tecavüz edebilir? O ancak içindeki pisliğini dışarıya dökebilir. Döküyor ve rezaletini ortaya koyuyor.

Papa içindeki pisliği, kini, necaseti, çirkefliği kustu.

Peki, Allah ve Resul'ünün dinini bırakıp bunlarla hoşgörü, diyalog kurmak için onların yolunda çalışanlara ne demeli?

Ey hoşgörücüler!

Bu alçakları kabul ettirebilmek, hoş gösterebilmek için türlü türlü küfürler icat ettiniz, Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif'leri inkâr ettiniz. Kendinizi onlardan kabul ettiniz.

Şimdi anlaşılmış oldu ki siz de bu alçaklığa ortaksınız. Bu zulüme, bu küfüre siz de ortaksınız.

Bunların kalleşliğinin zararını yine kendileri görecek. Bu millet aptal değil!

Akıl imanla eştir. İşte bu yüzden kâfirdeki akıl en bedbaht, en az, en kötü akıldır. Bu kadar aleni küfrü hangi yüksek akıl sahibi kabul edebilir, müdafaa edebilir?

Katledeceksiniz, soykırım yapacaksınız, müslümanları hile ve desiselerle, kılıçla küfre sokmak için gayret edeceksiniz, vatanımıza göz dikeceksiniz; biz de size "Dur!" demeyeceğiz? Böyle istiyorsun. Zaten tarihiniz katliamlarla dolu.

Soykırımlarınızın önünde aşılmaz bir set olan bu imanlı millete bu yüzden çok büyük bir kin besliyorsun.

İşte bu yüzden bu kâfirlerin en büyük çekindiği İslâm'ın "Cihad" emridir. Cihad emrini dillerine dolayıp dururlar. "Dinlerarası diyalog" dan en büyük beklentileri "Cihad"sız bir İslâm'dır. Başka türlü bu vatanı işgal edemeyeceklerini gayet iyi bilirler. En büyük çekinceleri de Türkler'dendir. Zira bin yıldan fazla bir zamandır, önlerindeki en büyük ve hemen hemen tek engel müslüman Türk milleti olmuştur.

Papazın İslâmiyet'ten bahsederken kullandığı her cümle iftira ve yalanla dolu.

Cihad emrini, Allah-u Teâlâ'nın "Dinde zorlama yoktur." Âyet-i kerime'sini diline doluyor. "İslâmiyette, kılıçla din yaymaktan başka bir şey yoktur." diyor.

Bu yalan, bu iftira ancak bu necise yakışır.

Allah-u Teâlâ Kelâm-ı kadim'i Kur'an-ı kerim'inde şöyle buyuruyor:

"Dinde zorlama yoktur." (Bakara: 256)

Bu delil gereğince, İslâm yurdunda zorlama yasaklanmıştır. Hiçbir kimse İslâm dinine girmek için zorlanılmaz. Herkes dininde serbest ve seçme hakkına sahiptir.

İslâm ülkesinde oturan ve İslâm hükümetinin vatandaşlığını kabul eden gayr-ı müslimlere "Ehl-i zimmet" adı verilir.

Zimmet, devamlı bir eman olduğu için, bunu kabul eden bir gayr-i müslim, aksine hareket etmedikçe, devamlı olarak müslümanların ahid ve emanında bulunur.

Bütün bu sulh ve sükuna, rahatlığa rağmen Osmanlı zamanında Ermeniler olsun, Rumlar olsun, Süryaniler olsun bu milletlerden zuhur eden isyan hareketlerinin tertipleyicisi ve azmettiricisi daima papazlar olmuştur. İçlerinde insaf sahipleri olsa da genellikle bu böyledir.

Hâinlerin cezası ise bellidir!

"Allah ve Resul'üne karşı savaşanların ve yeryüzünde fesad çıkarmaya çalışanların cezası ancak; ya öldürülmeleri, ya asılmaları, yahut el ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, veya bulundukları yerden sürülmeleridir. Bu, dünyada onlar için bir zillettir. Ahirette ise onlar için büyük bir azap vardır." (Mâide: 33)

Bu ay içerisinde idrak edeceğimiz mübarek "Kadir Gecesi"ni ve "Ramazan-ı şerif Bayramı"nızı tebrik eder, tüm İslâm âlemine hayırlara vesile olmasını Allah-u Teâlâ'dan niyaz eyleriz.

Bâki esselamü aleyküm ve rahmetullah...


Başyazı ve Makaleler
Başyazı - Hıristiyan Haçlı Papası Dinimize, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'e Dil Uzattı. Necasetini Ortaya Koydu, İçindeki Pisliği Dışarıya Çıkarttı. Kokusu Bütün Dünyaya Yayıldı.! - Ömer Öngüt
Başyazı
İsmail Yavuz
Hıristiyan Haçlı Papası Dinimize, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'e Dil Uzattı. Necasetini Ortaya Koydu, İçindeki Pisliği Dışarıya Çıkarttı. Kokusu Bütün Dünyaya Yayıldı.!