11 Eylül 1321 tarihli yüksek ilminizin saf ve temizliğini gösteren ihsan dolu mektubunuz elimize ulaşarak, mutluluk ve saâdet veren bir dille okundu. Muvaffak olmanız hakkındaki hayır dualarım tekrar tekrar arzedildi. Hakk Teâlâ Hazretleri tarikat bakımından görülen himmet ve gayretinizi yüceltip feyz ve varidatınızı artırarak devamlı eylesin, âmin.
Hadîd Sûresi'nde hissettiğim incelik ve esrarın tefsir ve açıklamasını istemiştiniz. Fakir kardeşiniz bir gün tefsiri okurken, o sûrenin tefsirine rastladım. Cenâb-ı Hakk'ın, saymakla bitmeyen nimetlerini gördükten sonra "zikir ve ibadette ağır davranıp gevşeklik göstermenin ne kadar büyük bir vicdansızlık olduğunu gösteren, dünyanın geçici ve aldatıcı süsleriyle oyalanmanın adeta bir oyuncakla oynamak gibi olduğunu bildiren" ahiretteki yüce mevki ve üstün derecelere kavuşmak için ibadetin gerekli oluşunu işaret eden ve her konuda Cenâb-ı Hakk'a yönelik bulunacağımızı gösteren (Hadîd: 16-22) birçok hikmetli âyetlere rastlayınca hiç görmemiş ve duymamış gibi haz aldım. Bu hazdan yüce zâtınızın da okuyarak nasibini almasını arzu ettim.
Âyet-i kerime'lerin Allah-u Teâlâ'nın ilâhî ilminde, insan aklının çok üstünde pek çok mânâsı var ise de, bildiğim kadar kısmı sizce de bilinmektedir. Bu yüzden sizleri fazlaca sıkmaya lüzum görmedim. İnşallah-u Teâlâ okur ve içerisinde mevcut olan derin ve Kur'ânî feyzlerden istifade edersiniz.
Ve minellahi't-tevfik.