Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Hakikat Dergisi 150.SAYI - Ömer Öngüt
150.SAYI, Mart 2006
Hakikat 150. Sayı

Bismillahirrahmanirrahim

"Allah-u zül-celâl vel-kemâl Hazretleri'ne; O'nun sevdiği ve beğendiği şekilde bitmez-tükenmez hamd-ü senâlar olsun.

Peygamberimiz Efendimiz'e, onun diğer peygamber kardeşlerine, hepsinin Âl ve Ashâb-ı kiram'ına, etbâına, ihsan duygusuyla kıyamete kadar onlara tâbi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar salât-ü selâmlar olsun."

 

Muhterem Okuyucularımız;

Hıristiyan Haçlılar’ın, Alemlere rahmet olan Resulullah Aleyhisselâm Efendimiz’e yazı ve karikatür yoluyla çirkin iftira ve yakıştırmalar yapmaları nasıl bir küfür içinde olduklarının en büyük delilidir.

“Şüphesiz ki kâfirler sizin apaçık düşmanınızdır.” (Nisâ: 101)

Halbuki Resulullah Aleyhisselâm bütün insanlığa rahmet olarak gönderilmiş bir peygamber, bugünkü medeniyetin ve uygarlığın temelini atmış eşsiz bir önderdir.

Allah-u Teâlâ ona yapılan muhalefeti kendisine yapılan muhalefet gibi saymıştır.

“Allah’a ve Peygamber’e muhalefet edenler, işte onlar en aşağılık kimseler arasındadırlar.” (Mücâdele: 20)

Binaenaleyh Allah-u Teâlâ Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e saygısızlıkta ve hürmetsizlikte bulunan kimseyi aşağıların aşağısına indireceğini, rezil ve rüsvay edeceğini haber veriyor.

Bu çirkeflerin yaptıkları çirkefliklerinin icabındandır. Yoksa kişi güneşe tükürmekle, güneşe bir zarar vemiş olmaz, tükrüğü ancak kendisine döner.

Bunlara hiç şaşmayın! Bunlar pistir, murdardır, necistir. İçlerindeki necaseti dışarıya atıyorlar, murdarlıklarını ortaya dökmüşler. Çünkü onlar İslâm’ı küçük düşürmek için böyle yaptılar.

Bizim Müslüman olarak Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’i her zaman ve her şartta yüceltmemiz emrolunmuşken Fetullah Gülen ise şöyle söylüyor:

“Herkes kelime-i tevhidi esas alarak çevresine bakışını yeniden gözden geçirmeli ve ıslâh etmelidir. Hatta kelime-i tevhidin ikinci bölümünü yani Muhammed Allah’ın resulüdür kısmını söylemeksizin sadece ilk kısmını ikrar eden kimselere rahmet ve merhamet bakışıyla bakmalıdır.” (Küresel Barışa Doğru, 131. sh)

İşte bu tür Din’e aykırı beyanlar kâfirlerin yaptıkları karikatürlere zemin hazırlıyor, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e hakaret edilmesine neden oluyor ve dolayısıyla İslâmiyet’e büyük zarar veriyor.

Ey müslüman kardeş! Muhammed Allah’ın resulüdür denilip buna inanılmadan nasıl iman sahibi olunabilir?

Bu, bu adamın görüşüdür, sakın İslâm’a mâletmeyin. Zira böyle görüşler Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’i ve dolayısıyla Allah-u Teâlâ’nın Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz hakkındaki bütün Âyet-i kerime’lerini inkâr demektir.

“İnkâr edip de insanları Allah’ın yolundan alıkoyanlara, fesat çıkarmaları yüzünden, azap üstüne azap vereceğiz.” (Nahl: 88)

Birinci azap kendi isyanları için, diğeri ise başkalarını Allah yolundan çevirdikleri için.

Kendileri küfrü irtikap ettikleri gibi, başkalarını da küfre sevketmişlerdir.

“Onlar hem insanları Kur’an’dan menederler, hem de kendileri ondan uzak dururlar.

Böylece ancak kendilerini helâke atarlar da farkına varmazlar.” (En’am: 26)

Kendileri Hazret-i Kur’an’ın nur ışığından faydalanamadıkları gibi, başkalarının da faydalanmasına engel oluyorlar.

Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’lerinde kâfirler hakkında şöyle buyuruyor:

“Ey iman edenler! Müşrikler ancak bir necis (pislik)tir.” (Tevbe: 28)

“Artık onlardan yüz çevirin. Çünkü onlar murdardır.” (Tevbe: 95)

“Şüphesiz ki Allah katında, yeryüzünde yürüyen canlıların en kötüsü kâfir olanlardır. Artık onlar iman etmezler.” (Enfâl: 55)

Kâfirler karikatürlerle içlerindeki necaseti ileriye sürüyorlar.

Onların iman etmeleri beklenilemez.

“Şüphesiz ki ehl-i kitaptan olsun, müşriklerden olsun inkâr edenler cehennem ateşindedirler. Orada ebedî kalacaklardır. Onlar yaratıkların en şerlileridirler.” (Beyyine: 6)

Bunlar en aşağılık olanlardır.

Bu imansızlıktan, bu pislikten ötürü hepsinin cehennemde olduğunu Allah-u Teâlâ buyuruyor. Bunlar bizim sözümüz değil.

“Allah kâfirleri sevmez.” (Âl-i imrân: 32)

Sen de kâfirleri sevme, sen de onlara meyletme!

“O halde sakın kâfirlere arka çıkma!” (Kasas: 86)

Onlara muhalefet et, isteklerine uyma!

“Kim onlarla dost olursa işte onlar zâlimlerin tâ kendileridir.” (Mümtehine: 9)

Düşmanlık yerine dostluğu koyarak adaletin hakkına tecavüz edenler ve neticede kendilerine zulmetmiş olanlardır.

Ehl-i küfür hiçbir zaman müslümanlara olan düşmanlıklarından vazgeçmezler.

“Eğer onların güçleri yetse, sizi dininizden döndürünceye kadar size karşı savaşa devam ederler.” (Bakara: 217)

Bu ilâhî buyruk, kâfirlerin müslümanlara düşmanlıkta ne kadar ileri gittiklerini, bâtıl inançlarında ne derece katı davrandıklarını, düşmanlıklarının sürekliliğini bildirmekte, müslümanları dinlerinden çeviremedikleri sürece bu savaşlara ara vermeyeceklerini beyan etmektedir. Güçleri yetse, bundan hiç de geri kalmazlar.

“Allah’ın lâneti kâfirlerin üzerine olsun!” (Bakara: 89)

Bâki esselamü aleyküm ve rahmetullah...


Başyazı ve Makaleler
Başyazı - Âlemlere Rahmet - Ömer Öngüt
Başyazı
İsmail Yavuz
Âlemlere Rahmet