Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
NE İDİK, NE OLDUK! - Osmanlı İmparatorluğu -11- - Ömer Öngüt
Osmanlı İmparatorluğu -11-
NE İDİK, NE OLDUK!
Dizi Yazı - Ne İdik, Ne Olduk
1 Mayıs 2005

 

OSMANLI İMPARATORLUĞU -11-
(1299-1924)

 

III. Mehmed:

III. Mehmed tahta geçtiği zaman Avusturya, Almanya ile ittifak yapmış ve Osmanlı topraklarına saldırmıştı. Daha sonra ise Avusturya-Eflak-Boğdan’la üçlü ittifak kurarak Estergon ve Vişigrad’ı ele geçirmişlerdi.

Asker artık savaştan bıkmış ve cepheye gitmek istemiyordu. Çünkü saray hayatının ihtişamını görenler rahatı ve lüksü tercih ediyorlardı.

Savaşa gitmek istemeyen askerin durumu ve hocası Saadettin Efendinin ısrarı üzerine III. Mehmed Kanuni’den sonra ilk defa sefere çıkan padişah oldu. Eğri kalesi alındı ve Haçlı ordusuyla Haçova’da savaşıldı. Hoca Saadettin Efendi’nin askere yaptığı sürekli telkinlerle savaş zaferle neticelendi.

Haçlı ordusu Kanije’ye yöneldi. 9 bin askere karşı 100 bin haçlı askeri kuşatma yaptı. Yetmiş yaşındaki Tiryaki Hasan Paşa’nın zekası, tecrübesi, cesareti sayesinde haçlı ordusu dağıtıldı. 80 bin zayiat verdiler. Yüklü miktarda ganimet elde edildi.

Bu defa Osmanlı-İran savaşı başladı, uzun süre devam etti. Osmanlı ordusu hem doğuda hem de batıda çok yıprandı. Anadolu’da ise celali isyanları patlak veriyor ve bastırılamıyordu.

Bu isyanlar devlette asayiş bırakmamış ve eşkiyalıkla her taraf tahrip edilmişti.

Kuyucu Murat Paşa ve Tiryaki Hasan Paşa bu isyanları birbuçuk yılda temizleyebildiler.

 

I. Ahmed:

I. Ahmed tahta geçtiğinde, kadın nüfusunu engellemek için, babaannesi Safiyye valide sultanı sarayından çıkartarak eski saraya sürdü.

I. Ahmed III. Mehmet’in ölümünden sonra tahta geçmiş ve kanunnamedeki kardeş katline cevaz veren hükmü kaldırmıştır.

I. Ahmed son derece dinine bağlı idi. Onun mürşidi, şeyhi Aziz Mahmud Hüdayi -kuddise sırruh- Hazretleri idi.

Onun döneminde de Malta’ya sefer düzenlenmiş, Avusturya savaşı sonucunda anlaşma yapılarak onüç yıl süren savaşa son verilmiş ve 57 yıllık sulh dönemi başlamıştır. Fakat Avusturya’ya bu defa taviz verilmiş ve imparatorluk olarak tanınmıştır.

Tahta kardeşi I. Mustafa geçti ancak ruhsal dengesi bozuk olunca 3 ay kalabildi ve yerine II. Osman geçti.

 

II. Osman:

II. Osman, sert ve çok dirençli idi. Ordu ile Polonya’ya sefere çıkmış ve ordunun birçok zaafını, lakayıd davranışını görmüştü. Fakat ordu da II. Osman’a diş bilemeye başlamıştı.

Fakat sarayda I. Ahmed’in 29 yaşındaki dul hanımı II. Osman’ın üvey annesi Kösem Mahpeyker Haseki Hatun vardı. II. Osman’a karşı I. Mustafa’yı öne sürmüş ve gayretle tahta oturmuş ancak hastalığı nedeniyle başarılı olamamıştı.

Ordu ile anlaşmazlık devam etti. Zira yeniçeriler haksız yere gelir elde ediyorlardı. “Ölen yeniçerilerin maaş defterini kullanarak maaş alıyorlardı.” Savaşmıyorlardı. II. Osman yeniçerileri kaldırmak istiyordu. Genç Osman hacca gitmek bahanesiyle İstanbul’dan ayrıldı. Anadolu’da bir ordu kurup, yeniçeri ve kapıkulu askerlerini kaldıracaktı.

Bunu anlayan yeniçeriler ayaklandı ve Genç Osman’ı tahttan indirdiler. Yedikule zindanlarına hapsedilen Genç Osman boğularak öldürüldü. Bunun üzerine Genç Osman’ın intikamını almak isteyen halk ayaklandı. Yeniçeri ağaları öldürüldü ve I. Mustafa tekrar tahta geçti. Kapıkullarına bir buçuk milyon altın culüs bahşişi dağıtıldı.

 

Eğri Seferi’nde “Hırka-i Şerîf” Hürmetine
Kazanılan Parlak Zafer

“Peçevî Târihi”nde kaydedildiğine göre; Sultan Üçüncü Mehmed Hân (1595-1603) Eğri seferi’ne giderken mukaddes emanetlerden Sancâk-ı şerîf’i ve Hırka-i saâdet’i de yanına almıştı. Düşman askeri, otâğ-ı hümâyûn’un çok yakınlarındaki hazîne sandıklarına bayrak dikecek kadar pâdişâha yaklaşınca, pâdişâhın şaşkınlık ve endişesi iyice arttı. Seferde bozgun durumu baş gösterince, o an yanında bulunan Hoca Sa’deddîn Efendi’ye;

“Efendi! Şimden gerû (şimdiden sonra) çâre ve tedbîr nedür?” diye sorup telâşını belli edince, o an metânetini muhâfaza etmekte olan Hoca Sa’deddîn Efendi:

“Pâdişâh’um! Siz gibi âl-i Osmân sultânı Peygamber -sallallâhu teâlâ aleyhi ve sellem- Efendimiz yolunda halîfe oldukdan gerû, Hırka-i saâdet’i böyle ânda giyerek, Hakk Teâlâ’ya duâlar eylemek elbette münâsibdür!” deyince, sancâk-ı şerîf’in altında tekbîr sesleriyle Hırka-i şerîf’i giyerek, askerlerini büyük bir heyecanla zafere ulaştırdı. (“Târîh-i Peçevî”, c. II’den.)

 

Genç Osman Toyluğunun ve Tecrübesizliğinin
Kurbanı Olmuştu!..

Henüz çocuk yaşında tahta oturan ve Azîz Mahmûd Hüdâyî -kuddise sırruh- Hazretleri’nin tüm uyarılarına rağmen Hacc’a gitmekte direnerek, toyluğunun ve tecrübesizliğinin kurbânı olan Genç Osman’ın, Yedikule zindanında yeniçeriler tarafından fecî şekilde katledilmesi halk arasında büyük bir üzüntüye neden olmuştu.

Nev’î’nin aşağıdaki mersiyesi, bu üzüntüyü aksettiren en güzel örneklerden birisidir:

Bir şâh-ı âlişân iken
Şâh-ı cihâna kıydılar
Gayretlü genç aslan iken
Şâh-ı cihâna kıydılar.

Gâzî bahâdır hân idi.
Âlî-neseb sultân idi.
Nâmiyle Osman Hân idi.
Şâh-ı cihâna kıydılar.

Hükmetmeğe kaadir iken
Emr-i Hakk’a nâzır iken
Hacc itmeğe hâzır iken
Şâh-ı cihâna kıydılar.

Ey dîl ciğerler oldu hûn
Derdim bir iken oldu on
Kan ağladı eh-i fünûn
Şâh-ı cihâna kıydılar.

Eşrât-ı sa’attir bu dem
Rûz-ı kıyametdir bu dem
Kula nedâmettir bu dem
Şâh-ı cihâna kıydılar.

Nev’î.


  Önceki Sonraki