Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
Hakikat Dergisi 122.SAYI - Ömer Öngüt
122.SAYI, Kasım 2003
Hakikat 122. Sayı

Bismillahirrahmanirrahim

"Varlığının başlangıcı ve sonu olmayan, zâtında ve sıfatlarında eşi benzeri bulunmayan; kâinâtın Hâlik'ı, âlemlerin Rabb’i, dilek makamının en yücesi, ümit makamının en keremlisi, merhametlilerin en merhametlisi olan Allah-u zül-celâl vel-kemâl Hazretleri'ne; O'nun sevdiği ve beğendiği şekilde bitmez-tükenmez hamd-ü senâlar olsun.

Bütün kâinat zât-ı Ahmedî'si ve nûr-i Muhammedî'si şerefine yaratılan, Allah-u Teâlâ'nın yüce Resul'ü ve biricik Habib'i, Rubûbiyet esrârının emîni, ahlâk-ı hamide'nin ve eşsiz faziletlerin menbâı, dünya ve ahirette en büyük rehberimiz, en güzel numunemiz, Peygamberimiz Efendimiz'e, onun diğer peygamber kardeşlerine, hepsinin Âl ve Ashâb-ı kiram'ına, etbâına, ihsan duygusuyla kıyamete kadar onlara tâbi olup izinden gidenlere; sonsuzların sonsuzuna kadar salât-ü selâmlar olsun."

 

Muhterem Okuyucularımız;

Resulullah (s.a.v) Efendimiz Hadis-i şerif’lerinde buyururlar ki:

“Ümmetim üzerine öyle bir zaman gelecektir ki İslâm’ın yalnız ismi, imanın resmi, Kur’an’dan ise harf ve hurufat kalacak.

Gayretleri mideleri, dinleri para, kıbleleri karıları olacak. Onlar aza kanaat etmeyecekler, çok ile de doymayacaklar.”

İnsanlar bu hâle geldiği zaman bunlar zuhur edecek ve çeşitli ibtilâlara maruz kalacaklar. Bunun içindir ki içki, kumar, fuhuş, faiz, denize çırılçıplak girilmesi, futbol gibi ve buna mümasil küfür âdetlerinin yerleşmesi, bunların yaygınlaşması, hakikatin kalkması ile artık insanlar her şeye müstehak olmuş demektir.

Halk çok bunalacak. Bunun da sebebi küfre boyun eğmeleridir. Bu isyanlarının cezalarını göreceklerdir.

Allah-u Teâlâ bir Hadis-i kudsi’de buyurur ki:

“Benim cinlerle ve insanlarla önemli bir hadisem var! Ben yaratıyorum, benden başkasına ibadet ediliyor! Ben rızıklandırıyorum, benden başkasına şükrediliyor.” (Taberânî)

İşte bugün medeniyet adı altında kâfir ve münafıkların bu kadar ileri gitmelerine sebep; kadınların çılgın, erkeklerin sarhoş, orta tabakanın şaşkın, zenginlerin azgın oluşundan ve halkın da bölücülerin peşinden koşuşundandır. Allah-u Teâlâ da azap üstüne azap indiriyor.

Resulullah (s.a.v) Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde buyurur ki:

“İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki gayretleri mideleri, şerefleri servetleri, kıbleleri karıları, dinleri dirhemleri ve dinarları olacak. Onlar mahlûkatın en şerlileridir ve onların Allah katında hiçbir nasipleri yoktur.” (Deylemî)

Böyle zamanda böyle insanlar gelecek ve insanlar da böyle cezalanacak.

Dünya cezaları böyle olduğu gibi, ahiretteki cezaları da ebedî cehennemde kalmalarıdır.

Hak ve hakikatten saptıkları için başlarına bu belâlar gelecek. Başlarındaki âmirler de öyle olacak. Diğer bir Hadis-i şerif’te şöyle buyuruluyor:

“Fuhuş ve ahlâksızlık açıkça yapılıncaya ve dirhem ile dinara tapılıncaya kadar, şöyle şöyle oluncaya kadar kıyamet kopmaz.” (Ahmed bin Hanbel)

Bütün bu Hadis-i şerif’ler kıyametin küçük alâmetlerinin bir bir zuhur ettiğini göstermektedir.

Kıyametin yakın olduğunu gösteren birçok Âyet-i kerime ve Hadis-i şerif’ler vardır. Nitekim Âyet-i kerime’lerde ihtar mahiyetinde şöyle buyurulmaktadır:

“Kıyamet yaklaştıkça yaklaşmıştır.” (Necm: 57)

Kâinatın ömrüne nisbetle kıyametin kopması çok yakın sayılır. Bu sebeple bu hadiseye “Âzife” denilmiştir.

“Onlar kıyamet zamanının ansızın başlarına gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar? Onun alâmetleri gerçekten gelmiştir.” (Muhammed: 18)

Resulullah (s.a.v) Efendimiz’in Hâtemü’l-enbiyâ olarak gönderilmesi kıyamet alâmetlerindendir.

Sehl bin Sa’d -radiyallahu anh-den rivayet edildiğine göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şehadet parmağı ile orta parmağını yanyana göstererek şöyle buyurdular:

“Ben, kıyamet şöyle yakın olduğu halde gönderildim.” (Buhârî, Rikâk 39 - Müslim: 2950)

Kıyametin ne zaman kopacağını, bu müthiş saatin ne zaman geleceğini Allah-u Teâlâ’dan başka kimse bilmez. Kesin olarak bilinen, alâmetleri zuhur etmeden kopmayacağıdır. Birisi zuhur edince, diğerleri birbiri ardından ortaya çıkar.

Nitekim Abdullah bin Ömer -radiyallahu anhümâ-dan rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.v) Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyurmuştur:

“Kıyamet alâmetleri bir tek ipe dizilmiş boncuklar gibidir. İp kopmuştur. Bunlar birbirini takip edeceklerdir.” (Câmiu’s-sağîr: 3030)

Görülüyor ki kıyamet iyice yaklaşmıştır.

Allah'a emanet olunuz.

Bâki esselamü aleyküm ve rahmetullah...


Başyazı ve Makaleler
Başyazı - Kıyametin Küçük Alametleri - Ömer Öngüt
Başyazı
İsmail Yavuz
Kıyametin Küçük Alametleri