Hakikat Yayıncılık - Muhterem Ömer Öngüt’ün Eserleri | Hakikat Dergisi | Hakikat Medya | Hakikat Kırtasiye
Arama Yap
EVLİYÂ-İ KİRAM -kaddesallahu Esrârehüm- Hazerâtı’nın “Hâtemü’l-Evliyâ” Hakkındaki Beyan ve İfşaatları (46) - “Saînüddin Ali Türkî -Kuddise Sırruh-” - Ömer Öngüt
“Saînüddin Ali Türkî -Kuddise Sırruh-”
EVLİYÂ-İ KİRAM -kaddesallahu Esrârehüm- Hazerâtı’nın “Hâtemü’l-Evliyâ” Hakkındaki Beyan ve İfşaatları (46)
Dizi Yazı - "Hâtemü'l-Evliyâ" Hakkındaki Beyan ve İfşaatlar
1 Nisan 2003

 

EVLİYÂ-İ KİRAM
-Kaddesallahu Esrârehüm- HAZERÂTI’NIN
“HÂTEMÜ’L-EVLİY” HAKKINDAKİ
BEYAN ve İFŞAATLARI (46)

SAÎNÜDDİN ALİ TÜRKÎ -kuddise sırruh-

 

Hayatı hakkında herhangi bir bilgi tespit edemediğimiz Saînüddin Ali Türkî -kuddise sırruh- Hazretleri’nin doğum târihi ve yeri bilinmemektedir. Bazı kaynaklarda adının “Saînüddîn İsfahânî” olarak zikredilmesinden, onun İran’ın İsfahan şehrinde yaşadığı ve muhtemelen bu şehirde doğmuş olduğu tahmin edilmektedir.

1338 (h.735) yılında vefât etmiş olan Hazret, Şeyhü’l-ekber Muhyiddin İbnü’l-Arabî -kuddise sırruh- Hazretleri’nin meşrebi üzerinde yürüyen velilerdendi. Onun “Fusûsu’l-Hikem”ine yazdığı şerh, mânevî kemâlâtının ve bu sahadaki kudretinin açık bir göstergesidir. Meselelerin ele alınışı ve açıklanışı bakımından çoğu birbirine benzeyen Fusûs şerhleri arasında onun şerhi; mânâlandırmadaki güzelliği ile apayrı bir görünüm arzetmektedir.

 

Ahiret Hasenesi:

Saînüddin Ali Türkî -kuddise sırruh- Hazretleri “Fusûsu’l-Hikem” kitabı’na yazdığı şerhte, Hâtemü’l-evliyâ olan zâtın mânevî ve uhrevî cihetini beyân etmek üzere şöyle buyurmuşlardır:

“Hâtemü’l-evliyâ, O’nun sırlarını asıldan alan, onun (Muhammed Aleyhisselâm’ın) risâlet ve nübüvvet mertebesine bizâtihî vâris olan velidir. O’nun kuşattığı mertebeleri müşâhade eder. Tarif ettiğim gibi, bunların her ikisi de has ve hususidir. Her ikisinin Hâtemü’l-evliyâ’lığı da başka türlü değil, ancak gizli sırlarla ve mânevî hakikatlerle, has ve husûsi bir şekilde zuhur etmiştir.”

“O (Hâtemü’l-evliyâ) Hâtemü’r-rüsul olan Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-in güzelliklerinden bir güzelliktir.

‘Rabb’imiz! Bize dünyada da güzellik ver, ahirette de güzellik ver!’ (Bakara: 201)

Buyruğundaki geriye bırakılma buna hamledilir. Dünya hasenesi Hâtemü’n-nübüvve olduğu gibi, ahiret iyiliği ile murâd edilen de Hâtemü’l-velâye’dir.” (Şerhü’l-Fusûs li-Saînüddin et-Türkî; Hacı Mahmud Ef., no: 2226. 88b - 89a yaprağı)


  Önceki Sonraki