Sen peygamberlerin sultanı, şereflendirilmişlerin şâhısın. Zavallılara, güçsüzlere devamlı devletsin. Allah katında önde gelensin.
Sen Ahmed, Mahmud ve Muhammed’sin, Hakk’tan bize gönderilmiş Sultan’sın Efendim!
Ebedîlik memleketinin kürsüsünde senin hutben okunur, mahşerde senin hükmün tutulur; Allah katında, kudüm eşliğinde senin adın, senin duân okunur, gök ve yerde senin şerefli isimlerin anılır.
Sen Ahmed, Mahmud ve Muhammed’sin, Hakk’tan bize gönderilmiş Sultan’sın Efendim!
O vakitte peygamberler ve veliler sana hayran kalırlar. (Bunlar) “Nefsimiz!” diyerek dehşetle haykırırlar. Ümitsizlik içindeki âsîlerin, günahkârların perişan durumdan kurtulmaları için şefâatinle yine meydan senindir.
Sen Ahmed, Mahmud ve Muhammed’sin, Hakk’tan bize gönderilmiş Sultan’sın Efendim!
Çaresiz ümmetlerin isyanına bakma. İsteklerini geri çevirip cehenneme atma. Günahkâr Galip’i bırakma ve ayrılık ateşiyle yakma. Ona merhamet et.
Sen Ahmed, Mahmud ve Muhammed’sin, Hakk’tan bize gönderilmiş Sultan’sın Efendim!